Kısa film sever amatör ve profesyonellerin yıl boyunca farklı mekanlarda, farklı zamanlarda, farklı organizasyonlarda yer alan kısa filmlerin aynı programda gösterimlerinin yapıldığı Kısa Film Kolektifi organizasyonu bugün sona erdi.
Press Haber – 11.Akbank Kısa Film Festivali, İFSAK Ulusal 21. Kısa Film Festivali, İstanbul Uluslararası Kısa Film Festivali, 10. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, Hisar Kısa Film’15’, 9. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali, Başka Sinema ve Canlandıranlar Yetenek Kampı‘ndan seçkilerine giren kısa filmlerin gösterimi Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Birçok farklı konuya değinen söyleşilerinde içinde bulunduğu organizasyonun şiarı ise ‘Kısa Nettir’ idi. Gösterimlerin ve söyleşilerin tamamı ücretsizdi. Seçkilerden bir demet sunulan kısa filmlerin çoğunluğu ise son dönemde çekilen yetkin eserlerdi.
Biz de birincisi düzenlenen bu organizasyonun, elimizden geldiğince nabzını tutmaya ve sizler için filmleri değerlendirmeye çalıştık.
Öncelikle Kısa Film Kolektifi oluşumundan bahsedecek olursak; yaptıkları bu güzel organizasyon ile izleyicilere, özle bir seçkiden oluşan kısa film ziyafeti yaşattılar. Özellikle organizatörlerin ve gönüllülerin samimi bir ortam yaratmaya çalışması ise gerçekten bu tarz işleri düzenleyen kurumların örnek alması gereken bir tavırdı. İleride yapacakları organizasyonları dört gözle beklemekteyiz.
Öte yandan mekan olarak gayet yerinde bir seçimde bulunulmuştu. Çünkü kısa filmlerin bir çok festivalde kaderi olan ‘küçük salonlarda gösterim’ algısı 143 kişilik bir salonla yıkılmıştı.
Rıza Kıraç’ın moderatörlüğünde kısa film yönetmenleriyle söyleşisi ise genç sinemacılar ve sinema severler adına oldukça verimli bir sohbet oldu. Canlandıranlar söyleşisinde ise Türkiye’de kısıtlı imkanlar yüzünden ilgi görmeyen animasyon alanının geleceği hakkında, animasyon film yönetmenleriyle güzel bir söyleşi gerçekleştirildi.
Göze çarpan ve umut vaat eden filmler ise; işlediği başarılı senaryosuyla Kürt sorununa ciddi bir bakış atan ve 2012 yılında Cannes’da en iyi kısa film ödülünü alan “Sessiz (Be Deng)”; ana, oğul ve sinema mottosuyla yola çıkan, annesine sinema öğretmeye çalışan ve yaratıcı bir yapıya sahip olan bol ödüllü “Annem Sinema Öğreniyor”; topladığı bir çok ödülün hakkını verdiğini sonuna kadar ispat eden, Diyarbakır’dan 1993 yılında zorunlu göçe maruz kalan Kürt bir ailenin varoluş kaygısına ışık tutan “Adem Başaran”; farklı tekniğiyle belgesel sinema’ya yeni bir soluk getiren, mevsimlik tarım işçilerinin çektiği sıkıntılara başarılı bir dille odaklanan Straneke Havînê-Bir Yaz Şarkısı; 2014 yılında yaşanan Yırca Direnişinin gerçek yüzünü ortaya koyan ve kolektif bilincin neleri başarabileceğini ispatlayan belgesel “Ölmez Ağaç: Yırca Direnişi”; Van’ın küçük bir köyüne gelen dondurmacıdan ısrarla dondurma almak isteyen ve bunun için çeşitli yollar deneyen bir çocuğun hikayesine değinen “Berfeşir-Dondurma” ve deneysel bir dille insanlığın giderek doğadan soyutlandığını güçlü imgelerle anlatan “Mükemmel Bir Gün” idi. Bunun gibi sayamadığımız birçok başarılı kısa film izledik.
Gösterim salonun merkezi bir yerde olmasına, gösterimlerin ücretsiz ve filmlerin başarılı olmasına rağmen katılım sayısının düşük olması ise, İstanbul Anadolu yakasında neden film festivallerinin yapılmadığını kanıtlar nitelikteydi. Bu tarz güzel organizasyonların daha sık yapılmasını ve desteklenmesini umuyor, Kısa Film Kolektifi ekibine gelecekte yapacakları organizasyonlarda başarılar diliyoruz.
Fotoğraf:Kısa Film Kolektifi