“Bize her yer Trabzon” cümlesi Trabzonsporlularca özellikle deplasman tribünlerde yapılan yaygın bir tezahürattır. Yıllarca Trabzonspor taraftarı bize bu tezahüratla her deplasmanın birer Avni Aker olduğunu gösterdi.
2014-15 sezonu (Süleyman Seba sezonu) Beşiktaş takımı ve taraftarı için bir deplasman sezonudur. Bu sezon “Bize her yer Trabzon” tezahüratının “bize her yer İnönü” tezahüratına dönüştüğü bir yıldır. Sezon başından beri saha sıkıntısı yasayan siyah-beyazlı takımın oynadığı bütün maçlar deplasman maçı gibidir. Buna Atatürk Olimpiyat Stadında oynadığı iç saha maçları da dâhildir. Stad zemininin kötü olması, stadın hava koşullarına açık olması, ulaşımın zor olması ve tüm bu olumsuzluklara e-bilet ve paso lig uygulaması da eklenince Olimpiyat Stadında oynanan iç saha maçları Beşiktaş için deplasman maçına dönüştü.
Dün Konya Torku Arena stadında oynanan Beşiktaş-Trabzonspor maçını 35 bin kişiyle izleyen siyah-beyazlı taraftarlar, bu deplasman görünümlü sahayı adeta İnönü’ye çevirdiler.
Bu takımda;
Takım ruhu var…
Oyun anlayışı var…
Mücadele var…
Pres var…
Fair-play var…
Kolektif gol sevinci var…
Muhalefet var…
Tüm bunlara müthiş taraftar desteğini ve harikulade teknik patronu eklemesek Beşiktaş’ı eksik tanımlamış oluruz.
Bu takımda;
Emre Belözoğlu çirkefliği yok…
Volkan Demirel egosu yok…
Sağa sola saldıran Felipe Melo yok…
Her seferinde futbolcuları, taraftarları azarlayan ve gerekirse “hakem odasını basarım” diyen bir Aziz yıldırım iktidarı hiç ama hiç yok…
Beşiktaş takımı bu yüzden izleyenleri büyülemeye ve onlara futbol zevki yaşatmaya devam ediyor. Beşiktaş’ın nasıl bir takım ruhuna sahip olduğunu merak ediyorsanız dün akşam Konya Torku Arena’da oynanan Beşiktaş-Trabzonspor maçına bakmanız ve maçta atılan her gol sonrasında takımın yaşadığı kolektif gol sevincine dikkat etmeniz yeterlidir..