Alfred Hitchcock‘un sinema tarihinde ismi başlarda anılması gerektiği birçok sinema otoritesinin kuşkusuz kabulüdür. Sinemanın erken dönemlerinde çektiği filmler ve bu filmlerle sinemaya kazandırdıkları paha biçilemez. Alfred Hitchcock‘un filmlerinde sık sık yaptığı bir şey var ki, bu da birçok filminde açıkça kendini ortaya çıkarıyor.
Hitchcock bir şeyleri anlatırken psikanalizi sık sık kullandı. Öyle ki psikanaliz hakkında temel bilgiye sahip değilseniz filmlerini anlamlandırmakta güçlük çekebilirsiniz. Bilginin tartışmasız “tek güç” olduğu, iletişimin kablolar üzerinden sağlandığı ve medyanın iktidarlar için bir dayanak olduğu bir dönemde filmlerini çeken Hitchcock da birçok filminde “bilme“, “gözetleme“ istencini filmlerine malzeme etti. Son dönemlerde “gözetleme toplumu” olarak adlandırılan bu istenç, Hitchcock filmlerinde toplum düzeyine inmiştir ve insanlar birbirini gözetleyerek ya da gözetleme ihtiyacı hissederek iletişim kurar.
Hitchcock günümüzde yaşasaydı her köşe başında bulunan kameraları çektiği filmlerinde acaba nasıl tasvir ederdi? Bu cevabını alamayacağımız bir soru elbet ancak Jorge Luengo Ruiz bahsettiklerimizi bir araya getirip Hitchcock filmlerindeki gözetlemelerden oluşan bir demet video hazırlamış.
“Hitchcock’un filmlerinde sürekli birileri izliyor” diyen Ruiz, projesine dahil ettiği filmleri de şöyle sıralamış.
– The 39 Steps (1935)
– Young and Innocent (1937)
– The Lady Vanishes (1938)
– Rebecca (1940)
– Foreign Correspondent (1940)
– Notorious (1946)
– Strangers on a Train (1951)
– Rear Window (1954)
– To Catch a Thief (1955)
– The Trouble with Harry (1955)
– Vertigo (1958)
– North by Northwest (1959)
– Psycho (1960)
– Marnie (1964)
– Topaz (1969)
– Frenzy (1972)
– Family Plot (1976)