Ana SayfaKadınİlk buluşmada kadınlara 7...

İlk buluşmada kadınlara 7 öneri

Sizin hakkınızda ilk kez fikir sahibi olacağı, ilk düşüncelerinin oturacağı o özel güne nasıl hazırlanmalısınız? Ne giymeli, nasıl makyaj yapmalısınız?

 

İlk buluşmadan önce kara kara düşünülür “Acaba ne giysem?” diye. Tabii ki dış görünüşünüz önemli, ancak bu durumu bu kadar stresli hale getirmeyin. Aksine, keyfini çıkarın.

Sizin için derlenen ilk gün önerilerimize bir göz atın…

1- Tek renk giyinin
Bu sezon tek renk giyinmek moda. Hangi renk giyeceğinize karar veremiyorsanız siyahı tercih edebilirsiniz. Eğer tek renk kullanırsanız takılarınızı da daha kolay seçebilirsiniz.siyah-kombin

2- Dar pantolonunuzu giyin
En sevdiğiniz dar pantolonunuzu giyebilirsiniz. Kıvrımlarınızı saracağından bacaklarınız da muhteşem gözükecektir. Hafif topuklu ayakkabılarınızla da kombininizi tamamlayabilirsiniz.bordo-renkli-dar-paça-bayan-pantalon-modeli

3- Ayak bileğinizde biten botunuzu tercih edebilirsiniz
Bu tarz botlar sadece kendinize olan güveninizi sağlamakla kalmayıp aynı zamanda sizi seksi gösterecektir. Dar paça pantolonlarla veya taytlarla tercih etmenizi öneririz.zara-yeni-sezon-parlak-duz-bot-modeli-2015

4- Açık renk ojeler sürün
Oje küçük bir detay gibi gözükebilir. Koyu renkler tercih etmek yerine, klasik olan french manikürünü yapabilirsiniz.2013-Sade-oje-Renkleri

5- Doğal makyaj yapın
Abartılı makyaj yapmayı bir kenara bırakın, doğal olun bu her zaman daha dikkat çekicidir. Maskara, dudağınıza yakın renkte bir ruj ve hafif bir allık kullanabilirsiniz. Kendiniz olun ve doğallığınızla etkileyin.Doğal-makyaj

6- Parfümünüzü sıkmayı unutmayın
Evden parfümünüzü sıkmadan çıkmayın. El bileklerinize ve boynunuza parfümünüzü sıkarsanız bu partneriniz için etkileyici olacaktır.parfume1

7- Vücudunuzu en iyi siz tanıyorsunuz
Vücudunuzda en hoşunuza giden bölgeyi ön plana çıkarabilirsiniz bu, sizi daha iyi hissettirecektir.deri-muayenesiyle-cilt-kanseri-teshisi

 

kadınvekadın.net

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

‘Zengin Mutfağı’ndan ‘Yusuf ile Kenan’a NHKM’de yazlık sinema

İstanbul Nâzım Hikmet Kültür Merkezi (NHKM), 11 Temmuz’da başlayacak yazlık...

AFP’den 11 fotoğrafla Sur’daki çatışmalar ve tahrip edilen tarih

Sokağa çıkma yasağının 9 gün aradan sonra kaldırıldığı Diyarbakır'ın Sur ilçesini...

Tartışı-Yorum

Cumartesi Anneleri: Gözaltındaki kayıpların hikayesi

Kadir Gürhan“Kayıplar” ve “yargısız infazlar” denilince akla ilk gelen Latin Amerika ülkeleridir. Bu ülkelerde askeri cunta yönetimleri “gözaltında kayıplar” ve “yargısız infazlarla” kendisine muhalif olan tüm kesimlere karşı bir korku ve sindirme politikası uyguladı. Hayatın bir parçası haline gelen bu uygulamalarda kaybedilenlerin çoğunu; öğrenciler, öğretmenler, sendikacılar (örgütlü...

Ölümü öldürmek, sonsuz bir umudun baharıdır…

“Evîn Biharek e…”* - Arjen Arî Bir acılar sarmalıdır sancı, zamanın derinliklerinde gezinen ve hayatın kıyılarına vurur hafızalarının unutulmayacak sesleri. “Lal bû zimanê xwezayê, Girî herikî, jan bû banî” (“Dilsizdi doğanın dili, gözyaşı aktı, acı köprü oldu…”) dizeleri ile anlatıyor şair Semra Çelebî, ‘Birîn’ adlı şiir kitabında, gerçeğin...

Kalbi atan ölü bedenler

Bazı anlar vardır zihinlerimizde çocukluğumuza dair. Hayal mi gerçek mi olduklarını ömrü billah çözemeyiz. Bize anlatılanları, oradan buradan duyduklarımızı kurgulayarak bir görüntü yaratmış da olabiliriz, bizzat gözlerimizle tanık olduğumuz bu anlar zihnimizde mıh gibi tüm gerçekliğiyle çakılı da olabilir. Dediğim gibi hangisinin doğru olduğunu sınamak mümkün değil.Zihnimde...

