Çeviri/ Günel Abdullayeva Tekcan
Yetenekli kişinin hayatı büyük risk sayılan akıl bozukluğunun olasılığı ile bağlıdır. Şöhrete giden yol her zaman kolay olmayabilir. Sizlere bu yolda akıllarını oynatan ünlü kişileri sunuyoruz.
1. Edgar Allan Poe: ABD’li şair ve kısa öykü yazarı. 1809-1849
Teşhis: ‘Ruh halinin bozukluğu’, tam teşhis konulmamış.
Korkuları: karanlık korkusu; hafıza kaybı ve farklı davranış; halüsinasyonlar
Hastalık tarihçesi: 1830’lu yılların sonundan itibaren depresyonlar savaşıyla beraber alkol kullanımı da psikolojisini kötü etkilemişti. Alkolle sorunlar yaşanırken üzerine afyon kullanımı da işini baya bir zorlaştırmıştı. Hastalığının ilerlemesinin sebebi özellikle genç eşinin ölümü oldu. Eşinin ölümünden sonra 2 sene yaşayıp birkaç kere evlenmeyi bile denemesine rağmen hüsranla karşılaştı. İlk evliliği karşıdaki evlilik teklifini reddetmesi, 2. Evlilik girişimi ise düğüne kendinin gelmemesi sebebiyle gerçekleştirilmedi. Düğünden 5 gün sonra Baltimor hanında bulundu. Kliniğe kapatılmasından 5 gün sonra yaşamını yitirdi. En büyük kabusu yalnızlıktan ölmekti. Ve bu kabusu gerçek oldu. Çoğu kişi yanında olmayı vadetse de en son anında kimse yanında bulunmadı.
Dünyaya bahşedilen fikirleri: Korku, gerilim ve polisiye türlerinin öncüsü sayılır.
1. Meşhur eserleri: “Kuzgun” 1845; “Gammaz Yürek” 1843; “Usher Evi’nin Çöküşü” 1839; “Morgue Sokağı Cinayetleri” 1841
2. Friedrich Nietzsche: Alman filolog, filozof, eleştirmen. 1844-1900
Teşhis: Şizofreni veya saplantı.
Hastalık tarihçesi: Herkese şu yazıyı gönderiyordu: “2 aydan sonra dünyanın 1 numaralı kişisi olacağım”. Evini tapınak zannettiği için duvarlarından resimleri kaldırtmıştı. Şahitlerin söylentilerine göre şehir merkezinde ata sarılıyordu. Ağır baş ağrıları da rahat bırakmıyordu. Tıbbi kayıtlarda Nietzsche’nin çizmeden kendi idrarını içtiği, garip sesler çıkardığı, kapıyı kırılmış bardak parçaları ile tamir ettiği, yatakta değil yerde uyuduğu, keçi gibi zıpladığı ve sol omzunu öne çıkardığı yazılıyordu.
Nietzsche hayatının son 20 yılını akıl bozukluğundan eziyet çekerek geçirdi. Bu dönemlerde en meşhur eserlerini yazdı. Hayatının son 20 yılının 11 senesini psikiyatrik hastanelerde geçirirken evde olduğu zamanlarda annesi ona bakardı. Hali gittikçe kötüleşiyordu – filozof hayatının sonunda, sadece birkaç basit kelime söyleyebiliyordu.
Fikirler: Yazara göre “Güç isteği” hayatımızın en önemli anlamı, insana yaşamayı öğreten gayesi olmalı. Din, ahlak, modern kültür, felsefe ve bilim üzerine metafor, ironi ve aforizma dolu bir üslupla eleştirel yazılar yazmıştır
1. Meşhur eserleri: “Böyle Buyurdu Zerdüşt” 1883; “İyinin ve Kötünün Ötesinde”1886; “Deccal” 1895.
3. Ernest Hemingway: 1899-1961 Amerikalı yazar
Teşhis: depresyon, akli bozukluk
Semptom: Canına kastetme isteği, herkesi kendine düşman görme, sinir krizleri.
Hastalık tarihçesi: 1960 yılında Küba’dan ABD’ye döndü. Sıksık yaşanan depresyonlar, korku hissi ve kendine güvensizlik onu korkutuyordu. Kendi isteğiyle tedavi olmak istedi. 20 seans geçirdiği elektroşok tedavisi ile ilgili şunları yazdı: “Elektroşok yapan doktorlar yazarları anlamıyorlar. Neden şöhret ve maddi yükseliş getiren beynimi silmek ve dağıtmak istiyorlar. ” Klinikten taburcu olduktan sonra eskisi gibi yazamadığını anlayıp canına kastetmeye çalıştı. Eşinin isteğiyle tekrar tedavi olan Ernest iyileşmedi. Taburcu olduktan birkaç gün sonra kafasına sıkarak hayatına son verdi.
