Düşünmeye şu sözlerin arkasından başladım: “Gerek finansman, gerek cari açık, gerek istihdam ve yatırımda dengelenme süreci tüm saldırılara karşın rayına oturuyor. İlk çeyrekten itibaren çeyrek bazlı resesyon (durgunluk) süreci geride duracak. Teknik durgunluk süreci inşallah geride duracak. Türkiye’yi 2023 hedeflerine taşıyacak olan yolculuğumuzda geriye dönmemiz mümkün değildir.”
Sonrasında da işsizliğin boyutunu düşündüm. Şu an hakikaten de neredeyiz, tünelin sonundaki ışık yakın mı diye…
Sonucu doğru verebilmek adına şu şekilde bir mantık silsilesi içinde hareket etmeye karar verdim: Satın alma yöneticileri siparişlerini artırıyorsa demek ki kapasite kullanımı da artıyordur, kapasite kullanımı artıyorsa üretim artıyor anlama gelir ve üretim artışı da bir noktada işsizlik oranının düşmesine destek olacaktır.
Bu mantıktan yola çıkarak birkaç tane grafik sunacağım sizlere, bunların seyrine yönelik gelişimi de altlarında konu alıyor olacağım.
İlk grafiğimiz PMI (satın alma yöneticileri) endeksi ve mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranıyla ilintili. Investing.com ve TUIK’ten temin ettiğim verilerin birbirine oldukca paralel eğilimde bulunduğunu söyleyebiliriz. Doğal olarak paralellik için şunu da düşünmemiz gerekiyor, burada grafikte neredeyse aynı yönlü görünen iki veriden PMI, KKO (ma) oranına bakılırsa bir ay önden gelmektedir; şu demek oluyor ki Nisan ayı PMI verisi grafikte Mayıs ayı KKO (ma) verisi ile eşleşmektedir. Kısaca Mayıs ayı PMI verisi Haziran ayı KKO oranı için gösterge niteliği taşımaktadır. Bu bir ay gecikmeyi cebimize koyalım.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış (mta) endüstri üretimi endeksi ile KKO (ma) incelediğimizde ise seyrin yukarıdaki grafik kadar birbirini tam anlamıyla takip ettiğini göremesek de yön olarak anlamlıdır (korelasyon: %63). Burada unutulmaması ihtiyaç duyulan nokta ise KKO (ma) verisinin endüstri üretimine (mta) olan tesirinin 7 aylık bir gecikmeyle anlamlı çıktığıdır, şu demek oluyor ki kapasite kullanımının Ocak ayında sergilediği ivme endüstri üretimine sadece Ağustos ayında tam anlamıyla tesir etmektedir. Bu iki kıymet motor ve araca benzetmek mümkün: KKO motor gibidir, ilkin çalıştırır yavaş yavaş performans alırsınız, endüstri üretimi ise otomobil gibidir bu performans arttıkça saatte alınan yol artar ve verimli hale gelir. Bu sebepledir ki kapasitenin aniden artması üretimin de aynı hızla arttığı anlamına gelmemektedir.
Şimdi de gelelim mevsimsellikten arındırılmış (ma) işsizlik oranı ve endüstri üretimine (sanür, mta)… Mevzu dönerek dolaşıp istihdama kilitlenir halde; zira üreten bir ekonominin gelişme neticesinde istihdam yaratıyor olması gerek. Aslen bu yazıda gayem hakikaten istihdamda rayına oturma ne vakit olabilir, bu mevzuyu incelemek. Yukarıdaki grafiğe bakılırsa bu iş sadece sanür hakikaten iyi gider ve herhangi bir ivme kaybı eğer olmazsa 10-14 ay içinde oluyor; zira iki serinin en uyumlu çıkmış olduğu dönemler sadece bu gecikmeyle ortaya çıkıyor. Kısaca doğru planlama doğru zamanda yapılmalıydı…
Alp Nasir