Etik Komisyonu adlı sivil toplum kuruluşu, İsveç Göçmen Dairesi’ni korunmaya muhtaç olan kadınların iltica taleplerini yeterli inceleme ve araştırma yapmadan reddetmekle suçladı.
Hazırladığı raporu kamuoyuna açıklayan Etik Komisyonu, iltica hakkını düzenleyen yasaların erkekler tarafından hazırlandığını ve kadınları koruma altına almadığını belirtiyor. İsveç’in ilticacı kadınlara yönelik pollitikasını da “Oldukça insanlık dışı, çileden çıkartıcı ve çıkarcı” olarak tanımlıyor.
Aralarında İsveç’in tanınmış yazarlarından Agneta Pleijel ve doktorların da desteğiyle hazırlanan raporda İsveç’e iltica talebinde bulunan 12 kadının durumu ayrı ayrı ele alınıyor.
‘Kadınların hepsi tecavüz mağduru’
Kadınların ortak yanları hepsinin tecavüze uğraması ve iltica taleplerinin reddedilmesi. Etik Komisyonu, savaşlarda ve etnik çatışmalarda tecavüzün bir silah olarak kullanıldığını ve bu nedenle de tecavüze uğrayan kadınlara siyasi sığınma hakkı tanınması gerektiğini söylüyor.
İsveç’te iltica hakkını düzenleyen yasanın 1951 yılında yürürlüğe giren Cenevre Sözleşmesi temel alınarak hazırlandığı, bu sözleşmede yer alan iticacı tanımının siyasi çalışmalarından dolayı devletin baskısıyla karşılaşan hetero-seksüel erkekleri kapsadığını ve bu yüzden de kadınlara uymadığı ve kadınların apolitik olarak görüldükleri belirtiliyor.
Evlenmeye zorlanan, şiddet ve ayrımcılığa uğrayan kadınlara iltica hakkı tanınması gerektiğini belirten Etik Komisyonu, 2006 yılında Yabancılar Yasası’na eklenen ‘Cinsel nedenlerden dolayı baskı’ teriminin çok az etkili olabildiğine dikkat çekiyor.
‘Doğru sorular sorulmadığı için doğru yanıtlar alınamıyor’
Raporda Göçmen Dairesi’nde görev yapan memurların cinsel şiddet, kadın ticareti, namus ve töreden kaynaklı baskı konularında yeterli bilgilerinin bulunmadığı için iltica başvurularını sağlıklı değerlendiremediklerini de yer alıyor.
Etik Komisyonu’nun yazdığı rapora katkıda bulunanlardan Anita Dorasio, Göçmen Dairesi’ndeki memurların ilticacı kadınlara doğru sorular soramadıkları için doğru yanıt alamadıklarını söylüyor.
Raporun medyaya yansımasından sonra açıklamalar yapan Uluslararası Af Örgütü ve Kızıl Haç temsilcileri, kendilerinin de pek çok kez Göçmen Dairesi’nin yeterli araştırma yapmadan karar verdiğini tesbit ettiklerini, ancak bu durumun ne derece yaygın olduğu söylemenin güç olduğunu dile getirdiler.
İsveç, 1 Ağustos 2014 günü yürürlüğe giren kadınlara yönelik şiddetin önlenmesini öngören Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’ni bu yılın Mayıs ayında imzalamıştı. Sözleşme taraf ülkelere şiddete uğrayan kadınlara iltica hakkı tanınması yükümlülüğü getirmesine rağmen Göçmen Dairesi tecavüze uğrayan kadınların iltica taleplerini reddediyor.
Kaynak: ANF