Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Erdoğan, “İstanbul’u aldığımız zaman İstanbul’da su var mıydı? Yoktu. İstanbul’u suya kavuşturduk. Bay Kemal bunları bilmez. Bay Kemal siyaset fukarası. PKK örgütünün uzantısı olanlar Van’da görevde olsaydı o şehirde de su bile bulamazdınız. Van’a da suyu biz götürdük” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. 9. Yılında geziyi eleştiren Erdoğan, gezideki gençlerin camide içki içtiklerini söyledi. Erdoğan, “Tarihimize ‘Gezi Olayları’ adıyla bir ihanet, bir utanç, bir vandallık vesikası olarak geçen hadiselerin 9. yılındayız. Olaylar, Gezi Parkı’ndaki bir kaç ağacın kesildiği iddiasıyla alevlendirilmişti. Düşünün, Dolmabahçe Cami’nin içinde bu teröristler, eşkıyalar bira şişeleriyle caminin içini pislemişti. Bunlar böyle. Bunlar çürük, bunlar sürtük. Kamu binalarının, polis araçlarının, işyerlerinin, otobüslerin, sokakların yıkıldığı Gezi olaylarının arkasında hangi güçlerin olduğunu tarih de yazıyor. Bunlardan bu millete hayır gelmez. Bunlar ancak terör sevicilerle beraber” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
AYASOFYA’NIN AÇILMASI
Tarih fethettiğimiz her yerde güveni, huzuru hakim kılmak için verdiğimiz mücadelenin şahididir. Bugün de bayrağımızı dalgalandırdığımız her yeri esenlik yurdu haline getirmenin mücadelesini veriyoruz. Ayasofya’yı 84 yıl sonra asli hüviyetine yeniden kavuşturarak fethin bağrında açılan yarayı Allah’a hamdolsun kapattık. Ayasofya, İstanbul’un kalbinde yükselen sancak olarak medeniyetimizdeki yerini tekrar almıştır. Fatih’ten itibaren uzunca bir vakittir harap vaziyetteki İstanbul’un kısa zamanda büyüleyici bir güzelliğe büründürülmesi Avrupalılar’ın da ufkunu genişletmiştir. Rönesans’ın izini takip ettiğinizde kendinizi bu topraklarda bulursunuz
ATATÜRK HAVALİMANI’NIN MİLLET BAHÇESİ YAPILMASI
Ana muhalefet ‘Bunlar kaçkın, bunları buraya alamayız’ diyor. ‘Geldiğimizde bunları geldikleri yere göndereceğiz’ diyor. Aramızdaki fark bu, bunlar gayri medeni. İstanbul’a ne yapsak, hangi hizmeti getirsek borcumuzu ödeyemeyiz. Adını Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi oalrak tescillediğimiz eser şehrin bir vahası olarak insanımıza hizmet verecek. İstanbul Havalimanı ülkemizin yüz akı olarak faaliyetlerine devam ediyor. Atatürk Havalimanı ise kısmen bu vasfını sürdürüyor, sürdürecek. Yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerimizde Atatürk Havalimanı’nı kullanıyoruz. Havalimanı içindeki Acil Durum Hastanesi’ne yapılan uçuşlar da buradaki pistten gerçekleşiyor. Biz Atatürk Havalimanı’na 1006 odalı Şehir Hastanesi yaptık. 3 ayda yaptık. Ana muhalefetin hal binasını hastane diye takdim etmek suretiyle milleti aldatma yarışı içinde değiliz. Onlara o yakışır, bize de 3 ayda 1006 odalı hastane yapmak yakışır. Bu hastane içindeki MR’ı ile her şeyi ile eksiksiz sayılabilecek bir hastaneyi yaptık. Yurtdışında ölüme terkedilen vatandaşlarımız vardı ya ambulans uçakla aldık, getirdik, tedavileri devam ediyor. Almanya’da yaşlı ama bunun için ölüm baki dedikleri bir hastamız var, Bakanımız takip ediyordur, televizyonda gördüm, duydum. Biz elimizden geleni yapacağız. Biz Batılı’nın yaptığı gibi ölümü gözleyenlerden değiliz. Kalkıp bir hasta için entübedir, her an gidebilir diye ağıtlar yakmayız.
KILIÇDAROĞLU’NU ELEŞTİRDİ
Kılıçdaroğlu Van’da aklınca Kandil’e selam çakıyor. Terör örgütünün ağzıyla konuşuyor. Van’ı depremden sonra yeniden inşa ettiğimizden haberi yok. Sen oraya kaç kere gittin? Bugüne kadar biz Van’a takribi olarak en az 35 milyar harcama yaptık. Kağıthane’ye Kağıttepe dediği gibi buraya da başka bir şey söyler. Haritadaki yerini bile gösteremez. Anlamaz bu işlerden. Kendi belediye başkanlarının güya hizmetlerini anlatırken öyle rakamlar veriyor ki toplamı bizim bir ilçe belediyemizin toplamına yaptıklarına denk gelmiyor. Kimseyi ayrım yapmadan veriyoruz dediği sosyal desteklerin toplamı bizim bir ilçe seviyesine çıkamıyor.
