Ana SayfaListelerEvlenmeden önce bir daha...

Evlenmeden önce bir daha düşünmeniz için 10 evlilik filmi

Evlilikle ilgili filmler ya da evlilik filmleri demeden önce “evlilik kurumu” ya da başka bir açıdan “aile kurumu” toplumların en sorunlu alanlarından biri olduğunu belirtmek lazım. Konuyla ilgili yığınla araştırma, inceleme, kitap yazılmış ve birçok düşünür toplumun en küçük yapı birimi olan bu kurumu ve çıktılarını anlamaya çalışmıştır. Sinema da bu toplumsal olaya ayrıca eğilmiş ve kendi içinde tartışmıştır. Dünya üzerinde çoğu insanın hayalini kurduğu evlilik hayatının ne kadar elzem bir konu olduğunu belirtmek ve bu müessesesinin sorgulanması için bir çok büyük yönetmen, şaheser diyebileceğimiz filmler çekmiştir.

Evlilik kuşkusuz her bireyin kurduğu en büyük hayalidir. Bu hayalin daha anlamlı yaşanabilmesi için yüz yıllar boyunca evlilik denen ilişki sorgulanmıştır. Hatta bazı insanlar “mutlu evlilik” denen şeyin olmadığını, bu yüzden evlilik müessesesinin yanlış bir karar olacağı düşüncesinde birlik olmuşlardır. Birçok toplumda ve kültürde sorgulana dursun, bu elzem konu sinemanın da çoğu zaman konusu olmuştur. Ünlü yönetmenler evlilik ilişkisiyle yakından ilgilenmiş ve çeşitli hikayeleri senaryoya uyarlayarak, bu konuda kendi fikirlerini ortaya koymuş. Evlenmeden bir kere daha bu konu hakkında düşünün diye ya da evliyseniz sorgulanması gereken konuları masaya yatırın diye sizlere yardımcı olabilecek filmleri listeledik.

Ayrıca sizler için özenle hazırladığımız diğer film listelerimize buradan göz atabilirsiniz.

 

İşte evlilik kurumunu irdeleyen ve düşüncelerinizi derinden etkileyebilecek filmler:

 

1.

Üç Renk: Beyaz -Three Colours: Blanc (1994, Krzysztof Kieślowski)

Bu film dünya sinema tarihine Kieslowski’nin veda etmeden armağan ettiği büyük şaheser Üç Renk üçlemesinin ikinci filmidir. Kara mizah tonu damarlarına kadar hissedilen filmde, Karol Karol adında Polonyalı bir kahraman, çok zenginken eşinden yediği tekme sonucu Paris sokaklarında dilenci durumuna düştüğü serüveni anlatılır. Bu hikaye filmin ön planında anlatılırken bir çok konu irdelenirken, bir yandan da evliliğin sarsılmaz dostu güven sorgulanır. Evlilikte güven problemine cesurca eğilen film, kadın-erkek ilişkisine bakış açınızı 360 derece değiştirme yetkinliğine sahiptir.

three colours white

 

 

2.

Maria Braun’un Evliliği -The Marriage of Maria Braun (1979, Rainer Werner Fassbinder)

Almanya’nın en büyük ekollerinden olan Fassbinder’in kadınlar hakkında çektiği üçlemesinin ilk ve en sağlam filmidir. Film II.Dünya Savaşı Almanya’sında başlar. Savaştan hemen önce Maria ve Hermann evlenir, ardından Rus cephesine yollanan Hermann’ın ardında Maria büyük bir yalnızlığın içinde kalır. Hermann’ın ölüm haber gelmesiyle, kocasına duyduğu sadakati kalbine gömen Maria hemen bir adama aşık olur. Her şey rayında gidiyor derken bir anda ortaya yitik bir halde çıkan Hermann, Maria’nın evliliğe karşı duruşunu, tutkusunu, sadakatini sorgulatır. Evliliğin toplum tarafından dayatılan ahlakı sorgulanır.

maria braun'un evlilik hayatı

 

3.

