Ana SayfaPolitikaİçişleri Bakanlığı'nın Ali İsmail...

İçişleri Bakanlığı’nın Ali İsmail savunmasını, öldüren polisler bile yapmadı

Google Haberler'de takip et!

Gezi Parkı protestoları sırasında Eskişehir’de polisler tarafından dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi tarafından İçişleri Bakanlığı’na açılan tazminat davasında yapılan savunmayı, Ali İsmail’i öldüren polisler bile yapmadı.

 

 

Eskişehir’de, Ali İsmail Korkmaz’ın Gezi Parkı protestoları sırasında dövülerek öldürülmesine ilişkin tazminat talebiyle açılan davada, İçişleri Bakanlığı tartışılacak bir savunma yaptı. Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre, dava dosyasında, Korkmaz’ın sadece kaçarken ve dövülürken görüntüleri bulunduğu ve sanıklar tarafından bile taş attığı yönünde bir iddia ileri sürülmediği halde bakanlık, “Ali İsmail Korkmaz güvenlik güçlerine taş atmakta ve aktif olarak polise mukavemet göstermektedir” denildi. Bakanlık ayrıca Korkmaz’ın ölümünün “Kendi söz ve eylemlerinin etkisiyle gelişen ve kişisel kusurundan kaynaklandığını” savundu.

 

DELİL BULUNMADI

Korkmaz Ailesi’nin avukatlarının tazminat talebiyle Eskişehir 2. İdare Mahkemesi’nde açtığı davaya, İçişleri Bakanlığı adına Hukuk Müşavir Yardımcısı Adnan Türkdamar tarafından 19 Aralık’ta savunma dilekçesi gönderildi. Davada karar çıkmadan 1 ay önce mahkemeye gönderilen savunmada, “Somut olayda Ali İsmail Korkmaz’ın personelimizin idari bir eyleminden kaynaklı olarak hayatını kaybettiğine ilişkin her türlü şüpheden uzak bir delil bulunmamaktadır. Bu husus ancak ceza yargılaması tamamlandığında kesinleşecektir” denildi. Savunmada, Korkmaz’ın dövülerek öldürülmesine ilişkin iddianamede yer alan “Ölümün kafa travmasına bağlı beyin kanaması ve buna bağlı komplikasyonlar sonucu meydana geldiği, kalp rahatsızlığı nedeniyle kullandığı ilaçların kafa travması sonucu oluşan beyin kanaması ile irtibatı bulunabileceği, yani kendisinden mevcut hastalık ile ölümünü hızlandırdı” ifadeleri hatırlatıldı. “Şahsın ölümünün polisin eylemine bağlı olarak gerçekleşip gerçekleşmediği hususu henüz net olarak ortaya konmuş değildir” iddiasında bulunuldu. Korkmaz’ın sadece kaçarken ve dövülürken görüntülerinin bulunduğu ve ‘taş attığı’ yönünde hiçbir iddia olmadığı halde, “Ali İsmail Korkmaz güvenlik güçlerine taş atmakta ve aktif olarak polise mukavemet göstermektedir” denildi. İdarenin bir kusurunun olmadığı savunularak davanın reddi istendi.

 

İDARENİN TAZMİN SORUMLULUĞU YOK

Danıştay 10. Dairesi’nin 25 Nisan 2007 tarihli bir kararına da değinilen savunmada, “Bu durumda, ölen şahsın söz ve eylemlerinin etkisiyle gelişen ve kişisel kusurundan kaynaklanan ölüm olayında kişinin olaya katılımı, zarar ile idare arasındaki illiyet bağını kestiğinden olayda idarenin tazmin sorumluluğundan söz etmeye olanak bulunmadığı” belirtildi.

