Sizce en kıskanılan, çoğu kişinin yerinde olmak istediği kadın kim? Öyle bir kadın var ki en güzel isimler, en güzel eserlerini onun için yazdı.
O kadın ki şimdi okuduğumuz en güzel aşk şiirlerinin gizli olmayan öznesi.
Bir adı var onun, peşinde de 3 şair… o nasıl bir kadındı ki
herkesin şiirlerinde kendi aşklarını bulduğu bu üç büyük şair
tek bir kadına, ona aşık oldular?
Tomris Gedik bildiğimiz adıyla Tomris Uyar. Onu aslında hepimiz aşklarıyla, ikinci yeninin gelini sıfatıyla biliyoruz. Oysa o kendi tırnaklarıyla bir yere gelen yakın dönem edebiyat tarihimizin en önemli isimlerinden biri. Kadınların bir danteli işlercesine öykülerini nasıl işleyebileceğini, reklam unsuru olmadan sadece edebiyatçı olunabileceğini, ağdalı cümleler kurmaksızın en ağdalı anlatımın nasıl yapılabileceğini gösterebilen bir yazar.
Bizim hayatımıza öykü yazarı ve çevirmen olarak girdi. Papirus Dergisi kurucularındandı, altmıştan fazla çevirisi yayınlandı. Her kadının kıskanacağı bir hayatı yaşadı. Onu anlamak ve tanımak için aşk hayatından bahsetmesek olmaz.
Gençlik Yıllarına Dayanan İlk Aşk; Ülkü Tamer
İlk aşkı Ülkü Tamer. Kolejde başlayan aşk evlilikle taçlandırıldı. Uzun yıllar sürebilecek bu ilişkinin sorunu ise tamamen hüzün.. Ekim bebek doğumundan bir kaç ay sonra sütten boğularak hayatını kaybetti ve bu kayıptan kısa bir süre sonra evliliği son buldu.
Sahip Olunamayan Kadının Büyük Aşkı; Cemal Süreya
Evliliğin sonlarına doğru Cemal Süreya ile yasak bir aşk doğdu. O sırada ikisi de evli. Boşanınca birlikte yaşıyorlar ve Türk Edebiyatına yön veren en büyük aşk yaşanıyor. 3 yıl yaşanan ve şiirle süslenen bir aşk. Süreya her zaman Tomris’i ulaşılamaz olarak görmüş. Ona sahip olunamaz dermiş. Belki de bu korkusundan dolayı terketmiştir Tomris’i. Terk etmesinin ardındansa sana olan aşkım hakkında hiç bir şey yazmayacağım der. Bu yüzden bu aşk hakkında pekte detay bilmeyiz.
Türk Edebiyatının En Verimli Aşklarından Biri: Turgut Uyar
Altmış ikide ise Turgut Uyar’la kesişir yolları. İkisi de buzrağınlı bir dönemdedir. Hele Turgut Uyar maddi ve manevi nedenlerden dolayı oldukça zor zamanlardan geçiyordur. İşte bu dönemde Tomris Uyar’ın en uzun sürdüreceği ilişkinin temelleri atılır. Başlarda mektup arkadaşıydılar. Şiir üzerine olan mektuplar yavaş yavaş yerini aşk mektuplarına bıraktı. Yedi yıldır şiir yazamayan Turgut Uyar şiir yazmaya yeniden başladı. Genç yıllarında hayatta evlenmem diyen Tomris Uyar ikinci evliliğini Turgut Uyar’la yaptı. Turgut adında birde çocukları oldu. Ama tamamen zıt karakterlerdir. Turgut Uyar’ın taparcasına sevdası Tomris’i boğar.
Ve tabi Edip Cansever, Turgut Uyar’ın dostu. Zevkleri alışkanlıkları o kadar aynı ki sevdikleri kadının da aynı olması pekte şaşırtıcı değil. Uzaktan hayranlığı vardır zaten yıllardır. Her yıl on beş martta Tomris Uyar’ın doğum gününde şiir yazardı ona. Bir önceki ilişkiden devralınan incelikler sonraki sevgililikleri kalkındırır derdi Tomris Uyar. İşte Edip Cansever’le böyleydi ilişkileri. Dost gibi hayat arkadaşı gibi yerine yenisinin koyulamayacağı puzzleın eksik parçası gibi.. Ve Tomris’e en büyük ihaneti Edip Cansever’in, ölmesiydi..
Tomris pekte sevmez onun eşi bunun sevgilisi olarak anılmayı. Ama hiç şiir yazmamasına rağmen aşklarıyla şiirin kendisi olanı, ona bakanı şair yapan kadının ilişkilerine değinmeden nasıl geçebilirdik ki?
Kendisine uyumsuz sıfatını yakıştırmıştı. Ama öyle sevimsiz uyumsuzlardan değil, topluma uyumsuzdu o insanlara karşı değil. Gerçekçi bir kötümserdi. En hırpalayıcı yazarlardan biriydi. Öyle boğuk öyle depresif yazardı ki en mutlu anında okusan karalar bağlarsın. Saf ve sadeydi. Adı Tomris Uyar’dı. dört temmuz 2003te gırtlak kanserinden vefat etti. Cemal Süreya’nın sevdiği, Turgut Uyar’ın karısı ve Edip Cansever’in yarası olarak.
Tomris Uyara doyamayanlar için: Tomris Uyar’dan aşık olunacak erkeğin 20 özelliği