[ad_1]
Türk Eğitim Derneği’nin fikir kuruluşu TEDMEM’in
yayımladığı, “2018 Eğitim Değerlendirme Raporu”na bakılırsa, açık öğretim lisesine
kayıtlı talebe sayısı son 10 yılda 26 kat arttı.
Raporda, 2008-2009 eğitim öğretim senesinde 508 bin 42 olan
açık öğretim lisesine kayıtlı talebe sayısının 2017-2018 eğitim öğretim senesinde
1 milyon 395 bin 621’e yükseldiği kaydedildi. 2018 senesinde TEOG puanıyla istediği
okula yerleşemeyen ya da tercih yapmayan 84 bin öğrencinin de açık öğretim
lisesine kayıt yaptırdığı bildirildi. TEDMEM, mecburi eğitim çağındaki evlatların
örgün eğitim sistemi içinde tutulması icap ettiğinin altını çizdi.
DİNİ
ÖĞRETİMİN PAYI SÜREKLİ ARTIYOR
Dokuz değişik
başlıkta hazırlanan raporda iktidarın din öğretimine verdiği “ehemmiyet” de ortaya
konuldu. Buna bakılırsa, 2012-2013 eğitim öğretim senesinde bin 99 olan imam hatip
ortaokulu sayısı 2017-2018 eğitim öğretim senesinde 3 bin 286’ya çıktı. İmam
hatip ortaokullarındaki 723 bin 108 öğrencinin ortaokul kademesindeki toplam talebe
sayısının yüzde 12,95’ünü oluşturduğu bildirilerek İHL sayısındaki artışın da
tertipli olduğu bildirildi
154 BİN ÇOCUK EĞİTİM ALMIYOR
Eğitimde olması ihtiyaç duyulan 6-13 yaş aralığında ortalama 154
bin çocuk okul haricinde kaldı. Net okullaşma oranları 6-9 yaş grubunda yüzde
98,35, 10-13 yaş grubunda ise yüzde 98,62 olsa da 6-13 yaş aralığında 153 bin
895 çocuk hiçbir okula kayıt yaptırmadı.Türkiye, 53 ülke içinde devamsızlığın
en yüksek olduğu altıncı ülke konumuna yerleşti. Raporda, yüksek devamsızlık
oranına yönelik değerlendirme, “Gelecek kaygısı ile meydana getirilen devamsızlıkların
ötesinde, aileyle ilgili ve ekonomik problemler sebebiyle geleceğini planlayamayan da pek
oldukça talebe bulunmaktadır” şeklinde yapılmış oldu.
KAYNAKLAR YETERLİ DEĞİL
MEB’in bütçesinin yüzde 79’unu personel giderleri ile SGK
prim giderleri oluşturdu. GSYH içinden MEB bütçesine ayrılan payın neredeyse
durağan(durgun) kalırken bütçenin merkezi yönetim bütçesi içinde oranı 2014’teki oranın
altına geriledi. Eğitime ayrılan kaynakların, Türkiye’nin eğitim hedeflerinin
gerçekleştirilmesi için kafi olmadığı kaydedildi.
Raporda,
Türkiye’deki eğitim sisteminin içinde bulunmuş olduğu negatif tabloya ilişkin şu
veriler paylaşıldı:
- Türkiye’de yükseköğretim mezunlarının işsizlik oranının (yüzde 13,1), eğitim düzeyi ortaöğretimin altında olan yetişkinlerin işsizlik oranından (yüzde 11,7) daha yüksek.
- Türkiye’de 18-24 yaş aralığındaki her 100 hanımdan 43’ü, her 100 erkekten 19’u ne eğitimde ne de istihdamda.
- Ortaöğretimde eğitime erişimde bölgesel farklılıklar bir fazlaca yüksek. Yüzde 100 okullaşmanın sağlandığı il de, neredeyse her iki öğrenciden birinin okula erişiminin olmadığı il de mevcut.
[ad_2]