 

SAVUNMASIZ GENCİN CANİCE ÖLDÜRÜLMESİ

Ailenin avukatı Özlem Şen Abay, sanıkların Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkûm edildiklerini hatırlattı. Ali İsmail Korkmaz’ın, iddia edildiği gibi polise taş atarken ve direnirken bir görüntüsünün olmadığını vurgulayan Abay, şunları söyledi: “Sanıkların da böyle bir iddiası yok. Sadece Ali İsmail’in öldürülme anı görüntüleri var. Bu görüntülerde de açık bir şekilde ellerinden kurtulmaya çalıştığı tespit edildi. Görüntüler, son derece savunmasız bir gencin canice öldürüldüğünü ispat ediyor. Bu ifade tümüyle dönemin Başbakanı’nın ‘Polis destan yazdı’ ve ‘Benim esnafım gerektiğinde Alperen’dir’ ifadesiyle aynı paralelliktedir. Eylemde idarenin açık hizmet kusuru bulunmaktadır. Adeta, ‘Barışçıl bir gösteriye katılan bir gence polisin bu muameleyi yapma hakkı vardır’ deniyor. Bu, hukuken de vicdanen de kabul edilebilir değildir.”

 

YARALAMA SUÇUNDAN CEZA ALDI

Korkmaz davasına bakan Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 21 Ocak’ta verdiği kararda, sanık polis Mevlüt Saldoğan’a ‘yaralama suretiyle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan 10 yıl 10 ay, polis Yalçın Akbulut’a 10 yıl, 3 sivil sanığa 6 yıl 8 ay, 1 sivil sanığa da 3 yıl 4 ay hapis cezası vermişti.

Hürriyet

10,053BeğenenlerBeğen
244TakipçilerTakip Et
1,038TakipçilerTakip Et

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

11 madde ile tecavüzcülerin korkulu rüyası Tüfekli teyze

Tecavüz vakalarının çok yaşandığı Hindistan'da, kadınlar da kendi öz-savunmasını gerçekleştirmek için...

Son 10 yılın en iyi 10 Türk filmi

Son 10 yılın en iyi Türk filmleri diye bir liste yapmaya kalkışsaydık,...

4 partinin listesiyle Türkiye siyasetinde kadın erkek eşitliği

Milletvekili aday listeleri açıklanırken, kadın adaylarının siyasette katılımı da belli oldu. Cumhuriyet tarihinden beri siyasette karışılığı olmayan ve siyasetin dışına itilen kadın, bu seçimde de eşit bir şekilde temsil imkanı bulmasa da sayı her seçimde bir adım daha öne gidiyor.

Nisan’da vizyona girecek ve Sinemaya gitmeden bakmanız gereken 38 film ve fragmanları

Nisan'da vizyona girecek filmleri listelediğimiz derlememizle merhaba. Birçok filmin vizyona gireceği...

Tartışı-Yorum

Türkiye’de katliamlar hangi kültürden besleniyor?

Bugün Kürt illerinde yaşanan katliamlar hangi kültürel gelenekten besleniyor ve yaşananlara sessiz kalan vicdansızlık referanslarını nereden alıyor? Sendika.org yazarı Önder Özdemir, tarihten verdiği birkaç örnekle yaşadığımız güne kadarki katliamlar...

Alevilikte Tenasüh İnancının Kökeni

Tenasüh (reenkarnasyon, metampsikoz), yaygın tabirle insan bedeni öldükten sonra ruhun başka bedene göç etmesi ve hayatını sürdürmesi. Tenasüh inancı insanoğlunun yaşadığı tüm coğrafyalarda kendine bir şekilde yer bulmuş eski...

Antonio Gramsci’nin 1916’da yazdığı “Ermeni sorunu üzerine” adlı makalesi

Tartışı-Yorum / Antonio Gramsci  Bu yazı Antonio Gramsci’nin gençlik yıllarında yazdığı ve 11 Mart 1916’da Il Grido del Popolo’da (Halkın Çığlığı) yayımlanmış "Ermeni sorunu üzerine" makalesinin tam metninidir. Hep aynı hikâye....