Fikirler: Ernest kendi arkadaşı Remark gibi insanlara ‘kaybolmuş gençlik’ anlamını verdi. Kendi arkadaşı gibi bazı gençliğin savaştan sonra ezildiğini öne sürerek böyle bir düşünce yarattı. En meşhur eseri “yaşlı adam ve deniz” sayılıyor. Kısa ve gösterişsiz tarzı ile bilinir. 20.yüzyıl kurgu romancılığını etkilemiştir.
1. Meşhur eserleri: “Güneş de Doğar” 1926; “Yaşlı Adam ve Deniz” 1952; “Silahlara Veda” 1929.
4. Franz Kafka: 1883-1924 Çek yazarı
Teşhis: Nevroz, psikasteni, periyodik olmayan sinir krizleri
Semptom: ilgisizlik ile karışık heyecanlanma, uyku düzensizliği, korkuyu abartma, özel hayatında psikosomatik zorluklar
Hastalık tarihçesi: bu hastalıkların kökünde babası ile olan tartışmalar, ailesinde olan zorluklar ve sevgide şanssızlık duruyor. Ailede yazarlıkla ilgilenmeye iyi bakılmadığı için bu işi gizli yapıyordu. “bu benim için dayanılmaz ikili hayattır – bu çıkmazdan bir yol var o da akılsızlıktır” diye kendi günlüğünde yazıyordu. Babası oğlunun yazar değil satıcı olmasını istediğinde Franz canına kastetmeye karar verdi. Kendi arkadaşına yazdığı veda mektubundan sonra arkadaşı Max Brod kendi kitabında böyle yazıyordu :”Son anda onu, seven velilerinden” kurtarabildim.”
Günlüklerinde şöyle yazıyor: “Uyuyamıyorum. İç alemimin dayanılmazlığı. Aklımda taşıdığım kötü hayat. Bu hayattan gitmeden aklımdaki şansızlık ve hayata küsme duygusunu nasıl alabilirim?”
Yazar 3 ay eziyetten sonra 41 yaşında verem hastalığından hayatını kaybetti. Tek vücudu değil, aklı da bozulmuştu.
Fikirleri: Kafka hayattayken pek meşhur değildi. Eserleri az yayınlanıyordu. Ölümünden sonra okurlarını yeni tür edebi tarz hayranı yaptı. Kafka’nın kendi zor hayatı ve eziyet dolu günleri eserlerine yansıyıp yeni edebi tür “teşhis edebiyatı” adını aldı. Modern dünya edebiyatının ikonik ve özgün yazarlarından biridir
1. Meşhur eserleri: “Dönüşüm” 1915; “Şato” 1926.
5. Jonathan Swift: İrlandalı şair, yazar ve siyasetçi 1667-1745
Teşhis: Alzaymer hastalığı
Semptom: Baş dönmesi, hafıza kaybı, etrafındaki insanları ve eşyaları tanımama.
Hastalık tarihçesi: hayatının sonuna kadar bu semptomların çoğalarak devam etmesi.
Fikir: Politik hiciv. “Gulliverin gezisi” ilk entelektüel birinin, hayata alay dolu bakışını gösteriyor. Ancak yeniliğin bakış açısında değil, detaylarda saklı olduğunu söylüyor.
6. Jean Jacques Rousseau: Fransız yazar ve filozofu (1712-1778)
Teşhis: Paranoya
Semptom: takip hissi
Russo her yerde birinin onu takip ettiğini, arkasından iş çevirdiğini düşünürdü. Avare hayatı yaşar, arkadaşlarının bile ona karşı kötü niyetlerinin olduğunu düşünerek hiçbir yerde uzun süre kalmazdı.
Hastalık tarihçesi: Yazarın kilise ve hükümet ile tartışmasından sonra hastalık boyutları daha da zorlaşmaya başladı. Her tarafta ona karşı kurulan komploların olduğunu, hatta arkadaşlarının bile ona sırt çevirdiklerini düşünüyordu. Bunun doğrultusunda bir kere misafir olduğu kalede hizmetçinin ölümünde kendini suçladıklarını düşünerek naaşın otopsisini talep etti.
Fikirler: Pedagoji Reform. Çocuk terbiyesi ile ilgili modern ödenekler Russoya borçludur. Russo çocuklara daha nevaziş ve yumuşak davranışın taraftarı idi. Her şeyi gerçek hayatta anlatılması gerektiğini düşünürdü.
1. Meşhur eserleri: “Toplum Sözleşmesi” 1762; “Emile ya da Çocuk Eğitimi” 1762.
7. Nikolay Gogol : Rus Yazar (1809-1852)
Teşhis: Şizofreni, periyodik psikoz
Semptom: görsel ve işitsel halüsinasyon; depresyon; Klostrofobi. Ayrıca yazar vücuttaki organların yer değiştirdiğini düşünürdü.