“İSTANBUL’A SUYU BİZ GÖTÜRDÜK”
PKK örgütünün uzantısı olanlar Van’da görevde olsaydı o şehirde bir su bile bulamazdınız. Van’a suyu biz götürdük biz. İstanbul’u aldığımız zaman İstanbul’da su var mıydı? Yoktu. İstanbul’u suya kavuşturduk. Bay Kemal bunları bilmez. Bay Kemal siyaset fukarası.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN KILIÇDAROĞLU’NA 10 SORU
2023 yılı haziran ayında yapılacak seçimde rakip gördüğü herkesi ya kendine tabi kıldı ya da saf dışı bırakmaya başladı. Konu kendi siyasi ikbali olunca ya benimle olun ya da yolumdan çekilin diyerek nasıl şahinleştiğini ibretle takip ediyoruz.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını burnundan fitil fitil getireceğiz. Cezaevinden biri kendisine ayar verdi ama hiçbirinin sesi çıkmadı. Herhalde soluk boruların tutan el ses çıkarmalarına izin vermedi.
Buradan Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum. Birkaç soru sormak istiyorum. Kesin, net cevap vermesini istiyorum. Kendisini muhatap almaya başlayabiliriz.
PKK’dan YPG’ye, tüm terör örgütlerini, en şiddetli şekilde lanetliyor mu, lanetlemiyor mu?
Türkiye’nin PKK ve YPG’ye karşı yürüttüğü sınırötesi harekatlarını destekliyor mu desteklemiyor mu?
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelği konsunda kendi devletinin izlediği politikaların yanında mı değl mi?
Türkiye’nin Akdeniz ve Ege’de verdiği milli mücadelede ülkesinin safında mı, karşımızdakilerin safında mı?
Dünyanın salgın ve savaş sebebiyle yaşadığı krizin ülkemize etkileri karşısında mücadelemize en azından ilkesel olarak destek veriyor mu, vermiyor mu?
Siyaseti ülkenin ve milletin ali çıkarları üzerinde yürütmeye var mı yok mu?
Siyasi stratejilerni yabancı ülke temsilcilerine onaylatmak yerine ülke kamuoyuyla belilrmeye yönelecek mi?
1000 yıldır kanlarımızla sulayarak ebedi vatanımızda tüm değerleri, sembolleriyle asil bir devletin evladı gibi hareket etmeyi kabul ediyor mu?
Partisi içinde her türlü terör örgütü destekçisini, hırsızı, tacizciyi tasviye etmeyi düşünüyor mu?
2023’te yüreği yetip cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı? Bu soruları uzatmak mümkün. Bunlara vereceği cevaplara razıyız.
İSTİHDAMDA TARİHİMİZİN REKORUNU KIRDIK
Ekonomide büyük bedeller ödedik, ödüyoruz. Kendimize yeni yollar, araçlar bularak yatırım-istihdam-üretim-cari fazla yoluyla büyümeyi sürdürecek TEM’i hayata geçirmeyi başardık. Geçtiğimiz yılı yüzde 11 büyüme ile kapatmıştık. İlk çeyrek yüzde 7,3 olarak açıklandı. İstihdamda tarihimizin rekorunu kırdık.
Vatandaşlarımızın sıkıntılarını biliyoruz ancak küresel dalgalanmaların etkisiyle benzer sıkıntıların tüm dünyada yaşandığını unutmamalıyız. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sarılarak çalışmaya devam edersek bu süreci de en hasarla atlayacağız. Hiçbir insanımızı yokluğun, yoksulluğun pençesine terk etmeyeceğiz. Tarım Kredi Kooperatifimizin açtığı mağaza sayısı 1300’e ulaştı. Bunu da 3 bine çıkarmak. Tedbirleri adım adım hayata geçireceğiz. İşçisiyle, işvereniyle, esnafıyla, emeklisiyle her kesimin sıkıntılarına çare olacak paketler hazırlıyoruz. Gençlerimize, kadınlarımıza, esnafımıza devlet bankaları başta olmak üzere her türlü desteği vereceğiz.
ABD-YUNANİSTAN İLİŞKİSİ
AİHM’in önünde çadırlar kurmak suretiyle para topluyorlar. Bunlar göz önündeyken biz bunlara gelin diyebilir miyiz? Bunu bizden önceki yönetimler Yunanistan’a yaptı. Yunanistan 5+4, ABD’nin 9 üstünün Yunanistan’da kurulmasına imkan hazırladı. Bizim Yunanistan ile Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey anlaşmamız vardı, bozduk. Biz şahsiyetli dış politikadan yanayız. İkide bir uçaklarınla bize gösteri yap. Kendine gel, tarihten hiç ders almıyor musun? Türkiye ile dans etmeye kalkma. Şu anda bunlarla ikili görüşmeleri de yapmıyoruz. Bu Yunanistan yola gelmeyecek. Ne zaman bu yanlışlarından döner… Biz bunlardan bıktık, dürüst olacaksan karşımızda koltuğun hazır”