Escort Parisataşehir escortanadolu yakası escortporn sitrescanlı bahis siteleriBeykoz Escortizmir escort kızlardeneme bonusu veren sitelerhttps://www.ertecongress.org/casino sitelerisweet bonanzacanlı casino sitelerislot sitelericasinoslot oynabahis sitelerikuşadası escortmalatya escortdeneme bonusu veren sitelerescort ankaratatlı sözlük
Ana SayfaYaşamBu kitap Leon Bahar’a...

Bu kitap Leon Bahar’a ölümünden 71 yıl sonra bir hakkın teslimi

[ad_1]

NURTEN YALÇIN ERÜS

”Her şeyin bir zamanı vardır, her şey zamanını bekler…’’ Bu sözü, kitabımın kahramanı Leon Bahar’ın kızı Tamar Bahar’dan tam 16 yıl boyunca hemen her gün duydum. 2017 Ağustosu’nda onu aniden kaybettiğimde, tam da söylediği gibi zamanının geldiğini hissederek yazmaya başladım.

Fotoğraf: Twitter

Aslında her şey, ekonomi gazeteciliği yaptığım yıllarda, 2000’li yılların hemen başında, iş adamı Üzeyir Garih’e sorduğum bir soruyla başladı. O günlerde ‘Salkım Hanım’ın Taneleri’ filmi vizyondaydı ve ailesinde Aşkale’ye giden olup olmadığını sordum. Çalışma masasının çekmecesinden sararmış bir evrak çıkardı ve bana uzattı, ”Kuzinimin eşinin yazdığı bir dilekçe. Vergiyi ödeyemediği için Aşkale’ye gönderilmiş zavallı adamcağız” dedi. O tek dilekçeden koca bir külliyata ulaşmamı ise, yine Üzeyir Bey’in tanıştırdığı Tamar Bahar sağladı. 

Varlık Vergisi sürgünü Leon Bahar’ın yazdığı, karısı Jenny’nin sakladığı, kızı Tamar’ın gazetecilik heyecanını doludizgin yaşadığım o günlerde bana emanet ettiği çoğu Fransızca sürgün mektupları ve dilekçeleri işte bu kitabın omurgasını oluşturdu. Bu kitap benim olduğu kadar Leon Bahar’ın da.

Leon’un yazdıklarını okuduğumda, karşımda sadece hakkını arayan bir vergi mağduru ya da yazdıklarıyla Türk siyasi ve toplumsal tarihinin karanlık bir dönemine ışık tutan bir tanık yoktu; aynı zamanda, yazdığı her satırda edebi bir tutkunun peşinden koşan, gizli niyeti hep içindeki şiiri açığa çıkarmak olan hevesli bir edip vardı.

Kitaptaki her satırda onun edebi hevesine hürmet etmeye, onun şiirini nakletmeye özen gösterdim.

Her yazarın bir arzusu vardır. Arzumu tarif edecek olursam; bu kitabın her şeyden evvel geçmişin acılarıyla, hatalarıyla yüzleşmekten korkmamayı teklif eden bir davet olarak kabulünü isterim. Her türlü ilişkinin selametini belirleyen tek teminatın hukuk olduğuna dair bir teyit… Acıların tek müsebbibinin devlet olmadığını, devletin aldığı kararları, tuttuğu yolu besleyen bireysel ve toplumsal davranışların acıyı katmerleştirdiğini, bununla da hesaplaşmaya ihtiyacımız olduğunu hatırlatan bir tanıklık… Daha doğarken sırtlandığımız insan olma yükünü hafifleten tek şeyin vicdanımızın sesi olduğuna dair samimi bir tespit…

Uzun bir çalışma ve emeğin ürünü olan bu kitap, Varlık Vergisi uygulamasına dair düşüncelerimin berraklaşmasını da sağladı. Leon Bahar nezdinde Varlık Vergisi mağdurlarına yaşatılanlar onlar için keder ve adaletsizlik, geriye kalan herkes için utançtır.

Uygulamayı savaş tehdidi içinde kaçınılmaz bir çare olarak görmek bu ayıbı, bu utancı hafife almaktır. Buna karşılık konuyu tek parti dönemine hapsederek anlamaya çalışmak da bir o kadar kolaycılıktır.

Bu kitap Leon Bahar’a ölümünden 71 yıl sonra bir hakkın teslimidir. Onun hak arama mücadelesindeki direncini, umudunu ortaya koymanın ama en önemlisi de şiirsel dilini tanıtmanın iç huzurudur.  

[ad_2]

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

Akıllara ziyan 24 hatalı mühendislik harikası!

Akıllara ziyan dedirten 20 hatalı mühendislik harikası yapı diyoruz, çünkü bunları...

Pek bilinmeyen ama mutlaka izlemeniz gereken 9 dizi

Ne izlesem, ne izlemeliyim diyerek uzun araştırmalar sonucu izlediğiniz dizi veya...

İnsanlık tarihinin dönüm noktaları

Yer yuvarlağı büyük bir kitap gibi ayaklarımızın altında duruyor. Yer kabuğunu...

12 yaşında suikaste uğrayan en küçük devrimci: Iqbal Masih

Pakistan’ın en yoksul bölgelerinden birisi olan Mudrike’de doğan Iqbal Masih, 4...

Tartışı-Yorum

Marksist ve sosyalist bir siyasetçi olarak Yaşar Kemal

Yaşar Kemal, 28 Şubat 2015’te direne direne ölümünün ardından değişik yönleriyle tanıtıldı. Romancılığı, hikâyeciliği, şairliği, gazeteciliği, doğaya olan tutkunluğu, insana olan aşkı, neşeli kişiliği onu tanıyanlar tarafından anlatıldı. Ancak bir Marksist ve bir sosyalist siyasetçi oluşuna pek az değinildi. Oysa bu yönleri, yaşamı boyunca diğer tüm nitelikleriyle...

Şufa Hak(sızlığı) yasal peki adil mi!

Tartışı-Yorum / Tolga Yumrukaya Hisseli tarla ve arsa alanlar dikkat! Tarla veya arsa vasıflı hisseli taşınmaz alımlarında satış bedellerini gerçek bedellerden göstermeyen alıcılar mağdur oluyor. Gayrimenkul fiyatlarının yükselmesini fırsat bilen paydaşlar, sonradan alım yapan hissedarlara şufa (önalım)hakkı davası açıyor. Şufa hakkı ; Hisseli taşınmazların alım–satım işlemlerinde önceliği hissedara veren...

İsmail Beşikçi Aziz Sancar’ı Nelson Mandela’yla eleştirdi

Sosyolog İsmail Beşikçi, bu yılın kimya dalında Nobel Ödülü'nü alan Prof. Dr. Aziz Sancar ile ilgili bir yazı kaleme aldı. Aziz Sancar'ı Nelson Mandela ile karşılaştıran İsmail Beşikçi yazısında, "Bilim adamı olmaktan önce, insanlığın evrensel değerleriyle bütünleşmek daha önemlidir. Evrensel değerleri savunmak, bilim adamı olmaya da engel değildir....