Kocalar ve Karılar -Husbands and Wives (1992, Woody Allen)

Sinemanın yaramaz çocuğu Allen bu filmde, belgesel tarzında çekilmiş bir hava yaratarak evlilik kurumu,kadın erkek ilişkileri, aşk, bağlılık gibi kavramları sorgular. New York, Manhattan’da oturan orta-üst sınıftan bir çiftin boşanacakları haberi, en iyi arkadaşları olan diğer bir çiftin için de beklemedikleri bir şok olur. Bu ayrılık kararına şiddetle karşı çıkmalarına rağmen kendi ilişkileri de o kadar iyi gitmemektedir. Çiftler kendi ilişkilerini gözden geçirirlerken bu arada başkaları ile flört ilişkilerine başlarlar.

husbands and wives

 

4.

Nefret- Le Mepris (1963, Jean-Luc Godard)

Özgün fikirleriyle sinemayı fersah fersah ileriye taşıyan Godard’ın, seyirciyle en fazla yakınlık kurduğu filmidir. Maddi sıkıntılarını atlatmaya çalışan genç bir senarist hayatını değiştirecek bir proje alır. Homeros’un Odysseia eserinden uyarlanacak olan filmin senaryosu için aldığı sipariş bir süre sonra genç senaristin hayatını allak bullak eder ve karısı ile olan mutluluğu da bozulmaya başlar. Genç senaristin karısını ise ünlü oyuncu Brigitte Bardot oynamaktadır.

le mepris

 

5.

Yarın Her Zaman Var -There’s Always Tomorrow (1956, Douglas Sirk)

Melodram türünün usta yönetmeni Sirk, zengin bir oyuncak üreticisinin hayatına odaklanıyor. Evliliğinden sıkılan ve yıllardır süren bu ilişkisini sorgulayan Clifford, bu sorgulamalarına seyirciyi de ortak eder.Az bilinen bu şaheser evlilik müessesini derinden incelemeye çalışan bir yapıttır.

there's always tomorrow

 

6.

Etki Altında Bir Kadın -A Woman Under the Influence (1974, John Cassavetes)

Arızalı filmlerin arızalı yönetmeni Cassavates bu filminde tutkularını kontrol edemeyen ve hayatını sadece kocasına göre yaşayan bir kadının hikayesine yoğunlaşıyor. Bu çok yönlü aile dramı bir yandan evlilik kurumunu sorgularken, bir yandan sert ve karmaşık film olma başarısını gösteriyor. Başrolde oynayan Gena Rowlands ise oynanması mümkünsüz derecede zor bir karakteri abartıya kaçmadan, mükemmel bir şekilde oynuyor.

woman under the influence

 

7.

Bir Evlilikten Manzaralar -Scener ur ett äktenskap (1973, Ingmar Bergman)

Bergman‘ın son dönemine denk gelen ve önemli yapıtlarından biri olarak addedilen film, birçok önemli yönetmenin sinemasına yön vermişti. On yıldır evli olan bir çift artık ayrılmak üzerelerdir. Hayat onlara bambaşka yollar çizmektedir. Ancak ilişkileri inişli çıkışlı olacak, barışacaklar ve yeniden ayrılacaklardır ve en sonunda da boşanacaklardır. Boşansalar da birbirlerinden kopamayan çift birbirlerine karşı duydukları sevgi, diğer her tutkunun üzerinde yer alan bir sevgi olduğunu anlayacaklardır.

bir evlilikten manzaralar

 

8.

45 Yıl -45 Years (2015, Andrew Haigh)

Çocukları olmayan ve uzun zamandır evli olan Kate ile Geoff yaklaşan yıl dönümleri için bir parti hazırlığı içerisine girmiştir. Bu sırada Geoff’un almış olduğu bir mektup tüm dengeleri alt üst eder. Bu mektupta Geoff’un evlenmeden önceki kız arkadaşının cesedinin bulunduğu yazmaktadır. Kate bu duruma her ne kadar önem vermemeye çalışıyor olsa da Geoff geçmiş günlere özlem duymaya başlar ve bu durum ikilinin 45 yıllık evliliğini son derece olumsuz yönde etkiler. 45 yıllık sadakati sorgulayan film, tabu kırıcılığıyla ön plana çıkmaktadır.

