Köyden kente göçün ‘zorunlu’ bir sonucu olarak değerlendirilebilecek müziğimizdeki arabesk meselesi, toplumumuzda çok tartışılsa da bir türlü anlaşılarak masadan kalkılmamıştır.
Kuşkusuz arabesk tartışılırken, arabeskin kültürel köklerinden müzikal köklerine, Türkiye’nin yakın dönem siyasal-toplumsal dönemeçlerine, ekonominin sosyal sınıflar arasındaki eğrilerine, TRT’den müzik dersanelerine ve derneklere, arabesk-sinema bağlantısından gecekondulaşma olgusuna, kayıt stüdyolarından tasavvuf müziğinin Unkapanı öksesine düşmüş formlarına, İbo Show‘dan Mahmut Tuncer Show‘a birçok konuda söz söylemek ve hakkıyla kafa yormak gerekiyor.
Fakat biz arabesk tartışmak istemiyoruz. Tartışmak isteyene de engel olmamak için Martin Stokes’un Türkiye’de Arabesk Olayı adlı kitabı okuyup tartışmalara dahil olmasını öneriyoruz. Biz ne yapacağız bu listede? Adıyla, sanıyla bir döneme damga vuran veya hala ağırlığı hissedilen arabeskçilerle felsefi akımlara bakacağız. Diğer listelerimize de göz atmalısınız…
Hangi sanatçı hangi sözüyle hangi akımı temsil ediyor?
1.
Ferdi Tayfur – Naturalizm
2.
Cengiz Kurtoğlu – Sembolizm
3.
Emrah – Pragmatizm
4.
İbrahim Tatlıses – Liberalizm
5.
İbrahim Erkal – Egzistansiyalizm
6.
Seda Sayan – Realizm
7.
Orhan Gencebay – Fatalizm