Ana SayfaHaberlerPolitikaYARSAV'dan çağrı: Ülkede adeta...

YARSAV’dan çağrı: Ülkede adeta iç savaş görüntüsü var

Google Haberler'de takip et!

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), bölge illerinde devam eden çatışmalara dikkat çekmek için eşitlik, özgürlük ve kardeşlik çağrısında bulundu. 

 

Press Haber – Çağrı metninde devlet otoritesine, yargı mensuplarına ve demokratik kitle örgütlerine yönelik uyarılarda bulunan YARSAV, can ve mal güvenliğinin kalmadığını belirterek “halkın zorunlu olarak göç ettiği, sivil ölümlerin olağanlaştırılarak sorgulanmadığı, bu konuda etkin soruşturmaların yapılamadığı, cenazelerin dahi kaldırılmasına izin verilmediği, şiddet politikası üzerinden şekillenen ortamın adeta iç savaş görüntüsü verdiği bir süreci yaşıyoruz” ifadelerine yer verdi.

Bugün susma günü değildir” denilen açıklamada “Savaşa karşı barış, güçlüye karşı hukuk talebimizi en gür sesle dile getirelim; eşitlik, özgürlük ve kardeşlik Türkiyesini hep birlikte yeniden kuralım” denildi.

 

Eşitlik, Özgürlük ve Kardeşlik Türkiyesi İçin Çağrı başlıklı metnin tamamı şöyle:

Doğu ve Güneydoğuda askeri güvenlik bölgeleri adı altında hukuk dışı ara rejimde vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin kalmadığı, eğitim hakkının engellendiği, halkın zorunlu olarak göç ettiği, sivil ölümlerin olağanlaştırılarak sorgulanmadığı, bu konuda etkin soruşturmaların yapılamadığı, cenazelerin dahi kaldırılmasına izin verilmediği, şiddet politikası üzerinden şekillenen ortamın adeta iç savaş görüntüsü verdiği bir süreci yaşıyoruz. Valiler tarafından yasal yetkileri olmadığı halde sokağa çıkma yasaklarının ilan edildiği, halkın haber alma özgürlüğü ile bilgiye erişiminin bizzat devlet eliyle engellendiği, gerçeğin karartılarak örtbas edilmeye çalışıldığı böyle bir sansür ortamı aynı zamanda hukuk güvenliği ile ilgili de ciddi endişeler yaratmaktadır.

 

DEVLET OTORİTESİNE:

Devlet, terörle mücadele konseptinde hukuka bağlı olmak zorundadır. Aksi halde devlete devlet vasfını kazandıran hukuk ortadan kalkarsa, devletin meşruiyetini yitirmesi ve toplumu terörize eden bir hâle bürünmesi söz konusu olur ki; bu durum tüm toplumu ürkütmektedir.

Devletin idari ve kolluk görevlileri ile askeri makamlarına, kanunsuz emirlere uymak zorunda olmadıklarını, bu türden emirlere uymanın kendi sorumluluklarını ortadan kaldırmayacağını, gerek Türk Ceza Kanunu ve gerekse uluslararası sözleşmelerde “insanlığa karşı suç” olarak değerlendirilebilecek bu türden eylemlerin zaman aşımı süresinin olmadığını hatırlatmak isteriz.

Yıllar sonra derin bir yara gibi geçmişin OHAL öyküleri ardındaki faili meçhul cinayetleri bugüne taşıyan mevcut siyasal iktidar, idari görevliler ve askeri makamlar, sivil ölümlerin hesabının yargı önünde er ya da geç verileceğini bilmelidir.

Akan kanın bir an evvel durdurulması, kuşatma altına alınan ilçelerde halkın can güvenliğinin kalmadığı gerçeği ile kamu otoritesini hukuk sınırları içerisinde hareket etmeye davet ediyoruz.

Diğer yandan bölgedeki meslektaşlarımızdan edindiğimiz bilgilere göre, bazı bölgelerde adliye hizmetleri durmuş olup, meslektaşlarımız da evlerinde mahsur durumda bulunmaktadırlar. Unutulmamalıdır ki; halkın ve bununla birlikte meslektaşlarımızın güvenliği ve adalet hizmetlerinin sağlanması devlet olmanın asgari gereğidir.