45 years

 

9.

Kim Korkar Hain Kurttan? -Who’s Afraid of Virginia Woolf (1966, Mike Nichols)

Başarılı bir şekilde tiyatrodan sinemaya uyarlanan bu muhteşem film, Oscar’da 5 ödüle layık görülmüştür. Orta yaşlı bir karı kocanın ızdırap verici aşk-nefret oyunlarının içerisine yeni tanıştıkları genç bir çifti de çekmeleri ve alkolün de körüklediği sabaha dek süren fırtınalı zaman zaman da gülünç bir acı çektirme oyunu sonunda içlerindeki her şeyi ortaya dökmeleriyle film ilişkileri, evlilikleri sorgular. Yarattığı dramatik unsurlarıyla kültler arasına girmiş bir şaheserdir.

who's afraid of virginia wolf

 

10.

Turist -Force Majeure (2014, Ruben Östlund)

İsveçli olan bir aile tatil yapmak, İşviçre ile Fransa arasında kalan Alp dağlarını seçerler. Tatil yaptıkları süre zarfı içinde her şey normal giderken aile Alplerde çığa yakalanır ve bir süre mahsur kaldıktan sonra anne,baba ve çocuklar bu doğal afetten kurtulur fakat kurtulmaları gereken sadece bu afet değildir. Bu büyük olaydan sonra aile içinde psikolojik bozukluklar baş göstermiş ve ailenin rol dağılımı tamamen değişmiştir. Aile yapısını inceleyen film, unutulmaz bir deneyim vaat ediyor.

force majeurePresshaber.com

10,053BeğenenlerBeğen
244TakipçilerTakip Et
1,038TakipçilerTakip Et

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

Haftanın En Çok Satan 15 Kitabı!

En Çok Satan 15 Kitap; Bu hafta en çok satan kitapları okuma...

Sarımsağın saymakla bitmeyen 12 faydası

Sarımsağın saymakla bitmeyen faydalarından 12 tanesini sizin için listeledik. İşte sarımsağın...

Londra Tarih Müzesi’nde Vahşi Doğadan Seçilen En Harika Fotoğraflar!

2014 yılında Londra Tarih müzesinin her sene teşkil ettiği ve 50....

Her sosyal bilimcinin mutlaka okuması gereken 10 akademik kitap

Akademik dünyaya yeni giren ve sağlam adımlarla ilerlemek isteyen her öğrencinin...

Tartışı-Yorum

Murat Sevinç’ten Yılmaz Özdil’in “şarjör” benzetmesine dair bir yazı

Murat Sevinç'ten Yılmaz Özdil'in "kalaşnikof'a sürülen şarjör" benzetmesine göndermeli bir yazı kaleme aldı: "Kürtler mevzubahis olduğunda, gerisi teferruat ve utanç…" Sözcü yazarı Yılmaz Özdil'in HDP'ye verilecek oyları "kalaşnikof'a sürülen şarjör"e...

Rıza Yalçın Koçak yazdı: Olağanüstü zulüm

Rıza Yalçın Koçak Etrafımızdaki insanlar büyük bir şaşkınlıkla cevabı bir yanı ile çok basit bir yanıyla ise iler tutar yanı olmayan sorular soruyorlar. İşyerlerinden atılan arkadaşlarının masumiyetlerine iliklerine kadar inanıp...

Marksist ve sosyalist bir siyasetçi olarak Yaşar Kemal

Yaşar Kemal, 28 Şubat 2015’te direne direne ölümünün ardından değişik yönleriyle tanıtıldı. Romancılığı, hikâyeciliği, şairliği, gazeteciliği, doğaya olan tutkunluğu, insana olan aşkı, neşeli kişiliği onu tanıyanlar tarafından anlatıldı. Ancak...