Ana SayfaListelerTürkiye’de Balayına Gidilecek En...

Türkiye’de Balayına Gidilecek En İyi 10 Yer

[ad_1]

Unutulmaz bir balayı geçirmek her yeni evli çiftin hayalidir. Genellikle çiftlerin tercihi yurtdışı olsa da yurtiçinde de unutulmaz bir balayı için çok sayıda alternatif bulunuyor.

İşte Türkiye’de balayına gidilebilecek yerler;

1.Assos

Sakin ve güzel bir tatil beldesi arayanlar için Assos en ideal yererden biridir. Gece hayatının bulunmadığı belde, kafa dinlemek ve denizle güneşin tadını çıkarmak isteyen çiftler için iyi bir balayı seçeneğidir.

2.Göcek

Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı olan Göcek, doğa ile iç içe bir balayı geçirmek isteyenler için iyi seçeneklerden biri. Etrafı yemyeşil ormanlarla çevrili olan Göcek’te masmavi denizin tadını çıkarabilir, sabahları doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz.

3.Olimpos

Uygun bir bütçeyle romantik bir balayı geçirmek istiyorsanız Olimpos tam size göre bir yer. Antalya’nın güneyinde yer alan Olimpos’ta ağaç evlerde kalabilir gündüzleri ise denizin ve güneşin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.

4.Abant

Doğayla iç içe bir balayı için alternatif yerlerden biri de Abant. Muhteşem güzellikteki doğasıyla, romantik bir balayı için Abant’ı tercih edebilirsiniz.

5.Kapadokya

 Nevşehir, Niğde ve Aksaray üçgeni arasında kalan bölgede yer alan Kapadokya eşsiz güzellikleriyle Türkiye’nin en önemli turistik yerlerinden biri. Muhteşem taş otelleriyle, peri bacalarıyla ve balon turlarıyla romantik bir balayı geçirmek isteyenler için Kapadokya iyi bir seçenek.

6.Çeşme

Türkiye’nin son yılardaki en popüler tatil yörelerinden biri de Çeşme. Hareketli bir balayı geçirmek istiyorsanız Çeşme’yi tercih edebilirsiniz. Gündüzleri denizin ve güneşin tadını çıkarabilir, tekne turlarıyla Ege’de mavi yolculuğa katılabilir, akşamları ise renkli gece hayatında eğlenebilirsiniz. Bütçenize göre Çeşme’de, ister lüks tatil köylerinde, isterseniz de uygun fiyatlı pansiyonlarda konaklamanız mümkün.

7.Ağva

Tertemiz denizi ve altın renkli kumsallarıyla İstanbul’un kuzeydoğusunda bulunan Ağva uygun bir bütçeyle şirin bir balayı geçirmek isteyenlerin adresi.

8.Bodrum

Bakir koyları, muhteşem doğası, renkli gece hayatıyla hareketli balayının bir diğer adresi Bodrum. Bodrum’da ister merkezde, ister birbirinden güzel beldelerinde unutulmaz bir balayı geçirebilirsiniz.

9.Uzungöl

Uzungöl, sık ormanları ve cezbedici doğasıyla alternatif bir balayı geçirmek isteyenlerin adresi. Uzungöl civarında bulunan otel, pansiyon ve bungalov evlerde konaklayabilir, eşssiz göl manzarası ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz.

10.Uludağ

Kışın ortasında romantik bir balayı istiyorsanız Uludağ mükemmel bir seçenek. Kış turizmi açısından merkez konumunda bulunan Uludağ, çevresindeki yaylalar ve ormanlarla muhteşem bir balayı çin doğru bir adres.



[ad_2]

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

Konut satışlarını ikinci el sırtlıyor

2019 yılında konut satışlarını ikinci el sırtlıyor… 2017 yılında 34,...

Siirt’ten de ölüm haberi

Yüksekova'da ölüm haberlerinden sonra Siirt'ten de akşam saatlerinde polisler ile halk...

Atilla Yeşilada: Yabancı Yatırımcı Düşman Mı?

Yabancı Yatırımcı Düşman mı Ya Da Ekonomik Kurtuluş Savaşında mıyız?...

İran’da ‘corona’dan ölenlerin sayısı 16’ya yükseldi: Çin’den sonra en yüksek rakam

İran’da ‘corona’ virüsü yüzünden ölenlerin sayısı, bugün iki kişinin daha...

Tartışı-Yorum

Cumartesi Anneleri: Gözaltındaki kayıpların hikayesi

Kadir Gürhan“Kayıplar” ve “yargısız infazlar” denilince akla ilk gelen Latin Amerika ülkeleridir. Bu ülkelerde askeri cunta yönetimleri “gözaltında kayıplar” ve “yargısız infazlarla” kendisine muhalif olan tüm kesimlere karşı bir korku ve sindirme politikası uyguladı. Hayatın bir parçası haline gelen bu uygulamalarda kaybedilenlerin çoğunu; öğrenciler, öğretmenler, sendikacılar (örgütlü...

Ölümü öldürmek, sonsuz bir umudun baharıdır…

“Evîn Biharek e…”* - Arjen Arî Bir acılar sarmalıdır sancı, zamanın derinliklerinde gezinen ve hayatın kıyılarına vurur hafızalarının unutulmayacak sesleri. “Lal bû zimanê xwezayê, Girî herikî, jan bû banî” (“Dilsizdi doğanın dili, gözyaşı aktı, acı köprü oldu…”) dizeleri ile anlatıyor şair Semra Çelebî, ‘Birîn’ adlı şiir kitabında, gerçeğin...