 

YARGI MENSUPLARINA:

Her koşulda özveriyle görev yapan yargı mensupları da, güçlüden yana değil hukuktan yana olmanın varlık nedenleri olduğunu, yapılan operasyonların hiçbir aşamasında savcıların komuta eden veya gözlemci olarak komuta merkezinde bulunmasının bu görev ile bağdaşmadığını, terör ile mücadelenin hukuk içerisinde gerçekleşmesini sağladıkları ölçüde yargıya güveni sağlayabileceklerini, varlık nedenlerinin yalnızca adaleti sağlamak olduğunu unutmamalı ve soruna duygusal ya da milli hislerle değil, evrensel hukuk anlayışıyla yaklaşarak terörle mücadelenin de hukuk içerisinde yapılması için yargısal denetimini gerçekleştirmelidir.

 

DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİNE:

Gerek yurt içinde, gerekse de içinde yer aldığımız jeostratejik bölgede, şiddet ve savaş dilinden uzaklaşmayı öncülleyen ve barış için mücadele vermeyi göze alan tüm demokratik kitle örgütlerinin ve hareketlerin, kararlı bir şekilde hukuk çizgisinde kalarak ve toplumsal barış dilini kullanarak sorunlara çözümler üretmek üzere seslerimizi birleştirmeye olan gereksinimimiz bugün her zamankinden fazladır. Bugün susma günü değildir. Savaşa karşı barış, güçlüye karşı hukuk talebimizi en gür sesle dile getirelim; eşitlik, özgürlük ve kardeşlik Türkiyesini hep birlikte yeniden kuralım.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

YARSAV YÖNETİM KURULU

yargıçlar ve savcılar birliği

10,053BeğenenlerBeğen
244TakipçilerTakip Et
1,038TakipçilerTakip Et

Listeler

1 Yorum

  1. Hele şükür yargıtayların ve savcıların en sonunda akılları başlarına gelmiş.
    Gözleriyle ve kulaklarıyla görmüş ve duymuşlar. Hain DEVLETİN KATLİAMları ap açık ortada. Geç bile kaldılar seslerini duyurmaya. Bu kadar kan aktıktan sonra. YAZIKLAR olsun sizin mücadelenize.
    Bu kadar kanı akıtmadan halkın yerini yıkıp yakmadan önce bu mücadeleye katılıp bunca ölümleri durdurabilirler.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

40 çalışmasıyla İngiliz grafiti sanatçısı Banksy

Banksy Erdoğan grafitisini Londra duvarlarına işledikten sonra Türkiye'de Twitter'da gündem oldu....

Rus Fotoğrafçıdan bebek bekleyen çiftler!

Rus fotoğrafçı Jana Romanova, bir kaç yıl önce arkadaşlarının bebek beklemesi...

Selçuk Avcı’dan mahkemelerin ‘iyi halli’ tecavüzcüleri

Tasarımcı Selçuk Avcı, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde iyi halden dolayı indirim alan...

10. İşçi Filmleri Festivali ‘İşimiz Gücümüz Yaşamak’ sloganıyla İstanbul, Ankara ve İzmir’de başlıyor!

Bu yıl 10.'su düzenlenen Uluslararası İşçi Filmleri Festivali (İFF), İstanbul, Ankara...

Tartışı-Yorum

Ne garip bir muamma ‘Ene’

Ne garip bir muamma “Ene”. İnsanı daha süslü yapan bir ziynetmi yoksa defektimi? İster doğal seleksiyona inanın ister tecelliyata, kabul edersiniz iç dünyamızda ruhumuzu yoğuran bu aletin bir faydası/anlamı...

Üşüyor bir coğrafyanın yüreği

'Eylül Mayıs'a dönüşecek...' Geo Milev   Üşüyor bir şehrin yüreği,  geceler buzdan karanlık. Yan yana dizilmiş çadırlar kanıyor. Üşüyor yeryüzü ve şehrin sokaklarında geziyor soğuk. Bir çocuk gözlerinde acının izlerini taşıyor. Bir...

Ümit Kıvanç, ‘Burası sizin vatanınız değil’ denirken Türkler nerede?

Ümit Kıvanç Radikal'de yer alan bugünkü yazısında 'Devletin doğuda yaptığı, kamu düzeni sağlamak değil. Bir sindirme harekâtı, teslim alma operasyonu. 7 Haziran öncesinden beri nereden nereye gelindiğini idrak edebilmeliyiz'...