[ad_1]
Ceylan Ertem, ikinci cover albümü “Cahille Sohbeti Kestim”i dinleyicilerinin beğenisini sundu. Âşık Mahzuni Şerif’in türkülerinin karanlık bir yanı olduğunu söyleyen Ertem, “Dargın Mahkûm’u hem bu sebeple hem de düşünceleri yüzünden hapsedilen şairler, yazarlar, gazeteciler ve âşıklar için yorumlamak istedim. Neşet Ertaş dünyada en sevdiğim müzisyen ve onun türkülerini yorumlamak benim için çok özel bir his. Bana kalsa daha karanlık türkülerini seçerdim, fakat Hasan abi ‘Bahçe Duvarından Aştım’ı yorumlamam konusunda beni ikna etti” dedi.
Ceylan Ertem, Milliyet’ten Özgür Yılgür’ün, yeni albümüyle ilgili sorularını yanıtladı.
Ertem, yorumlayacağı şarkıları seçerken nelere dikkat ettiğini şöyle açıkladı:
“Repertuvarı şekillendirirken bende iz bırakan ve anıları olan türküleri seçmeye özen gösterdim. Hasan abinin de yönlendirmeleri oldu elbette. Örneğin Fikret Kızılok şarkıları yorumlama fikri ondan çıktı. Kızılok şarkıları yorumlarken, onu çok seven Gökhan Türkmen ve Can Güngör de bana eşlik etsin ve o sevgi daha da yoğun bir şekilde ortaya çıksın istedim. Âşık Mahzuni Şerif türkülerinin çok karanlık bir havası var. ‘Dargın Mahkûm’u hem bu sebeple hem de düşünceleri yüzünden hapsedilen şairler, yazarlar, gazeteciler ve âşıklar için yorumlamak istedim. Neşet Ertaş dünyada en sevdiğim müzisyen ve onun türkülerini yorumlamak benim için çok özel bir his. Bana kalsa daha karanlık türkülerini seçerdim, fakat Hasan abi ‘Bahçe Duvarından Aştım’ı yorumlamam konusunda beni ikna etti.”
Şiire büyük bir ilgisi olan Ertem, şiirlerini bestelemek istediği şairleri şöyle anlattı:
“Çok büyük Edip Cansever aşığı olduğum için aklıma ilk o geliyor. Nâzım Hikmet şiirleri için de şarkı yapmayı çok isterdim. Ancak şiir bestelemek o kadar zor bir şey ki şu an benim için olacak iş değil! Şiir besteleyen tüm bestecilere büyük saygı duyuyorum bu yüzden.”
‘Linç kültüründen bıktım, cahille sohbeti kestim’
Ertem, albümüne ‘Cahille Sohbeti Kestim’ adını verme sebebi şöyle açıkladı:
“İsimleri son anda seçmiyorum, albüm çıkmadan önceki dönemde ne hissediyorsam onu ifade eden bir isim koymaya çalışıyorum. ‘Seni Senin Gibiler Sevsin’ üzerine çalıştığımız süreçte insanlara karşı bir küskünlük dönemine girdim ve hayvanların dünyasıyla iç içe olmaya başladım. ‘İnsanları tanıdıkça hayvanları daha çok seviyorum’ diye klişe vardır ya, onu yaşamaya başladım diyebilirim. İnsanlardan uzaklaştığım, sadece iyi insanları yanıma almaya karar verdiğim süreçteyim. Son yıllarda büyüyen linç kültürü de beni çok bıktırdı. İnsanlara derdimi anlatamayacağımı düşündüğüm için de cahille sohbeti kesme kararı aldım. Birkaç yıldır çok fazla kullandığım bir ifadeydi bu ve içinden geçtiğim dönemi de çok iyi özetliyordu.”
[ad_2]