Kalbi atan ölü bedenler

Bazı anlar vardır zihinlerimizde çocukluğumuza dair. Hayal mi gerçek mi olduklarını ömrü billah çözemeyiz. Bize anlatılanları, oradan buradan duyduklarımızı kurgulayarak bir görüntü yaratmış da olabiliriz, bizzat gözlerimizle tanık olduğumuz bu anlar zihnimizde mıh gibi tüm gerçekliğiyle çakılı da olabilir. Dediğim gibi hangisinin doğru olduğunu sınamak mümkün değil.Zihnimde...

Kuzguni Gömüt

Siyah kuzguni elbisesi içinde dilinde tek bir Arapça cümle ile Aisha Faris, sadece ağlıyordu. Bizim bilmediğimiz bir dilde, İç’inde kopan çığlıkların gümbürtüsü, siyah elbisesinde kara kara dalgalanıyordu. Aynı Arapça cümleyi tekrarlayarak Engin dertlerine bir de çağlayanlar ekliyordu. Gözyaşları bakışımızın değdiği her yerdeydi. Kara elbisesi; pul parlaklığını, onun...

Direniş Suflesi: Hayır

‘Oku’ diye başlıyor olmasına rağmen kutsal sayılan kelam; ilk maraza mevzunun başında ortaya çıkıyor.Taraflaşmanın daha kolay belirlendiği, hudutların keskin olduğu süreçler elbette yaşandı. Her konuya dair yaklaşımlar farklı idi ve tariflenen alandan hangi konuya nasıl yaklaşılması gerektiği de kendiliğinden açığa çıkıyordu. Karışık ama bence kesinlikle böyleydi.İnsanın yaşadığı...

Üşüyor bir coğrafyanın yüreği

'Eylül Mayıs'a dönüşecek...'Geo Milev Üşüyor bir şehrin yüreği,  geceler buzdan karanlık. Yan yana dizilmiş çadırlar kanıyor. Üşüyor yeryüzü ve şehrin sokaklarında geziyor soğuk. Bir çocuk gözlerinde acının izlerini taşıyor. Bir bahar var ve gelecek mutlaka çocuk. Umudun ışığını taşıyor, geleceğimiz umudumuz çocuk. En amansız fırtınalar diner çocuk, savrulur...

En çok mor

Sıcak beterdi. Bıyıkları terlememiş bir delikanlılık çağında boncuk boncuk ter atıyordu. Çimento torbaları eşek ölüleri kadar ağırdı. Tuğlalar, yamalı şalvarında kahverengi tozlar bırakıyordu. Yamasını çepeçevre saran alelacele dikişleri hep terden söküktü.Daha O Boy’uyla karar vermişti ev yapmaya. Bir evin temelini attı. Atış o atış..Seni inşaat işçisi; fayans...

Sınırlar ve rahatça uyunamayan ülkeye dair: Ordu, yeniden…

Levent Ünsaldı Devlet ve milletin yüksek çıkarlarını ait olduğu kurumun çıkarlarıyla eş gören, dolayısıyla bunları yorumlama tekelini de kendisine veren Türk subayı, kışladaki eriyle kurduğu paternalist ilişkisini (“oğlum” ifadesiyle çağrılan er) milletin geneliyle olan ilişkisine de kolayca yansıtabilmiştir. Aktarılan bu hususi ethos (değerler sistemi), subayın tüm yaşamını geçirdiği...

Rıza Yalçın Koçak yazdı: Olağanüstü zulüm

Rıza Yalçın Koçak Etrafımızdaki insanlar büyük bir şaşkınlıkla cevabı bir yanı ile çok basit bir yanıyla ise iler tutar yanı olmayan sorular soruyorlar. İşyerlerinden atılan arkadaşlarının masumiyetlerine iliklerine kadar inanıp ve ama ‘devletin de bir bildiği vardır’ fikriyatının serin sularında kol gezmeye devam ediyorlar. Hükümet ile ‘paralel’ devlet...

Halkın vicdanı; “Gelemem” diyorsun, peki sen bizdeki “öf öf” ü duyuyor musun?

Ne desek, ne etsek, nasıl yapsak bilemiyoruz… Az şey mi yaşadık? Yok, bir şeyler anlatabilmek için yeterli yaşadıklarımız. Çok şey mi yaşadık? Yok, bir şeyler yapabilmek için çok şey görmedik henüz… “Derin bir ah” çekiyoruz, çünkü şu kelimeler sayfaya değerken Hurşit Külter hala kayıp. Ve “ah vicdan”...

Rütbelerin Er’leri

Rıza Yalçın Koçak ‘Türk halkı sessiz kalarak onayladığı bu savaşın mağduru olmaya mahkumdur.’ (TAK-Haziran 2016)Erleri çekin rütbeliler gelsin! Erleri çekmeyecek rütbeliler ordusu. Ere göre tanımlı omuzlardaki apoletler. Kaç erin başı olduğunu bildiriyor unvanlar. Erlerle tanımlayıp erlerle var ediyorlar kendilerini. Erleri çekin rütbeliler gelsin çığlığını bir iyi niyet olarak okumak gerekiyor en başta....

Kadim Süryanilerin Akitu Bayramı

Yerinden yurdundan edilen, sürgün halkların derdini en içten şairler dillendirir. Bu sebeple Yuhanna Bar Madeni der ki:“Ey sağduyulu!Ana vatanında kalman,Saygınlığını korur.Hakareti ve acı dolu gurbeti hor gör.Saç, başta oldukça değerlidir.Olmadığında, küçümsenir ve ayaklar altına alınır”Bundan tam 6766 yıl önce (MÖ 4750) Asur ve Babil kaynaklarına göre, tarihte...