Ana SayfaPolitikaAkşener: Bu para Hazine'nin...

Akşener: Bu para Hazine’nin kasasından çıkacak

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partinin haftalık grup toplantısında konuştu. Gündeminde ekonomi olan Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’yi hedef alarak, “Nebati’nin ışıltılı zihninin son mucizesi Gelire Endeksli Senet (GES) oldu ama ortada gelir yok” dedi. Gelire Endeksli Senet’ten önceki Kur Korumalı Mevduat’ın maliyetinin 220 milyar lirayı bulacağına değinen Akşener, “Bu para bir çivi bile çakmadan Hazine’nin kasasından çıkacak” dedi. 

Akşener, “AK Parti 20 yıl önce yolsuzluklarla, haksızlıklarla mücadele etmek için yola çıkmıştı. Bizzat sebep oldukları ekonomik sıkıntılara çözüm olarak da milletimize şükretmeyi öğütlüyorlar. Nereden nereye?” dedi.

Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:

Antalya’da Akdeniz Üniversitesi’nin içerisinde bulunan Elmalılı Hamdi Yazır KYK Yurdu’nda yaklaşık bir aydır intihar vakaları yaşanıyor. Zor buldukları yurtlarda neler yaşadıklarını bilmek zorundayız. Eğer ortada gençlerimizin hayatlarını baskılayan şartlar varsa bunu öğrenmek zorundayız. Öğrencilerimizin barınma sorunu onları özel yurtlara mecbur bırakırken ve Enes’İn acısı hale tazeyken KYK yurtlarının da başıboş yönetimlere bırakılmasına göz yumamayız. Gerçeklerin bir an önce gün yüzüne çıkarılması için konunun takipçisi olacağız. Gençlerimizi karanlığa hapseden nedenlerin peşini bırakmayacağız.

Ben defalarca bu kürsüden Erdoğan’ın vicdanına seslendim. Gel iktidar ve muhalefet el ele verelim bu ülkenin lügatından kadın, çocuk ölümlerini silelim dedim. Bu konuda tek bir somut adım atmadı, atmıyor. Çünkü kürsü şovları peşinde koşup hala 3 maymunu oynuyor.

Türkiye’yi gayya kuyusuna çevirdiler. Ve ona böyle bakıyorlar şimdi o gayya kuyusu onlara bakıyor. Gerçekten bu yaşta bir gencin bu kadar yılgın, bu kadar neşesiz bu kadar düşünceli olmasını sağlayabilmek bu kadar genç bir insana bu hisleri yaşatabilmek gerçekten izah edilebilir bir durum değil. Psikiyatristlere havale ediyorum sizi bu hale getirenleri. Herkes sussa da biz İYİ Parti olarak susmayacağız. Evlatlarımızın göz göre göre hayattan kopuşuna seyirci olmayacağız. Milletimizin her bir ferdi için yaşanabilir Türkiye’yi mümkün kılacağız.

“MİLLETİMİZE ŞÜKRETMEYİ ÖĞÜTLÜYORLAR”

Ülkemizin ekonomisi adım adım ödemeler dengesi krizine doğru gidiyor. Açıklanan makro ekonomik verilerden daha korkunç bir şey daha var. Liyakatten nasibini almamışların hala yönetimde olması. Her gün saçma sapan açıklamalar dinliyor, akıl dışı kararlarla karşı karşıya kalıyoruz. AK Partili bir vekil “Devlet memurlarının da bütçeye yükü var” dedi. Nobellik bir söz. Diğer AK Partili vekil ise altta kalmamak için “Akaryakıt pahalı ama sebebi biz değiliz Dua edin bol akaryakıt çıksın” dedi. Şaşırdık mı, maalesef şaşırmadık. Başını “Enflasyon yok, hayat pahalılığı var” gibi sözlerle Bay Kriz’in çektiği bir siyasi kadronun milletvekillerinin de böyle konuşmaları şaşırtıcı değil. AK Parti 20 yıl önce yolsuzluklarla, haksızlıklarla mücadele etmek için yola çıkmıştı. Bizzat sebep oldukları ekonomik sıkıntılara çözüm olarak da milletimize şükretmeyi öğütlüyorlar. Nereden nereye?

“AK PARTİ İKTİDARININ HİÇBİR PROGRAMINDA ÖNCELİK MİLLETİMİZ OLMUYOR”

Nebati’nin ışıltılı zihninin son mucizesi Gelire Endeksli Senet (GES) oldu ama ortada gelir yok. Nebati bakan bu kafayla GES’ten sonra milleti tamamen denklemden çıkarıp yandaş ekosistemin tamamı paylaşabilsin diye YES yani Yandaş Endeksli Senet çıkarırsa şaşırmayın. Gelire Endeksli Senet’ten önceki KKM’nin ülkemize maliyeti 220 milyar lirayı bulacak. Bu para bir çivi bile çakmadan Hazine’nin kasasından çıkacak. Bu para ile milletimize ve memleketimize çok daha faydalı işler yapılabilirdi. 220 milyar lirayla okullarda, sokaklarda, her yerde şahit olduğumuz çocuk yoksulluğu ve yoksulluk bitirilebilirdi. Mesela devlet okullarında 11 milyon öğrencimize ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeği verilebilirdi. Yıllardır Hazine’de para yok diye görmezden gelinen kazanılmış hakları için mücadele veren EYT’li arkadaşlarımızın hakları verilebilirdi. Tüm bunlar esasında bir öncelik meselesi. Ne var ki AK Parti iktidarının hiçbir programında öncelik milletimiz olmuyor. İktidarın altına imza attığı tüm yanlışlara rağmen ülkemizi içinde bulunduğu bu çukurdan çıkarmaya geliyoruz.

