Ana SayfaHaberlerTüm Haberler“Yeni bir nesil ortaya...

“Yeni bir nesil ortaya çıkıyor ve bu nesil sadece 11 Eylül sonrası bir dünyayı biliyorlar”

(Cambridge Siyaset Bilimi,ODTÜ İnsan Kaynakları Yönetimi) Esen Ermiş Ertürk akademik açıdan multi disiplin araştırmaların ve yatırımların altına imza atan bir iş insanı,fütürist bir  siyaset bilimci. Popüler kavram olan Z kuşağı ya da GEN Z nedir? Nasıl bir Dünya bizi bekliyor bunları konuştuk.Ukrayna krizi,Ortadoğu vekalet savaşları,pandemi ekonomisi,Fed ,vs.. bu mevzularda profesyonel yetkinlikte konuşabilecek birkaç isimden biri olması hasabiyle yurt dışında tanınan bir isim.

GEN Z’  ya da Z KUŞAĞI   yani 1997’den sonra doğan gençler  son yıllarda çok duyduğunuz bir kavram .Benim gibi birçok stratejist,sosyolog hatta ekonomist ve kuruluş uzun yıllardır bu yeni nesli inceliyor.

Z kuşağının ,Y kuşağından nasıl farklı olduklarını konuşmadan önce, bir neslin ne olduğunu ve birinden diğerine nasıl geçtiğimizi tam anlamamız lazım.

Bir kuşak, içinde büyüdükleri toplumu değiştiren  olaylarla,paydaşlıkla birbirine bağlı bir grup insandır. Bu olaylar genellikle sosyal, ekonomik, politik veya teknolojik aksamalardır.

Bir neslin ne zaman sona ereceğini ve bir diğerinin ne zaman başlayacağını veya bizi bir nesilden diğerine taşımak için ne gibi bir değişiklik olacağını tahmin edemeyiz. Bu aslında ekonomideki  resesyona benzer ,bunun ortasında olana kadar gerçekleştiğini bilmiyorsunuz ve ne zaman biteceğini tahmin edemiyorsunuz. Ancak, bir şeyin farklı olduğunu biliyor ve hissediyorsunuz.

Z kuşağı  ile ilgili olarak,bu farklılık hissi  benim için birkaç yıl önce, henüz  Z kuşağı terimi bu kadar popüler olmadan önce sahada çalışma yaparken ve aynı anda bir Z kuşağı üyesi oğlumu büyütürken ortaya çıktı.

Gen Z’yi ve bunların Milenyumlardan nasıl farklı olduğunu daha iyi anlamak için, ilk önce içinde büyüdükleri istisnai dünyayı düşünmeliyiz.

1997’den sonra doğan  Z kuşağı, terör saldırısı risklerini ve 1930’lardanyani büyük buhrandan  bu yana dünya ekonomisinde yaşanan en büyük durgunluk ve en kötü istihdam oranlarını yaşadılar.

Küresel siyasete yön veren ve bugün ortadoğuda yaşanan vekalet savaşlarının öncesini değil sadece 11 Eylül sonrası bir dünyayı biliyorlar.

 Z kuşağı modern teknolojinin içine doğdu. Sosyal medya, tabletler, akıllı telefonlar ve hepsine erişmelerine izin veren bir aile yapısıyla büyüdüler

Çevrimiçi ortamda ilk büyüyen NESİL diyebiliriz aslında.  SINIRSIZ küresel bilgiye ve anlık  sosyal ağlara bağlantılı gerçek dijital yerliler ve başka türlü bir dünya bilmiyorlar.

Aklından geçen herhangi bir sorunun cevabını bizim nesil gibi  kimseye sormaya ihtiyaç duymadan kendileri bulabilirler: Çünkü çevrimiçiler yani “Google ladıklarında” herşeyi öğrenebilirler.

Z kuşağı; sosyal yaşamın dijital alan etrafında yoğunlaşmasıyla, çevrimiçi yaşamı gerçek hayattan daha çok tercih ediyor. Yarıdan fazlası daha kolay olduğunu söylüyor

Az önce konuştuğumuz sosyal, politik, ekonomik ve teknolojik çevre Z kuşağının şekillendirmesinden sadece %50 sorumlu. Hayatlarındaki en etkili güçlerden biri ebeveynleri.  Z kuşağının  ebeveynleri daha önce tanıdıklarımızdan farklı. BENİM VE OĞLUMUN İLİŞKİSİNE ,YETİŞTİRME ŞEKLİME BAKINCA sosyologların tespiti doğru diyorum.

NEDEN PEKİ?

Y kuşağı, korunan ve sürekli olarak HAYATLARINA dahil olan  ebeveynleri tarafından onaylanarak ,değer görerek kısacası birey muamelesiyle yaşadılar.