Kuzguni Gömüt

Siyah kuzguni elbisesi içinde dilinde tek bir Arapça cümle ile Aisha Faris, sadece ağlıyordu. Bizim bilmediğimiz bir dilde, İç’inde kopan çığlıkların gümbürtüsü, siyah elbisesinde kara kara dalgalanıyordu. Aynı Arapça cümleyi tekrarlayarak Engin dertlerine bir de çağlayanlar ekliyordu. Gözyaşları bakışımızın değdiği her yerdeydi. Kara elbisesi; pul parlaklığını, onun...

Direniş Suflesi: Hayır

‘Oku’ diye başlıyor olmasına rağmen kutsal sayılan kelam; ilk maraza mevzunun başında ortaya çıkıyor.Taraflaşmanın daha kolay belirlendiği, hudutların keskin olduğu süreçler elbette yaşandı. Her konuya dair yaklaşımlar farklı idi ve tariflenen alandan hangi konuya nasıl yaklaşılması gerektiği de kendiliğinden açığa çıkıyordu. Karışık ama bence kesinlikle böyleydi.İnsanın yaşadığı...

Üşüyor bir coğrafyanın yüreği

'Eylül Mayıs'a dönüşecek...'Geo Milev Üşüyor bir şehrin yüreği,  geceler buzdan karanlık. Yan yana dizilmiş çadırlar kanıyor. Üşüyor yeryüzü ve şehrin sokaklarında geziyor soğuk. Bir çocuk gözlerinde acının izlerini taşıyor. Bir bahar var ve gelecek mutlaka çocuk. Umudun ışığını taşıyor, geleceğimiz umudumuz çocuk. En amansız fırtınalar diner çocuk, savrulur...

En çok mor

Sıcak beterdi. Bıyıkları terlememiş bir delikanlılık çağında boncuk boncuk ter atıyordu. Çimento torbaları eşek ölüleri kadar ağırdı. Tuğlalar, yamalı şalvarında kahverengi tozlar bırakıyordu. Yamasını çepeçevre saran alelacele dikişleri hep terden söküktü.Daha O Boy’uyla karar vermişti ev yapmaya. Bir evin temelini attı. Atış o atış..Seni inşaat işçisi; fayans...

Sınırlar ve rahatça uyunamayan ülkeye dair: Ordu, yeniden…

Levent Ünsaldı Devlet ve milletin yüksek çıkarlarını ait olduğu kurumun çıkarlarıyla eş gören, dolayısıyla bunları yorumlama tekelini de kendisine veren Türk subayı, kışladaki eriyle kurduğu paternalist ilişkisini (“oğlum” ifadesiyle çağrılan er) milletin geneliyle olan ilişkisine de kolayca yansıtabilmiştir. Aktarılan bu hususi ethos (değerler sistemi), subayın tüm yaşamını geçirdiği...

Rıza Yalçın Koçak yazdı: Olağanüstü zulüm

Rıza Yalçın Koçak Etrafımızdaki insanlar büyük bir şaşkınlıkla cevabı bir yanı ile çok basit bir yanıyla ise iler tutar yanı olmayan sorular soruyorlar. İşyerlerinden atılan arkadaşlarının masumiyetlerine iliklerine kadar inanıp ve ama ‘devletin de bir bildiği vardır’ fikriyatının serin sularında kol gezmeye devam ediyorlar. Hükümet ile ‘paralel’ devlet...

Halkın vicdanı; “Gelemem” diyorsun, peki sen bizdeki “öf öf” ü duyuyor musun?

Ne desek, ne etsek, nasıl yapsak bilemiyoruz… Az şey mi yaşadık? Yok, bir şeyler anlatabilmek için yeterli yaşadıklarımız. Çok şey mi yaşadık? Yok, bir şeyler yapabilmek için çok şey görmedik henüz… “Derin bir ah” çekiyoruz, çünkü şu kelimeler sayfaya değerken Hurşit Külter hala kayıp. Ve “ah vicdan”...

Rütbelerin Er’leri

Rıza Yalçın Koçak ‘Türk halkı sessiz kalarak onayladığı bu savaşın mağduru olmaya mahkumdur.’ (TAK-Haziran 2016)Erleri çekin rütbeliler gelsin! Erleri çekmeyecek rütbeliler ordusu. Ere göre tanımlı omuzlardaki apoletler. Kaç erin başı olduğunu bildiriyor unvanlar. Erlerle tanımlayıp erlerle var ediyorlar kendilerini. Erleri çekin rütbeliler gelsin çığlığını bir iyi niyet olarak okumak gerekiyor en başta....

Kadim Süryanilerin Akitu Bayramı

Yerinden yurdundan edilen, sürgün halkların derdini en içten şairler dillendirir. Bu sebeple Yuhanna Bar Madeni der ki:“Ey sağduyulu!Ana vatanında kalman,Saygınlığını korur.Hakareti ve acı dolu gurbeti hor gör.Saç, başta oldukça değerlidir.Olmadığında, küçümsenir ve ayaklar altına alınır”Bundan tam 6766 yıl önce (MÖ 4750) Asur ve Babil kaynaklarına göre, tarihte...