Saç dökülmesi günümüzde birçok insanın şikayetçi olduğu sorunlardan birisi haline gelmiştir.
Bu soruna çözüm bulmak adına saç mezoterapisi, saç ekimi gibi çözüm yöntemleri geliştirilmiş, bu yöntemlerle saç dökülmesine önlem alınmakta ya da saç dökülmesi engellenmektedir. Dökülen saçlar saç ekimi ile tamamen tedavi edilerek, saçlar eski görünümüne kavuşabilmektedir.
PRP, tıp dilinde trombosit denilen kan hücrelerinin içerisinde pıhtı görevi yapan hücrelerin zengin biçimde bulunduğu plazmadır. Normal şartlarda kanda yüksek oranda trombosit hücresi bulunmaktadır. Saç PRP yöntemindeki hedef trombosit sayısını kontrollü olarak arttırarak, trombositlerin iyileştirme ve doku yenileme gücünden maksimum yararlanmaktır. Böylece saç kökleri güçlendirilerek iyileşme ve doku yenilemesi gerçekleşmiş olur. Saç PRP yöntemi saç ekimi işlemi esnasında yapılmaktadır. Bu yöntem, hastadan alınan kanla hazırlanan trombositten zengin serum ile saç dökülmesinin yoğun olduğu alandaki cilt altına ve cilt içine enjekte edilir. Böylece PRP serumunun içerisindeki doğal büyüme faktörleri sayesinde, saçın kalitesini arttırmak, saç dökülmesini tamamen durdurmak ve yeni saç oluşumunu sağlamak mümkün hale gelebilmektedir.
Saç PRP’si genellikle saç ekimi sırasında gerçekleştirilmektedir. Fakat bunun dışında reçeteli ilaçlar, losyonlar, saç mezoterapisi ve saça uygulanan diğer tedaviler ile de saç PRP yöntemi uygulanabilmektedir. Tedavi için FBM’in sunduğu Saç PRP hizmetinden yararlanabilirsiniz.
Saç PRP’si, saçlarında dökülme, cansızlık ve mat görüntü şikayeti olan kadın ve erkeklerin tümünde uygulanabilmektedir. Saç PRP uygulaması, erkek tipi saç dökülmesinde genellikle 4 haftalık aralarla 3 ila 4 seans olarak uygulanmaktadır. Sonucun kalıcı bir etki yaratması amacıyla da 4 ayda bir seans uygulanarak tedavi tekrar yapılmaktadır. Hastanın konforu ve tedavinin minimum ağrı ile yapılabilmesi açısından uygulama yapılacak bölgeye lokal anestezi uygulanabilir. Böylece hastanın ağrılı bir süreç geçirmesinin önüne geçilmiş olur. Saç PRP’si uygulamasının ardından hasta normal aktivitelerine geri dönebilmektedir. Uygulamanın etkisini gösterebilmesi açısından, uygulamanın yapıldığı gün terlemeye neden olacak aktivitelerden kaçınılmalı ve saç kesinlikle yıkanmamalıdır. Bunun yanı sıra kişinin kendi kanı ile yapıldığı için bu uygulama sonrası hiçbir yan etki görülmemektedir. Fakat bazı hastalarda hassasiyet nedeniyle çok düşük ihtimalle, hafif baş ağrıları görülebilmektedir.