Ana SayfaKültür SanatMüzikTürkiye’de rock müziğin ilk...

Türkiye’de rock müziğin ilk temsilcilerinden Erkut Taçkın hayatını kaybetti

[ad_1]

Türkiye’de rock müziğin ilk temsilcilerinden Erkut Taçkın hayata veda etti. 78 yaşındaki Taçkın uzun süredir kanserle mücadele diyordu.

Silahlı Kuvvetler yüzme şampiyonu olan Taçkın’ın solist olarak yer aldığı Deniz Harp Okulu ve Lisesi Orkestrası ve Lokal Grubu, gerçek anlamda vokal yapan ve Rock’n Roll çalan ilk müzik topluluğu olarak biliniyor.

Taçkın, müzik yaşamının yanı sıra “Ömre Bedel Kız” ve “Devlerin İntikamı” adlı filmlerde de rol aldı.

Erkut Taçkın hakkında:

Denizci bir yüzbaşının oğlu olarak İstanbul’da doğdu. İlk ve ortaokulu bitirdikten sonra Heybeliada’daki Heybeliada Deniz Lisesi’ne girdi. 1955 yılında Deniz Harp Okulu ve Lisesi “Genç Denizciler” orkestrasına katılarak müzik hayatına başladı.

Deniz Harp Okulu ve Lisesi Orkestrası ve Lokal Grubu gerçek anlamda vokal yapan ve Rock’n Roll çalan ilk müzik topluluğu olarak tarihe geçti. Orkestrada Güngör Yücel, Ersin Yüce, Erkan Gürsal, Durul Gence ve solist olarak da Erkut Taçkın vardı.

İlk sahne deneyimini 14 Mart 1956 tarihinde gerçekleştirilen Askeri Tıbbiyeliler Balosu’nda yaşadı. Bu konserde Taçkın, vokalin yanı sıra grup arkadaşlarının eline tutuşturduğu trompeti de çalmaktaydı. Hareketli bir mizaca sahip olan Erkut Taçkın, bu dönemde Rock’n Roll tarzında karar kılmıştı. Okul haricinde de çalmak isteyen grup bir süre sonra grubun ismini Erkan Gürsal’ın takma ismi olan Somer Soyata olarak değiştirdi.

1962 yılının yaz aylarında Erkut Taçkın, Almanya’ya işçi olarak gitmeye karar verdi. Grup, bu nedenle, son konserini de Ankara Koleji’nde verdi. Jüpiter Kenteti’nin kurucusu ve gitaristi Yurdaer Doğulu da bu konser için gruba katılmıştı.

Erkut Taçkın, Almanya’ya işçi olarak gittiğinde Ford fabrikasında sekiz ay çalıştı. Bu dönemde Münih’teki arkadaşlarının daveti ile aralarında Alman müzisyenlerin de bulunduğu Black Points adlı müzik grubuna katılıp 1966 yılına kadar Münih’te müzik yaptı. Bu grup 1965 yılında Durul Gence’nin Almanya’ya geçişi ile Erkut Taçkın ve Durul Gence 5’lisi adını aldı.

Turkiyede rock muzigin ilk temsilcilerinden Erkut Tackin hayatini kaybetti

1966 yılında Türkiye’ye geri gelen topluluk, vokalde Erkut Taçkın, bateride Durul Gence, orgda Tanju Öğe, ritm gitarda Sepp Federauer, solo gitarda Fritz Lutz ve bas gitarda Heinz Escher’den oluşuyordu. Grup, Türkiye’ye geldikten sonra beat müziğinin sürükleyici lokomotif gruplarından biri oldu.

Grup, 1966 yılında bir kadro değişikliğine uğrayarak, Fritz Lutz, Metin Altın (saksofon, flüt), Okan Dinçer (org), Boo Suder (bas ve gitar), Durul Gence ve Erkut Taçkın’dan oluşan bir kadroya evrildi.

1967 Mayıs’ında easy listening ve stüdyo orkestrası olma yönünde değişim geçiren Durul Gence 5’lisinden Okan Dinçer ile birlikte ayrılan Erkut Taçkın, Dinçer’in kurduğu Okan Dinçer ve Kontrastlar ile birleşti. Erkut Taçkın, bu orkestra ile 1968 yılında yaptığı “Mühür Gözlüm” adlı 45’lik plağı kariyerinde önemli mihenk taşı oldu.