Onları hayata hazırlamaya yönelik daha güçlü baskı, daha yüksek beklentiler, daha fazla sorumluluk ve daha yetişkin  muamelesi gerekiyor. Örneğin, Gen Z ebeveynlerden kariyerlerine odaklanmak için daha fazla baskıya sahipken, onların ebeveynlerinin lise yıllarında mesleki deneyim kazanmak için gördüğü baskı çok daha az.

Milenyum ebeveynler çocuklarını koruma eğilimi gösterdiği yerlerde, Gen Z’ler çocuklarıyla daha açık ve istişareli ilişki kurma eğiliminde.Görüş ve tavsiyelerin paylaşımı, iki yönlü bir cadde haline geliyor ve Gen Z’nin aile kararları üzerinde daha büyük bir etkisi var. Öyle ki Z kuşağı  ebeveynlerinin% 93’ü çocuklarının aile kararlarında  etkisi olduğunu söylüyor

Hanehalkı harcama kararlarına geldiğimizde ailelerin % 65’i çocuklarının tatil tercihlerinde etkili olduğunu söylüyor; % 32’si ev mobilyası satın almak konusunda çocuklarının görüşlerinin önemli olduğunu söylüyor

GİRİŞİMCİ NESİL

Bu sosyal ve ailesel ortamda yetişen bir öncekinden daha fazla kendini tanıyan, kendine güvenen ve yönlendirilmiş bir nesil ortaya çıktı.

 Onlar sezgisel olarak yenilikçi, uber-üretken, hedefe yönelik ve gerçekçi. Tek kelimeyle girişimciler. Aslında,% 62’si yerleşik bir iş için çalışmak yerine kendi şirketlerini kurmak isterken, üniversite öğrencilerinin (Y kuşağının en küçüğü) sadece% 43’ü bu şekilde hissediyor. %89 u boş zamanlarının bir kısmını sadece “takılmak” yerine üretken ve yaratıcı etkinliklerde geçirdiklerini söylüyor. Ve lise öğrencilerinin% 80’i akranlarından daha fazla yönlendirildiklerine inanıyor. Başarının kolay olmayacağını biliyorlar:% 71’i en azından ilk iş girişiminin başarısız olmasını bekliyor ancak başarısızlığı bir öğrenme fırsatı olarak görüyor

 Gen Z, her anın ve her etkinliğin beklenti olduğu aktif bir zamanda doğdu. Buna doğal olarak yaratıcı ve hırslı doğasını da eklediğinizde bugün yarının girişimcileri karşımıza çıkıyor.

ÖZELLİKLE EĞLENCE VE REKLAMCILIK ALANLARINDA GÖRÜLEBİLİR. Gerçekçi olanı idealist olana tercih ederler ve “gerçek insanlar” ile meşgul olmayı severler. Sosyal medya ve YouTube aracılığıyla gerçek insanlara “gerçek” bağlantılarını düşündüğü zaman bu şaşırtıcı değil, ki bu% 85’i en sevdikleri site (YouTube’da zamanları büyük ölçüde genç “YouTuber’ları” (kendi inisiyatifleriyle, ticari olarak üretilen içerikten ziyade çevrimiçi kişilikler, yorumcular veya video blogcuları olan) sıradan insanlar izleyerek geçiriyor.

ZKUŞAĞI  geleneksel olmayan kavramları tercih ediyor

Güzelliği tanımlaması geçmiş nesillerin mükemmellik imgesini kabul etmiyorlar. Gen Z’nin %63 ü gerçek insanları reklamcılıktaki ünlülere tercih ediyor.

BAĞLILIK

Z kuşağı  son derece bilgili ve hayatlarının ve geleceklerinin sorumluluğunu almak isteyen br nesil. Bu yüzden MARKALARA KÖRÜ KÖRÜNE daha az sadık olmaları şaşırtıcı değil. Baby Boomers, X KUŞAĞI, Millenyum ve Z kuşağı , alışveriş davranışı ve sadakat üzerine odaklanan, bir çalışma yapıldı.Araştırma geleneksel sadakat programları, kartlar ve promosyonlar aracılığıyla Z kuşağinin sadakatini kazanmaya çalışmanın kaybedilen bir savaş olduğunu gösteriyor.

BU KUŞAĞIN SADIK TÜKETİCİLER OLMASINI SAĞLAMAK her zamankinden daha zor olacaktır.

