Ana SayfaKültür SanatEdebiyatÖzdemir Asaf ve Lavinia...

Özdemir Asaf ve Lavinia şiirinin hikayesi

Özdemir Asaf‘ın en çok sevilen şiiri Lavinia “Sana gitme demeyeceğim. / Ama gitme Lavinia. / Adını gizleyeceğim. / Sen de bilme, Lavinia” diye biter. Yazıldığı yıllardan bugüne çok sevilen bu şiirin kahramanı Lavinia kimdir peki?
Peki ama bu “adı gizlenen” ve Özdemir Asaf’ın deli gibi aşık olduğu Lavinia kimdir? Prof. Dr. Haluk Oral’ın İş Bankası Yayınlarından çıkan “Şiir Hikayeleri” kitabından öğreniyoruz ki güzelliği ve cana yakınlığıyla herkesin başını döndüren, herkesin aşık olduğu Mevhibe Beyat’mış. Yani Cumhuriyet Gazetesi yazarı ünlü gazeteci İlhan Selçuk’un ilk eşi! Fakat ona aşık olan sadece o değil…
Ne güzel bir şiirdir Lavinia! Hiç şiir sevmem diyenlerin bile bayıldığı, bir şeyler bulabildiği bir şiir.

Efendim Lavinia ismi; Shakespear‘in titus andronicus isimli eserinde Roma İmparatorluğu’nun baş komutanı olan olan Titusun güzeller güzeli kızıdır. Tamora’nın iki oğlu tarafından tecavüze uğrar ve babası Titus tarafından öldürülür.
Lavinia’yı yıllar evvel okuduğum vakit, bunun olmayan bir sevgili için yazıldığını düşünmüştüm. Hayali bir sevgili için hayali bir şiir.
Meğer öyle değilmiş. Gerçek bir kadınmış. Üstelik herkesin aşık olmaktan kendini alamadığı çok da güzel bir kadınmış.

Son kitabı “Şiir Hikayeleri”nde şiirlerin izini bir dedektif gibi sürmüş olan Prof. Dr. Haluk OralLavinia” yı bakın nasıl bulmuş:

“Lavinia’dan bahseden yazılarda cümleler yarım bırakılmış gibidir, gizli bir şeyler kalmıştır çoğunda: ya aşığının ismi yoktur ya da kendisinin. Mücap Ofluoğlu ondan bahsederken “Mevhibe, güzelliğiyle çevresini etkilemiş, sevgilileriyle, şiirlere yansıyan çekiciliğiyle ünlü bir şairimizin ‘Lavinia’sı olmuştu” der ama şairin yani Özdemir Asaf’ın adını vermez. İlhan Selçuk da bir yazısında Lavinia’nın iki aşığının ismini verirken, üçüncüyü yere bakan biri olarak tarif eder ve adını bizden gizler. En yakın arkadaşlarından Melda Kaptana da farklı değildir. O da Lavinia’yı anlatırken bir ismi saklayacaktır: “Bir 14 Şubat Sevgililer Günü’nde önemli bir köşe yazarının Lavinia başlıklı yazısında kahkahası bile ölümsüzleşti” der.
Bütün bunlar bir araya getirilince Lavinia’nin kim olduğu ortaya çıkar.

Bu yazımıza da bakabilirsiniz:

Özdemir Asaf’ın enleri, ilkleri bilinmeyenleri!

Kimdir peki “Lavinia” yani Mevhibe Beyat?