Erkut Taçkın, 1968 yılında Okan Dinçer ve Kontrastlar orkestrasından ayrılarak; Durul Gence ve Yurdaer Doğulu’nun da yer aldığı Emin Fındıkoğlu’nun kendisi için kurduğu büyük orkestra ile çalışmaya başladı.

1969 sonrasında ise Erkut Taçkın, kısa süreli gazino ve kulüp çalışmalarında bulundu. 1975 yılında “Beyaz Ev” adlı şarkıyı yaptı.

1976 yılının Şubat-Kasım ayları arasında Ayten Alpman ile sahnede bir ikili oluşturdu. 1978 yılında müziği bırakacağını açıkladı. 1980 yılının hemen başında güneyde bir otel satın alan Taçkın’ın profesyonel müzik hayatı böylelikle sona ermiş oldu. Profesyonel müziği bırakıp Kalkan’da bir otel satın aldı. Böylelikle Taçkın müziği bırakmamakla birlikte sahneye ara vermiş oldu.

1990’ların ikinci yarısında Bolluca Çocuk Köyü yararına yaptıkları konserler ile yeniden toparlanan Durul Gence ekibinin solisti olarak sahne aldı. 2000’li yılların ikinci yarısından itibaren müzik çalışmalarına devam etti.

1967 yılında Ertem Eğilmez yönetmenliğindeki “Ömre Bedel Kız” adlı filmde Kartal Tibet ve Fatma Girik ile birlikte oynadı. Yine 1967 yılında “Devlerin İntikamı” adlı filmde Fikret Hakan ve Tanju Gürsu ile birlikte oynadı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

[ad_2]

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

Ünlülerin daha önce görmediğiniz 32 fotoğrafı

  Bu içerikte, daha önce görmediğinizi düşündüğümüz, tarihin tozlu sayfalarından çıkarılmış 33...

William Harrison’un inanılmaz karakalem çalışmaları!

Chicago banliyölerinde büyüyen William Harrison, Illinois Üniversitesi'nde sanat eğitimi aldı yıllar...

2014 Dünya Basın Fotoğrafları Yarışması’ndan derlediğimiz 18 fotoğraf

Presshaber.com -  2014 Dünya Basın Fotoğrafları Yarışması'nın ödüllü fotoğraflarını sizin için...

42 vuruşta Bernard Pras ve harika ötesi anamorfik resim çalışmaları

Fransız sanatçı Bernard Pras yaptığı anamorfik çalışmalarıyla tam anlamıyla herkesi kendine...

Tartışı-Yorum

Kadim Süryanilerin Akitu Bayramı

Yerinden yurdundan edilen, sürgün halkların derdini en içten şairler dillendirir. Bu sebeple Yuhanna Bar Madeni der ki:“Ey sağduyulu!Ana vatanında kalman,Saygınlığını korur.Hakareti ve acı dolu gurbeti hor gör.Saç, başta oldukça değerlidir.Olmadığında, küçümsenir ve ayaklar altına alınır”Bundan tam 6766 yıl önce (MÖ 4750) Asur ve Babil kaynaklarına göre, tarihte...

7 Haziran yapbozundaki Kılıçdaroğlu

Ben Türkiye'de ana muhalefet partisinin genel başkanı olsaydım, şu an söylenenleri söylerdim. Kılıçdaroğlu'nu Kılıçdaroğlu yapan bir fark göremiyorum ne kadar arasamda bulamıyorum.  7 Haziran seçimlerine yaklaşırken her geçen gün durum daha da karmaşık bir hale bürünüyor. -Hayır. Aksine gittikçe çözülme aşamasında, 7 Haziran günü yaklaştıkça da çözülmeye devam edecek,...

Kerbelâ’ya Giderken Hz. Hüseyin

İmam Hüseyin, Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın ikinci oğludur. Hicretin dördüncü yılı Şaban ayının üçüncü günü Medine’de dünyaya geldi. Künyesi Ebu Abdullah’tır; lakapları ise Raşid, Tayyib, Vefî, Zekî, Mübarek, Sibt, Seyyid. Ve Seyyid’üş- Şüheda’dır.İmam Hüseyin’in imamet dönemi Muaviye’nin iktidar dönemine denk geldi ve İmam Hüseyin, abisi İmam...