Hastalık tarihçesi: Bu şizofreni belirtileri Gogol’u hayat boyu izledi. Hatta son yıllarda hastalık daha keskin bir hal almıştı. 26 ocak 1852 senesinde karın tifo hastalığından yakın arkadaşının kardeşi vefat etti. Bu ölüm yazarda kstalık halinin daha da kötüleşmesine sebep oldu. Yazar, kendini tamamen dualara adayarak, hemen hemen yemeden içmeden vazgeçip sağlığının kötüye gitmesinden şikayet eder ve ölümcül hastalığa yakalandığını iddia ederdi. 12 şubatta yazar tüm el yazılarını yakıp bunların şeytan işi olduğunu izah etti. Profesyonel olmayan tedavi yolları ( burun deliklerine konulan sülükler, buzlu suya salma) her hangi pozitif sonuç vermedi. 21 şubat 1852 yılında öldü. Ölümünün sebebi ise hala belli değil. Gogol kendini sinirsel ve fiziksel olarak tüketmişti.
Fikirler: Sokaktaki ferde bile olan yarı nefret yarı acıma hissinden oluşan sevgi. En meşhur ve şuan da güncel kalan eseri “Ölü canlar” sayılmakta.
1. Meşhur eserleri: Ölü Canlar (1842), Palto (1842), Taras Bulba (1835)
8. Guy de Maupassant: Fransız yazar (1850-1893)
Teşhis: Beyinde artan felç
Semptom: Kendi canına kastetme isteği, nöbet geçirmeler, sayıklama, halüsinasyon.
Hastalık tarihçesi: hayat boyu yazar depresyon ile savaştı. Deli olmaktan korkuyordu. 1884 yılından sonra ise yazar sıklıkla halüsinasyon ve nöbet geçiriyordu. Bu durumlarda 2 kere canına kasdetmeye çalıştı. İlk defa tabanca ile, 2. Defa kağıt bıçağı ile. 1891 yılında kliniğe konuldu. Orada hayatının sonuna dek yarı bilinçli halde yaşadı.
Fikirler: Fizyoloji ve edebiyata erotik bakış açısı getirdi.
1. Bel Ami (1885), Pierre et Jean (1888)
9. Virginia Woolf: İngiliz yazar (1882-1941)
Teşhis: Depresyon, halüsinasyon, kabus görme.
Semptomlar: Depresyonun en derinlerindeyken Eski Yunanistan’da zeytin ağaçları üzerinde şarkı söyleyen kuş seslerini duyduğunu iddia ediyordu. Sık sık kabus yüzünden uyuyamıyordu. Çocukluktan kendi canına kasdetme eğilimi vardı.
Hastalık tarihçesi: 13 yaşındayken evinde misafir olan kuzenleri tarafından tecavüz korkusuyla karşılaştı. Bu durum tüm hayatı boyunca erkeklere karşı nefrete yol açtı. Kısa süre sonra akciğer hastalığından annesi vefat etti. Sinirli ve heyecanlı kız kendi canına kasdetmeye çalıştı. Kurtarıldı ama depresyon hayatı boyunca onu izledi. 1904 yılında babasının ölümü bu durumu daha da ciddileştirdi. Duygusal mektupları ve eserleri yazarın hemcinslerine olan sevgisinin olduğunu gösterirken aslında doğru anlaşılmamıştır. Çocuklukta yaşanan hasar, erkeklere karşı korkuyu ve kadınlara olan sevgiyi yarattı. Ama fiziksel yakınlık istemiyordu. Çünkü yazar sarılma ve el sıkışmaya bile dayanamıyordu. 29 yıllık evlilik hayatında eşi ile fiziksel yakınlık yaşamadı. 1941 yılının başlarında Londranın gece bombalanması sonucunda yazarın evi dağıldı, kütüphanesi yakıldı ve sevdiği eşi ölüm tehlikesi yaşadı. Tüm bu durumlar, yazarın sinir sisteminin tamamen çökmesine sebep olarak kliniğe kaldırılmasına sebep oldu. Yazar, 1941 yılında hayatına son verdi.
Fikirler: iç dünya görüntüsünün yenilik ilaveleriyle gösterilmesi. Yazarın eserleri edebi yenilikçiliğin göstergesi olarak çok okurlar tarafından takdir edilmiştir. Tolstoyun öğrencisi olmuştur.
1. Mrs. Dalloway 1925, Deniz Feneri 1927, Dalgalar 1931
10. Sergey Esenin: Rus yazar (1895-1925)
Teşhis: Manik Depresif Psikoz.
Semptomlar: Takip edilme hissi, ani öfke, garip davranış (şair, her kesin içinde mobilya kırar ve küfürler ederdi).
Hastalık tarihçesi: Sık sık olan öfke sebebinden birkaç kere Rusya ve Fransa’da kliniğe alınmıştır. Maalesef tedavi hastaya iyi gelmemiştir. Klinikten taburcu olduktan bir ay sonra otelde kendini buhar ısıtma borusundan asarak intihar etmiştir.
Fikirler: Şiire yeni notalar. Esenin, köy hayatına ve köylüye olan sevgiyi uyandırarak bunu daha duygusal ve göz yaşları ile ifade etmiştir.
“Şahanem, benim Şahanem”
Kaynak: http://www.adme.ru/