Mevhibe Beyat Lavinia2 Mayıs 1925’te İstanbul’da doğmuştur. Babası eski bir vali. Güzel Sanatlar Akademisini bitirdikten sonra resim öğretmenliği ve stilistlik yapar. Güzelliği dillere destandır. Uzaktan akrabası Oktay Akbal bile ona aşıktır. Hikayelerinde ondan “Hisya” diye söz eder. Şair dünyası ile tanışması da böyle olmuştur zaten. Bir ara Servet-i Fünun dergisinin yöneticiliğini yapan Oktay Akbal sayesinde İlhan Berk, Cavit Yamaç, Naim Tirali ve Özdemir Asaf gibi genç şairlerle tanışır. Bu genç şairlerin şiirlerini ulaştırır Oktay Akbal Mevhibe’ye.
Özdemir Asaf, Mevhibe’ye fena halde aşık olmuştur. Ama Lavinia, Özdemir Asaf’a aşık değildir. İlk aşkı, ünlü ressam ve hocası Edip Hakkı Köseoğlu’dur. İkincisi ise İlhan Selçuk.
İlhan Selçuk’la 1952’de evlenir. İlhan Selçuk yıllar sonra Sevim Burak hakkında yazdığı bir yazıda şöyle der: “Kuzguncuk tepelerinde tahtaları kararmış bir ahşap evin alt kattaki odası Boğaz’a bakıyor. Odada dört kişi var: …Birisi Orhan (Borar). Elinde içki kadehi, Sevim’le sözlü. Sedirde oturan genç kız Özdemir Asaf’ın ünlü şiirindeki Lavinia.
Açıkça yazmaz ama odadaki dördüncü kişi muhtemelen kendisidir. Bir yıl sonra Lavinia başlıklı başka bir yazı yazar ve olayı özetler. Ancak bu yazıda da Lavinia’nın gerçek ismini vermez ve kendisiyle bağlantısını yazmaz. “Lavinia’ya aşıktı Özdemir. Oysa o yıllarda Lavinia yere bakan birine tutulmuştu; fırtınalı bir ilişkinin tensel terinde köpüklenen dalgasını yaşarken, gönüllerde dolaşmanın çekiminden de vazgeçemiyordu; ileride bunun hesabının acıyla vereceğinden habersizdi.”
İlhan Selçuk’a büyük bir aşkla bağlı olduğunu yıllar sonra İlhan Koman’ın oğlu Ahmet Koman’a yazdığı bir notta da belirten Lavinia, İlhan Selçuk’tan muhtemelen “Gönüllerde dolaşmanın çekiminden vazgeçemediği” için ayrılır.
Özdemir Asaf LaviniaMevhibe’nin en yakın arkadaşı Melda kaptana onun için şöyle söylemiş:
“Öylesine özel ve farklı bir kadındı ki, kitap yazsanız yetmez.” ve şöyle sorulmuş:
Niçin bütün erkekler âşık oluyordu Mevhibe Beyat’a; sırf güzelliği, albenisi yüzünden mi?”
Cevap şu olmuş: “Korkunç bir sezgi gücü vardı Mevhibe’nin. Yüzünüze bakar bakmaz, sizi tanır, anlar, ruhunuzun en derin köşelerine kadar kavrardı. Küçücük bir bakıştan, mimikten, jestten tüm karakter haritanızı çıkarabilirdi. Özdemir Asaf bu yüzden ona “Öldürmekten daha beter anlıyorsun insanı” demişti. Çok keskin gözleri vardı.”
devam ediyor Melda Kaptana; Ben Bir Bizans Bahçesinde Büyüdüm adlı anı kitabının bir yerinde,
“İlhan Selçuk”a 14 Şubat Sevgililer Günü yazısı yazdıran Lavinia ona uzaktan uzağa aşık olan Oktay Akbal’ın bir hikayesindeki Hisya’ydı aynı zamanda. Laleli’de Harikzadegan Apartmanları’nın kapısında buluşup konuşan delikanlıların Violetta’sıydı. O sıralarda ünlü olan bir tangonun adıydı bu ve delikanlılar, Mevhibe onlara gülümseyerek geçerken ıslıkla bu melodiyi çalardı.
Mevhibe Beyat, Güzel Sanatlar Akademisi‘nde okurken mimar arkadaşları ona Gilda diye seslenirdi. Rita Hayworth’un o yıllarda büyük beğeni kazanan “Gilda” filminden mülhem… Kızılkahve rengi, iri dalgalı, parlak ve çok güzel saçları vardı. Adalet Cimcoz da Marilyn Monroe’ya benzettiği için onu “Marlin” diye çağırırdı. Güzelliğini hiç önemsemezdi. Zaten insan sıcaklığı, insanlara anlayarak yaklaşması ve sezgisi, güzelliğinin üstündeydi.”
İlhan Selçuk’tan ayrılan Mevhibe Beyat, ikinci evliliğini daha da şaşırtıcı bir kişiyle yapar: Öztürk Serengil! Mücap Ofluoğlu’nun kurduğu oda tiyatrosunda kostüm tasarımcı olarak çalışan Mevhibe yine orada çalışan Öztürk Serengil ile evlenir fakat bu evlilik de uzun sürmez. Son evliliğini fotoğrafçı ve kameraman Muhlis Hasa ile yapar. 11 Eylül 2007’de de vefat eder.“

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim.
Ama gitme Lavinia.
Adını gizleyeceğim,
Sen de bilme Lavinia.
Özdemir Asaf

10,053BeğenenlerBeğen
244TakipçilerTakip Et
1,038TakipçilerTakip Et

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

Godard’tan Haneke’ye Avrupa sinemasından en iyi 10 sanat filmi

Press Haber | Avrupa sinemasının kuşkusuz Hollywood ile ayrılan en büyük...

Vietnam ve fotoğraf

Vietnam'ı merak edenler için Vietnam merkez kıyısında bulunan Hoi An antik...

En iyi 12 film müziği!

Sinema sadece görüntünün rol aldığı bir bir sanat değildir. Görüntüyü tamamlayan,...

10 yaşına basan Twitter’da tarihi 10 paylaşım

21 Mart’ta 10 yaşına basan sosyal paylaşım sitesi Twitter, bugün en çok...

Tartışı-Yorum

Hani biz de imza atmıştık ya, şu müstemleke aydınları!

Tanımlar, Sınırlar, Ötekiler   Dün telefon açtım ona, yengeyle çocuklar güvende mi diye sordum, malum, lojmanlar yakın… İyiler dedi. N’olur dikkat edin kendinize dedim. Kendisi Sur’da, malum mesele, hani biz de...

Antonio Gramsci’nin 1916’da yazdığı “Ermeni sorunu üzerine” adlı makalesi

Tartışı-Yorum / Antonio Gramsci  Bu yazı Antonio Gramsci’nin gençlik yıllarında yazdığı ve 11 Mart 1916’da Il Grido del Popolo’da (Halkın Çığlığı) yayımlanmış "Ermeni sorunu üzerine" makalesinin tam metninidir. Hep aynı hikâye....

Direniş Suflesi: Hayır

‘Oku’ diye başlıyor olmasına rağmen kutsal sayılan kelam; ilk maraza mevzunun başında ortaya çıkıyor. Taraflaşmanın daha kolay belirlendiği, hudutların keskin olduğu süreçler elbette yaşandı. Her konuya dair yaklaşımlar farklı idi...