Ana SayfaPolitikaBir seçim klasiğine "Ünlemsel...

Bir seçim klasiğine “Ünlemsel Merhabalar”

Tartışı-Yorum / Nihat Duru

Seçimi seçim şarkısı ve bolca benzin israfı sanıp iğrenç şarkılarını baslı hoparlörlerle milletin kulaklarına dayayan iyi gün dostu siyasetçilerimize merhaba!
‘Çalıyor ama çalışıyor da’ diyecek kadar zihniyeti bozuk, Beyniyle açık insanlar size de merhaba!!
Evinin bacasından 5. Sınıf kömür dumanıyla ciğeri zorda, ama evinin arkasından geçen doğalgazı sorgulayacak akla erişmemiş, ekmek almak için markete gitmeye üşenen ama sorsan sırt çantasıyla dünyayı dolaşmaya hazır anti hippi kahramanlarımız var onlara da merhaba!

seçim şarkıları, merhaba, seçim, 7 haziran, nihat duru, seçim çalışmaları, akp,
Yer altının zengin ama o yerin üstündeki insanların fakir olduğu coğrafyada internet cafe ye ve okey salonlarına doluşmuş insanlara iş bulmak yerine kutsal kitap seanslarıyla din afyonu tacirlerine de en içten merhabalar, o afyonu çekip gri kazaklı esmer gülüşlü geleceği kayıp çocukları görmeyen körlere de..
Seçimi seçmeyi bilmeyen sabah ilk uyandığında gözleri telefonu arayan yatağını toplamaya üşenen ama kayıp telefonunu bulmak için yatağın altını üstüne getiren, oturacağı yere prizlerin karar verdiği, akıllı telefonu kadar aklı çalışmayan ve o telefondan öğrendiği üş-beş bilgiyle çok bilmişlik salgınına yakalanan ama sonradan görmüşlüğünün farkında olmayan, dışarıdaki dostlarına selam vermeyip sanalda selam sabahı, hayırlı cumaları eksik olmayan, beceriksizliğini ‘ Aramızda cenabet mi var lan’ gibi şakacı, spirili(!!) söylemlerle, geçiştirmelere sığınan, ve ‘’amaaan ölüceğiz zaten mezara mı götüreceğiz’’ gibi basit terapilerle kayıplarını savuşturan gençlerimize de bol ünlemli merhabalar!!
Sinirden gülüp, sevinçten ağlayacak kadar duygusal karmaşa yaşadığımız zamanlarda bir mandal bir leğen edecek değeri olmayan küfür edilmesi mubah hayırlı cumalar deyip dişi sineğe bile laf atan yobazlara ve o abozik yobazların streç filme sarılı dana eti gibi görünen tayt giymiş kilolu kızlarımıza da merhaba, siyah kalemi güzelleştirmek yerine mısır firavununa benzemek olarak anlayan makyaj özürlüsü güzellere de,,,
Dünyada bu kadar aç varken güneşlenmek için tonla para harcayıp ve o güneşten korunmak içinde kremlere gözlüklere bir o kadar para harcayan, yaşını sorduğunda’’ sence kaç gösteriyorum’’ deyip iki yaş küçük söylediğinde günü mutlu ve keyifli kapatan polianna özürlüsü, kalın enseli, medeniyet temsilcilerimize(!) de merhaba..
Ve son olarak hep aşık olan fakirlerimize ve en güzel düğünü yapan zenginlerimizin hepsine en içten bol ünlemli merhabalar, yarası olanlara ve o yarası gocunanlara da…

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

Ölmeden önce mutlaka izlemeniz gereken 16 isyan filmi

İsyan filmlerini sizinle paylaştığımız sinemanın belki de ücra köşlerinde kalmış birçok...

Metaverse ile önem kazanacak 7 meslek

Bilim kurgu romanlarında ve filmlerinde yıllar önce tanık olduğumuz Metaverse kavramı,...

Reuters’ın seçimiyle son 30 yıla damga vuran 56 fotoğraf!

Dünyanın önde gelen haber ajanslarından Reuters'ın fotoğrafçılarının çektiği fotoğraflardan derlenen 56...

13 madde ile turist ile gezgin arasındaki fark

İnsanların tatil veya bir ülkeyi ziyaret etme algısı farklıdır. Kimisi gezgindir,...

Tartışı-Yorum

İleri gitmek için “geriye doğru yoldaşlar”

Araştırma Görevlisi -/Can Irmak Özinanır- Tartışı-Yorum İngiltere’de radikal solcu milletvekili Jeremy Corbyn’in İşçi Partisi’nin liderliğine seçilmesi ezilenlere umut verdiği kadar, egemen sınıflarda bir korku da yarattı. İngiltere sağı Corbyn’i hedefine alan bir kampanya yürütüyor. Bunun en net yansımalarından birini The Economist dergisinde gördük.İngiltere merkezli ve dünyada burjuvazinin en...

Ne garip bir muamma ‘Ene’

Ne garip bir muamma “Ene”. İnsanı daha süslü yapan bir ziynetmi yoksa defektimi? İster doğal seleksiyona inanın ister tecelliyata, kabul edersiniz iç dünyamızda ruhumuzu yoğuran bu aletin bir faydası/anlamı olması gerekiyor. Sorum her iki gruba; Eyy Neodarwinistler siz değilmisiniz canlıyı daha iyi bir model haline getirmeyecek donanımlara kapılar...

Düşünürken

Sevgili okur bu atmosferde yazı yazmak hiç olmadığı kadar zor, öyle ki ciğerden kaleme kan çekmek kalemden kağıda mürekkep akıtmaktan daha kolay. Neden mi? Öyle bir iklim yaşıyoruz ki ara renklere hiç yer yok. İki renk var, siyah ve beyaz. Yazılanı değerli ya da geçersiz yapan “kimci”...