Ana SayfaKültür SanatMüzikHande Küden, Berlin Filarmoni...

Hande Küden, Berlin Filarmoni Orkestrası’na Türkiye’den kabul edilen ilk keman sanatçısı oldu

[ad_1]

Hande Küden, bir yıldır çaldığı Berlin Filarmoni Orkestrası’na asil üye olarak kabul edildi. Küden, bu başarıyı elde eden Türkiye’den ilk keman sanatçısı oldu.

AA’dan aktarılan haberlere göre, keman sanatçısı Hande Küden, Berlin Filarmoni Orkestrası’na asil üye olarak kabul edildi.

Bir yıldır çaldığı Filarmoni’nin birinci keman grubuna asil üye olarak katılan ilk Türkiyeli keman sanatçısı olan Küden, Orkestra’nın web sitesindeki açıklamasında, “Berlin Filarmoni müzisyenleriyle birlikte çalmayı 13 yaşındayken hayal ediyordum ve şimdi hayalim gerçek oldu. Harika meslektaşlarımla birlikte performans sergilemekten ve şahane bir keman grubunun parçası olmaktan dolayı çok mutluyum” dedi.

Say ve Onay’da tebrik

Piyanist ve besteci Fazıl Say, Küden’in başarısını kutlayarak şunları yazdı:

“Bravo sevgili Hande, olağanüstü bir başarı. Yürekten tebrik ederim. Keman sanatçısı Hande Küden, bir yıldır çaldığı Berlin Filarmoni Orkestrası 1. keman grubuna asil üye olarak kabul edildi. Berlin Filarmoni Orkestrası’na Türkiye’den kabul edilen ilk keman sanatçısı.”

Piyanist Gülsin Onay da şu tebrik mesajını paylaştı:

“Bravo Hande.. Muhteşem başarı.. Harika kemancımız Hande Küden Berlin Filarmoni Orkestrası’nın kadrolu ilk Türk keman sanatçısı oldu. 138 yıllık orkestranın tarihinde bir ilk gerçekleşti bizler için. Yürekten tebrikler.”

Küden, Eylül 2019’dan bu yana Berlin Filarmoni’nin birinci keman grubunun bir üyesi.

Filarmoni’ye katılmadan önce Alman Senfoni Orkestrası Berlin’de konser şef yardımcısı olarak birkaç yıl çalıştı.

Küden, Filarmoni ile çalarak mükemmeliyetçiliği öğrendiğini söyleyerek, “Arka arkaya ne kadar konser verirsek verelim, her biri eşit derecede önemli ve aynı tutkuyla çalınmalı” ifadesini kullandı.

Adana’da Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda eğitim alan Küden, eğitimine Hanns Eisler Berlin Müzik Okulu’nda devam etti.

Küden daha sonra, Ferenc Fricsay Alman Senfoni Orkestrası Akademisi ve Karajan Berlin Filarmoni Akademisi’nde orkestra müzisyeni olarak eğitimini tamamladı.

Berlin Filarmoni Orkestrası ise 1882 yılında kuruldu ve dünyanın en seçkin orkestraları arasında yer alıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



[ad_2]

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

Doğanın ele geçerdiği dünyanın en güzel balıkçı köyünden 20 fotoğraf

Çin’in Shengsi Adaları olarak bilinen ve 400 adadan oluşan bölgede yer...

Dünyanın en tatlı şehrinden 20 fotoğraf

Çin'in gözlerden uzak şirin kasabası Larung Vadisi, dünyanın sayılı Budist enstitülerinden...

En iyi müzik dinleme uygulamaları

Teknolojideki sürekli gelişmeyle birlikte birçok alışkanlığımız yerini başka alışkanlıklara bırakıyor. Gramofon,...

21 fotoğrafla kadınların erkeklerden uzun yaşadığının kanıtı

Kadınların erkeklerden daha uzun  yaşadığı istatistiksel bir gerçek. Doğal olarak bilim adamları...

Tartışı-Yorum

Halkın vicdanı; “Gelemem” diyorsun, peki sen bizdeki “öf öf” ü duyuyor musun?

Ne desek, ne etsek, nasıl yapsak bilemiyoruz… Az şey mi yaşadık? Yok, bir şeyler anlatabilmek için yeterli yaşadıklarımız. Çok şey mi yaşadık? Yok, bir şeyler yapabilmek için çok şey görmedik henüz… “Derin bir ah” çekiyoruz, çünkü şu kelimeler sayfaya değerken Hurşit Külter hala kayıp. Ve “ah vicdan”...

İşini hakkıyla yapmak seküler bir namus yeminidir

Barış Ünlü’nün bugün davası vardı, Ankara Adliyesinde, DTCF’nin tam karşısı; çok farklı dönemlerin mimari anlayışını yansıtmakla beraber her ikisi de olabildiğince “çatık kaşlı”. Sosyoloji bölümünün eski dersliği, 433 diye bilinir, adliyeye tam karşıdan bakardı. İki devlet kurumu, iki çatık kaşlı bina… Yine bilen bilir, ders anlatırken hiç...

Düşünürken

Sevgili okur bu atmosferde yazı yazmak hiç olmadığı kadar zor, öyle ki ciğerden kaleme kan çekmek kalemden kağıda mürekkep akıtmaktan daha kolay. Neden mi? Öyle bir iklim yaşıyoruz ki ara renklere hiç yer yok. İki renk var, siyah ve beyaz. Yazılanı değerli ya da geçersiz yapan “kimci”...