Ana SayfaTartışı-YorumTaraflı insan, taraflı medya
Google Haberler'de takip et!

“Her insan kendi içerisinde ayrı birer kainattır”, yazıp-konuştuğu şeyleri kendi fikir dünyasının renkleriyle boyar. Aristo’nun bu felsefik söylemini, laboratuvar çıktıları ile vermenin daha anlaşılır ve kalıcı olacağı kanaatindeyim. Son zamanlarda modern bilimin ortaya koyduğu verilere göre; insan sinir sistemini oluşturan 100 milyar sinir hücresinin bir araya gelip bağlanma şekilleri ve bağlandıklarında oluşturdukları “fraktal” geometrik yapı her insan için farklıdır. Daha ilginç olanı ise, hayatın farklı dönemlerinde meşgul oldukları şeylere ve yönelimlerine göre sinir hücrelerinin birbirlerine bağlanarak oluşturdukları geometrik oluşumlar değişmesidir. Dolayısıyla, insanın düşüncelerinde, her gün maruz kaldığı fikirlere ve olaylara göre şekillenen “fraktal” örgünün esintileri vardır.

 
Tarafsız olmaya çalışmak, sunulan fikir çıktısını “janjanlı” göstermeye yarayan boya-badana yapmaktan başka bir aldatmaca değildir. Çünkü yazıp-konuşan insanlar, en başta kendi düşüncelerinin dolayısıyla bu düşünceyi oluşturan çevresel ve içsel faktörlerin en sıkı taraftarlarıdırlar. Onları dinleyenler ise, “taraflı, tarafsız” değerlendirmesini kendi fikir heybelerini baz alarak yaparlar. Yani, konuşmacı ve dinleyici arasında ya da yazar ve okur arasında bir fikir çatışması var ise, “alıcılar” söz konusu beyanatı “taraflı” ya da “filan grubun/partinin şakşakcısı” gibi ifadeler ile “shift+delete” yaparlar. Şayet fikir çatışması yok ise, yani aktarılan bilgi okuyucunun/dinleyicinin fikir filtrelerine takılmadan, hazım problemi yaşamadan sindiriliyorsa beyanat “tarafsız” kabul edilir.
Ene, en tarafsız olanı (şayet varsa öyle bir taraf?) benimsemekten öte, kendinde olanı en tarafsız kabul etme temayülü içerisindedir her zaman.

 
İnsan akli ve ruhi dünyası itibari ile çevresiyle sürekli alış-veriş halinde olan, bunu yaparken de topluma kendi düşünce motifini ilmik ilmik işleyen, bir o kadar da toplumun “kasnağında” şekillenen psikodinamik bir varlıktır. Dolayısıyla insanın “tarafsız” olmaya çalışması dahi toplumsal bir algının taraftarı olmasındandır. Çünkü kişileri, olayları ve fikirleri kendi fikir laboratuvarımızda tahlil ederken, bize ait olan fikir materyallerimizi kullanılırız, önce kendi fikirlerimiz ile çarpıştırır sonrasında bir hükme varırız. Kabul etmediğimiz hiç bir bilgi “tarafsız” değildir. Bu da bizim “tarafsızlık” teriminin meşrutiyetini sorgulamamıza sebep olan ana dürtüdür.

 
İnsan için hâl böyle olunca, medyanın da tarafsız olmasını beklemek öküzün altında buzağı aramak gibidir. Günümüzde medya kuruluşlarından tarafsız kalmalarını beklemek şöyle dursun, çoğunda toplumsal psikolojik bilinç mimarlığılına soyunmuşluk vardır. Belli bir partinin, grubun ve patronların benimsediği fikirleri topluma empoze etme yarışı içine girmişlerdir. Tarafsız kalma uğraşları, yerini, en iyi nasıl ikna edici olunur sorularına bırakmıştır.

 
Yazının sonuna gelirken, Türkiye medyasında ajanslar, kanallar ve gazetelerin ne kadar agresif olduğundan bahsetmeyi, abeste iştigal görmekteyim. Göz ucuyla dahi medyayı takip edenler de bilirler ki, haber şirketinin ideolojisiyle zıt düşen yazılar, haberler yayın akışına alsa kabul edilmez. Hatta bununla kalmaz, karşıt ideolojilerin sesleri olan medya kuruluşları arasında karşılıklı taşlaşma günün rutini haline gelir. “Öteki” ni susturma çabası yazılarda ve konuşmalarda hakareti, asparagas haberleri hatta yakın zamanda Ahmet Hakan’a yapılan hunharca saldırıları bile meşrulaştırabilir.
Diktacı medyanın bize verdiklerini bir de bu açıdan değerlendirme temennisiyle..

Hamdi ŞekeroğluTartışı-Yorum

10,053BeğenenlerBeğen
244TakipçilerTakip Et
1,038TakipçilerTakip Et

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

AFP’den 11 fotoğrafla Sur’daki çatışmalar ve tahrip edilen tarih

Sokağa çıkma yasağının 9 gün aradan sonra kaldırıldığı Diyarbakır'ın Sur ilçesini...

En Sert İçkiler: Alkol Oranı En Yüksek 10 İçki

Dünyanın dört bir yanındaki cesur içiciler, daima sınırları zorlamaya ve en...

Diyarbakır’da Mutlaka Gezilip Görülmesi Gereken 10 Harika Mekan

Diyarbakır, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehir....

Yuri Gagarin hakkında bilinmeyen 10 detay

Sovyet Kozmonot Yuri Gagarin, 12 Nisan tarihinde, henüz 27 yaşında iken...

Tartışı-Yorum

İsmail Beşikçi: Ahmet Ümit’in yeni kitabı Elveda Güzel Vatanım’da İttihatçılar…

15 Haziran 1926’da, Mustafa Kemal’e karşı gerçekleşen İzmir suikast teşebbüsü, eski İttihatçılara yönelik bir politikanın yaşama geçmesini gündeme getirir. Eski ittihatçılar, izlenmekte, tutuklanmakta, kaçırılmakta, yok edilmektedir. İstanbul’da bu politika...

Bir Halkın Futbol Tarihi: Filistin

Ulvi Koçu / Tartışı-Yorum   "Ahlaka dair bildiğim ne varsa futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi." der Nobel ödüllü edebiyatçı Albert Camus. Günümüz futbol algısının dışında olan bu...

Marksist ve sosyalist bir siyasetçi olarak Yaşar Kemal

Yaşar Kemal, 28 Şubat 2015’te direne direne ölümünün ardından değişik yönleriyle tanıtıldı. Romancılığı, hikâyeciliği, şairliği, gazeteciliği, doğaya olan tutkunluğu, insana olan aşkı, neşeli kişiliği onu tanıyanlar tarafından anlatıldı. Ancak...