Memleketimizi kasıp kavuran derin yoksulluğun izleri her yerde hissediliyor. Evine ekmek bile götürmekte zorlandığı için ailesine mahcup hisseden babaların, önüne engeller çıkartılan gençlerin, ay sonunu getiremeyen emeklilerin feryadı her yerden duyuluyor. Geçen hafta Sakarya’daydık. İnsanlarımız içine hapsedildikleri yoksulluktan dertliydi.

“AZİZ MİLLETE VERECEK HİÇBİR ŞEY KALMADI”

Asgari ücrete rekor zam yaptık diye böbürlenenler hemen her ürüne neredeyse her gün gelen zamlarla zerre ilgilenmiyor. Bugün yeniden iktidara seslenmek istiyorum. Asgari ücretli vatandaşlar evine ekmek götüremiyor. Bir an önce asgari ücreti güncelleyin. Milletimizi ayın ortasına bile gelmeden eriyen maaşlar ile açlığa, çaresizliğe mahkum edemezsiniz. Kendi eş, dostunuzu ihya ederken bu milletin evlatlarını görmezden gelemezsiniz. Artık kabul edin, sizin bu aziz millete verecek hiçbir şey kalmadı. Artık yapılacak belli. Getirin sandığı, millet karar versin. Türkiye sahipsiz değil, milletimiz de çözümsüz değil. Madem yapamıyorsunuz o zaman daha fazla gölge etmeyeceksiniz. Siz sadece sandığı getireceksiniz sonra da muhalefet saflarında yerinizi alıp oturup izleyecek ve ders çıkaracaksınız. Bu kadar basit.

Bay Kriz’in peşkeş çekilen stratejik kurumumuzla ilgili ne nutuklar atıldı. Önce satmadık, kiraladık. Bunların hepsi aynı şahıs söyledi. Son olarak da peşkeş çekilmesini örtbas etmek için başka yalan uyduruldu. Dendi ki ‘Karasu’da farklı bir fabrika kuruyoruz, istihdamı artırıyoruz.’ Yandaş medya da günlerce yayın yaptı. Fabrikaya gittik. Yatırım matırım yok. Fabrika sökülüyor. Yanlış duymadınız. ‘dev yatırım’ dedikleri fabrika yerinden sökülüyor. İşte size Bay Kriz’in mangalda kül bırakmadığı yerli ve milli yatırım anlayışı. Milli ve stratejik kurumlarımızı yabancılara peşkeş çekmeyeceksin. Erdoğan’ın yerli ve milliliği lafta. Kendisinin son icraatı da yerli kaynaklarla elektrik üreten firmaları zora sokmak.

“SANDIĞA GÖMÜLECEĞİNİ BİLE BİLE ADAYLIĞINI AÇIKLADI”

Erdoğan’da kendisine ayrılan sürenin sonuna geldiğini görüyor. O nedenle artık sadece tek bir derdi var. Millet İttifakı’nın adayının kim olacağı. ‘Acaba benim yerime kim gelecek’ diye büyük bir merak içinde. Sandığa gömüleceğini bile bile adaylığını açıkladı. Sayın Erdoğan hiç merak etme. Senin yerine adalet, özgürlük, demokrasi, liyakat, huzur ve bereket gelecek. Sen gideceksin istibdat gidecek, sen gideceksin hürriyet gelecek. Sen gideceksin milletimiz yeniden iktidara gelecek. Sen gideceksin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem gelecek. Şimdiden kemerlerini sıkı bağlasan iyi edersin çünkü İYİ Parti iktidarına az kaldı.

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

Kulaklarınızın duyduğuna inanamayacaksınız, bu ağaç damarlarından akan müzik

Evet, bu müziğe çok şaşıracaksınız, sıradışı bir deney sonucunda ortaya çıkan...

10 adımda canlı bombayı tanıma rehberi!

Son birkaç ayda yüzlerce yurttaş canlı bomba eylemlerinde hayatını kaybetti. Canlı...

Her sosyal bilimcinin mutlaka okuması gereken 10 akademik kitap

Akademik dünyaya yeni giren ve sağlam adımlarla ilerlemek isteyen her öğrencinin...

9 maddeyle İspanya’da bir sosyalist ütopya: Marinaleda kasabası

Polisin, suçun ve işsizliğin olmadığı; "sosyalist ütopya" olarak nitelendirilen İspanyol kasabası...

Tartışı-Yorum

Kara cumartesi; 95 ölü, 246 yaralı

Bu sabah uyandığımda hafta sonu tatili ve çiseleyen yağmurun gölgesinde daha düşünsel bir içeriği olan “zannımın kıpırtıları 2” başlıklı yazımı kaleme almayı düşünüyordum. Ancak öğle saatlerinde Ankara'dan gelen yürekleri...

Alevilikte Tenasüh İnancının Kökeni

Tenasüh (reenkarnasyon, metampsikoz), yaygın tabirle insan bedeni öldükten sonra ruhun başka bedene göç etmesi ve hayatını sürdürmesi. Tenasüh inancı insanoğlunun yaşadığı tüm coğrafyalarda kendine bir şekilde yer bulmuş eski...

Kerbelâ’ya Giderken İmam Hüseyin’e Veda

Muharrem ayının 10.  Gününde (10 Ekim 680) şafakla birlikte saldırı başladı. Bir tarafta 5 bine yakın Halife Yezid’in ordusu, diğer tarafta 72 savaşçı. Adil olmayan, eşit şartlarda gerçekleşmeyen bir...