Suudi Arabistan Büyük Elçiliği önünde bir araya gelen Şiddetsiz Toplum Derneği üyeleri, Suudi Arabistan ve diğer ülkelerde ki idamların kaldırılmasını istedi.
Press Haber – Suudi Arabistan Büyük Elçiliği önünde yoğun güvenlik önlemleriyle karşılaşan dernek üyelerinin burada yapacağı basın açıklamasına izin verilmedi. Basın açıklamasını Pakistan Büyükelçiliği önünde yapmak zorunda kalan dernek üyeleri, Pakistan Büyükelçiliği‘nden özür diledi. Yapılan basın açıklamasından sonra Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer‘in mavi kurdeleli siyah çelengi Suudi Arabistan Elçiliği önüne koyma isteği ise yapılan bütün girişimlere rağmen engellendi.
“ŞİDDETİN DÜNYAYI SARDIĞI BİR DÖNEMDEYİZ”
Şiddetin dünyayı sardığı bir dönemde olduklarını belirten Sümer, “Dünyada küçük bir azınlık şiddeti üretiyor ve aynı şekilde küçük bir azınlık da bu şiddeti önlemeye çalışıyor. Fakat üretilen bu şiddetten maalesef bütün toplum etkileniyor. Sivil Toplum Kuruluşları‘na ve yetkililere çağrımızdır. Eğer ki şiddeti önlemek istiyorsanız aileleri sürece dahil etmeniz gerekir. Şiddet insan soyunun dünyaya kaybettirdiği inanılmaz bir mucizedir. Fakat insan oğlu bu durumu pozitif olarak kendi lehine çevirebilir. Şiddetsiz bir toplum için dernekler açılmalıdır ve bu dernekler aracılığıyla şiddetle mücadele edilmelidir” dedi.
“HER TÜRLÜ ŞİDDET TÜRÜ İVEDİLİKLE ORTADAN KALDIRILMALIDIR”
Siyah çelenk üzerine bağlanan mavi kurdele ile şiddetsiz ve dostluk dolu bir dünya için umutlarını ve dostluklarını ifade ettiklerini dile getiren Sümer, sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan’daki idamlar, bedensel şiddet ve can yakan kırbaçlama ve diğer şiddet çeşitleri, insanlığa ve hiçbir inanca yakışmamakta, uzaklarda olsak da hepimizi derinden üzmektedir. Bu ülkede yaşanan şiddet çeşitlerinden o ülkenin dostları başta olmak üzere, tüm insanlık kaygılanmalı ve utanmalıdır. Uluslararası Barış Örgütleri bu insanlık dışı yöntemlere karşı çıkmalıdır. İdam, taşlama, kırbaçlama, organ kesme ve şiddet içeren tüm karaları verenlerin ve uygulatanların, gerçekten de adaletin olduğu bir dünyada ve gerçekten vicdanlı yargıçların yer aldığı bağımsız mahkemelerde yargılandıklarını görmeyi diliyoruz. Her şeye karşın, farklılıkların yan yana yaşadığı, herkesin mutlu ve güvende olduğu, şiddetin her çeşidinin ortadan kalktığı bir dünya mucizesini, insanlığın er ya da geç başarabileceğine olan inancımızı korumalıyız. TBMM‘miz, hükümetimiz, siyasal partilerimiz, medyamız ve halkımız, Türkiye’deki bir derneğin böyle bir girişimde ve çağrıda bulunmasını kıvançla ve takdirle karşılamalıdır”.
(Press Haber / Kadir GÜRHAN)