ARAŞTIRMALAR online sipariş ve teslimatının Z kuşağı için son derece önemli olduğunu ve çevrimiçi sipariş verme ve onu almak için mağazaya gelme yeteneğinin ilk kez önemini azalttığını gösteriyor. Sonuç olarak bu kuşak  perakendecilerin ürünü  ayağına getirmesini bekliyor. Bu, tüketicilerin dikkatini çekmek ve tutmak için yeni yollar bulma baskısını arttırıyor. Bunu yapmak için markalar, kalplerinde ve zihinlerinde Z kuşağı ile otantik bir şekilde bağlantı kurmalıdır.

kendi çözümleri; etraflarındaki dünya hakkındaki farkındalıkları ve dünyaya nasıl uydukları; yaştan bağımsız olarak başkalarıyla saygılı ve eşit bir birliktelik beklentileri; ve “her zaman açık” toplumda doğmak – bunlar tarihte en iddialı, çalışkan ve yenilikçi nesillerimizden biri haline gelebilecek şeyler yarattı.

Bağlılıklarını ve güvenini kazanmak, mümkün olduğu ölçüde kolay olmayacaktır.

Sabırsızlar  ve ihtiyaçlarını hemen karşılayamayan veya hayatlarını herhangi bir şekilde zorlaştıranlardan  hızla uzaklaşacaklardır.

Gen Z son derece eğitimli, teknolojik açıdan anlayışlı ve doğal olarak yaratıcı ve yenilikçi.

Kendi başlarına çözümler arayan Gen Z’lerin şirketlerle kendi çözümlerini yaratmak istemeleri şaşırtıcı değil. Bu, işletmelerin sunduklarını özelleştirmenin veya kişiselleştirmenin ötesine geçiyor.

KİŞİYE ÖZEL KAVRAMI TAM DA BU NESİL İÇİN

2015 yılında ünlü bir fast food restoran zinciri, sipariş ve ödeme için mobil uygulama ile ilk oldu. Tüm sistemi bu Gen Z dediğimiz 1997 sonrası doğan  tüketici kitlesi düşünülerek tasarlandı. Uygulamaya, insan müdahalesi olmadan, kendi siparişlerini vermelerini sağlıyor.Geleneksel menüde listelenmeyen ekstralar yaratıcılıkları uygulaması tarafından sunulan sonsuz seçenekler mevcut. Bu adını vermeyeceğimiz fast food zinciri az önce anlattığımız özelleştirilmiş menü ile ,kasiyer aracılığıyla yapılan geleneksel siparişlerden% 20 daha yüksek ciro yaparak  Gen Z tüketicilerinin favorisi konumuna geldi.

EVET ÖZETLEYECEK OLURSAK BU NESLİN MOTTOSU

YENİLEN ya da YOK OL!

Teknolojik yeniliklerin  her 18-24 ayda  iki katına çıkmaya devam edeceği bir dünyada yaşıyoruz. Kısacası sosyal değişimi,siyasi söylemleri bu  insan tutum ve beklentilerindeki değişiklikleri de bu hıza uydurmak zorundasınız.

10,053BeğenenlerBeğen
244TakipçilerTakip Et
1,038TakipçilerTakip Et

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Popüler haberler

25 maddeyle Hiperrealist sanat ve gerçeklik algımızla dalga geçen örnekleri

Resimde Hiperrealizm akımı deyince realizm kavramına aşina olanlar "hımm…" olmayanlar ise...

Twitter’daki en iyi 10 kar paylaşımı!

Yurt genelinde kar tatili haberleri arka arkaya gelirken sosyal paylaşım sitesi...

44 Madde ile Deniz Gezmiş kimdir, neyin nesidir!

Bir dönem, orkestra şefi gibi idare ettiği kitleleri peşinden sürükledi. Henüz...

Marion Fayolle’un 8 illüstrasyonuyla seksle ilgili ‘dile yerleşmiş klişeler’

Fayolle, Les Coquins adlı çalışmasında insanların kafasında oluşan seksle ilgili klişeleri...

Tartışı-Yorum

Antonio Gramsci’nin 1916’da yazdığı “Ermeni sorunu üzerine” adlı makalesi

Tartışı-Yorum / Antonio Gramsci  Bu yazı Antonio Gramsci’nin gençlik yıllarında yazdığı ve 11 Mart 1916’da Il Grido del Popolo’da (Halkın Çığlığı) yayımlanmış "Ermeni sorunu üzerine" makalesinin tam metninidir. Hep aynı hikâye....

Kalbi atan ölü bedenler

Bazı anlar vardır zihinlerimizde çocukluğumuza dair. Hayal mi gerçek mi olduklarını ömrü billah çözemeyiz. Bize anlatılanları, oradan buradan duyduklarımızı kurgulayarak bir görüntü yaratmış da olabiliriz, bizzat gözlerimizle tanık olduğumuz...

Sınırlar ve rahatça uyunamayan ülkeye dair: Ordu, yeniden…

Levent Ünsaldı Devlet ve milletin yüksek çıkarlarını ait olduğu kurumun çıkarlarıyla eş gören, dolayısıyla bunları yorumlama tekelini de kendisine veren Türk subayı, kışladaki eriyle kurduğu paternalist ilişkisini (“oğlum” ifadesiyle çağrılan...