Ankara’nın Altındağ ilçesinde bir gecekonduda oturan, yüzde 70 engelli olan ressam Muhammed Yalçın, doğup büyüdüğü, resimlerini yaptığı ve sanat eserine çevirdiği gecekondunun bir an önce müze olmasını istiyor.
Görüştüğümüz Baba Hasan Yalçın Muhammed‘in resim yapma sürecini şöyle anlattı:
“Muhammed bu işe kantin duvarlarını boyayarak başladı”
Ben Muhammed‘in babasıyım, seyyar satıcılık yaparak geçimimi sağlıyorum. Bu aralar Muhammed‘in sergi çalışmaları olduğu için, pek fazla işe de vakit ayıramıyorum. Muhammed 2009’da bu işe başladı. Muhammed’i Samsun yolu üzerinde ki Çağdaş Uygulama Merkezi’ne kaydettik. Çocuğumuzun yaşı ilerlediği için ancak bir yıllığına kayıt yaptırabildik. Orada ki hocalar öğrencilere kağıt kalem veriyorlardı ve bir şeyler yaptırıyorlardı. Muhammed’in hocaları çocuğumuzun yeteneklerini keşfedince Antakyalı Harun ressamı arayıp oraya çağırıyorlar. Harun ressam gelip oradaki çalışmaları görünce gözlerine inanamadı ve böyle bir şey olduğunu görünce çok sevindi. Çocuğumuz Harun beyin atölyesinden getirdiği boya ve malzemelerle çalışmalar yaptı. Harun bey ile birlikte okulun kantin ve duvarlarını boyadılar. Bu çalışma Muhammed’in ilk çalışması oldu.
“Bu sanat eseri evin müze olmasını istiyoruz”
Okul aracılığıyla İstanbul ve Ankara’da bir çok sergi açtık. Muhammed mezun olduktan sonra kendisini Harun beyin atölyesine gönderdik. Geri kalan eğitimini de burada tamamladı. İlk günden beri Muhammed’i destekledik ve bugüne kadar getirdik. Bundan sonra ki tek hedefimiz Muhammed’in doğup büyüdüğü ve çalışmalarını yürüttüğü bu evin müze olması için çalışacağız. Evimizi ziyaret eden herkes evin müze olmasını istiyor.
“Evimizi şuana kadar 2000 kişi ziyaret etti”
Evimizi şuana kadar iki bin kişi ziyaret etti. Bu eve onlarca siyasetçi, haber kanalları ve turistler geldi. Gelenler bana, sen yapacağını yapmışsın sonrası devlete kalmış bir durumdur. Devlet gelip burayı koruyacak burada düzgün bir atölye açacak. Çünkü bu işin beni aştığını söylüyorlar. Biz yaklaşık 38 yıldır bu evde oturuyoruz. Bu evin sanatsal ve emek açısından değeri olduğunu düşündüğümüz için yıkılmasını istemiyoruz.
“Şuan Kırklareli’de çalışma yürütüyoruz”
Muhammed şuan engelliler haftası kapsamında Kırklareli Belediyesi’ne duvar boyuyor. Biz Muhammed ile engellemeleri aşmaya çalışıyoruz. Fakat Kırklareli belediyesi önümüze bir sürü engel koydu şimdi o engelleri aşmaya çalışıyoruz. Belediye, yapacağımız çalışma için malzeme paramızı dahi vermiş değil. Avanslarımızı vereceklerdi onları dahi almış değiliz. Biz istiyorduk ki belediye başkanı Muhammed’in bir çalışmasını satın alabilsin. Fakat bir çalışmamızı bile satın almadı.
“Baba olarak başvurmadığım kurum kalmadı”
Buraya kadar binlerce engeli Muhammed ile birlikte aşa aşa geldik. Bizim kimseden bir şey beklediğimiz yok. Bizim tek amacımız Muhammed’in çalışmalarını yürüttüğü bu evin müzeye çevrilmesidir ve evin alt katının da atölye yapılmasıdır. Şuana kadar bir çok yerde sergi açtık. Baba olarak başvurmadığım kurum kalmadı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kadar gittim fakat hiçbir şey yapılmadı. Hiç kimse taleplerimize cevap vermedi.
“Toplum olarak engellileri eve hapsediyoruz”
Muhammed gibi onlarca engelli bulunuyor. Anne ve babaların yaptığı tek şey onları eve kilitlemek oluyor. Bizler bu tarz bireyleri topluma kazandırmalıyız. Çünkü engelliler, okulda ki eğitiminin ardından anne ve baba tarafından eve hapsediliyor. Buralarda verilen eğitimiz boş geçmemesi için devletin bu engelli bireyleri takip etmesi gerekir. Yoksa diğer türlü bu bireylerin aylıkları alınıyor ve eve hapsediliyor. Muhammet şuana kadar bir çok yerden birincilik ödülü, teşekkür belgeleri ve katılım belgeleri aldı.
(Press HABER / Haber ve Foto-Kadir GÜRHAN)
Malesef türkiyede yetkililer ilgisiz,ilgililer yetkisiz.