1. Okulda Kötü Notlar Alırdı
Günümüzde Hawking’i parlak bir zeka ile tanıyoruz. Okul yıllarında Hawking’in tembel biri olduğunu öğrenmek, birçoğumuza şok gibi gelebilir. 9 yaşındayken notları, sınıfın en kötü notları arasındaydı. Çabalayarak notlarını orta seviyeye çıkardı ancak, daha fazlası hiç olmadı.
Bununla birlikte çok erken yaşlarda itibaren çevresindeki eşyaların nasıl çalıştığına meraklıydı. Takma adının “Einstein” olduğuna bakılırsa, kötü notlarına rağmen çevresi onun geleceğin dahisi olduğunu anlamış gibi görünüyordu.
İlerleyen yaşlarında, Oxford Üniveristesi burs sınavlarında yüksek puan alarak üniversitede okumaya başladı.
2. Biyolojiden Hoşlanmazdı
Stephen Hawking küçük yaşlardan beri matematiği ve fiziği severdi. Hawking biyoloji ile ilgilenmezdi. Biyolojiyi “çok belirsiz, çok ezberli” bulduğunu söylemiştir.
3. Oxford Kürek Takımındaydı
Hawking’in yaşadığı yalnızlık ve mutsuzluktan kurtaran şey kürek takımına katılmak olmuştur. Fiziksel engellere yol açan hastalığının tanısı konmadan önce bile Hawking, çok iri biri değildi. Kürek takımında dümenci konumundaydı. Böyle iri olmayan kişiler, kürek takımında kürek çekmeyip yön ve hız verme amaçlı dümen pozisyonunda görev alıyordu.
Kürek takımı Hawking’in popüler bir kişi olmasını sağladı. Popüler olmasını sağladıysa da haftada 6 öğle sonrası kürek takımıyla çalıştığından, ders çalışma alışkanlıklarını bozdu. Bu yoğun tempoda Hawking, işin kolayına kaçıp laboratuar raporlarını hazırlamak için “yaratıcı analizler” kullandı.
4. 21 Yaşındayken Birkaç Yıl Ömrü Kaldığını Söylemişlerdi
O zamanlar yüksek lisans öğrencisi olan Hawking, yavaş yavaş sendeleme ve genel sakarlık belirtileri göstermeye başladı.
Rahatsızlığı olduğunu anlamak için test yaptırmak üzere hastaneye gitti. Orada amyotrofik lateral skleroz (ALS) tanısı kondu. ALS, hastaların istemli kas kontrolünü kaybetmelerine neden olan nörolojik bir hastalıktır. Doktorlar ona büyük olasılıkla birkaç yıl ömrü kaldığını söylediler.
5. Sınırsız Evren Kuramı’nın Oluşturulmasında Yer Aldı
Hawking’in başlıca başarılarında biri, 1983’te evrenin sınırlarının olmadığı kuramını ortaya atmasıdır. Hawking ve Hartle evrenin şekli ve doğasını anlamak amacıyla, kuantum mekaniği ve genel görelilik kavramlarını birleştirerek evrenin kapsanan bir varoluş olduğunu, ancak yine de sınırları olmadığını gösterdiler.
6. Sayısız Ödül ve Nişan Almıştır
Fizikteki uzun kariyeri boyunca Hawking inanılmaz etkileyici ödüller ve nişanlar serisi kazanmıştır. Kraliyet Derneği üyeliğine kabul edildi, Bilim Altın Madalyası ile ödüllendirildi, Albert Einstein Ödülü ve Hughes Madalyası’nı aldı.
Cambridge Üniversitesi’nden “Lucasian Matematik Profesörü” ünvanı aldı ki, bu ödülü daha önce alan ikinci kişi ise Sir İsaac Newton’dan başkası değildi.
Bu kadar ödülle birlikte hala Nobel Ödülü’nü alamamış olması şaşırtıcı.
7. Çocuk Kitapları Yazarıdır
Hawking’in özgeçmişinde en beklenmedik özelliklerinde biri şüphesiz çocuk kitabı yazarı olmasıdır. 2007’de kızı Lucy ile birlikte “”Georgo’nun Evrene Açılan Gizli Anahtarı” kitabını yazdılar.
Serinin ikinci kitabı 2009 yılında “Georgo’nun Kozmik Hazine Avı” adıyla yayınlandı.
8. Uzaylıların Varlığına İnanır
2008 yılında NASA’nın 50. Yıldünümü kutlamasında Hawking konuşmacı olarak bu konudaki fikirlerini dile getirmiştir.
Discovery Channel’da yayınlanan “Stephen Hawking Evrene Yolculuk” belgeseli serisinde bir bölümü de uzaylıların varlığı üzerine yorum yaptı.
9. Yerçekimsiz Uçuş Yaptı
2007’de 65 yaşındayken Hawking hayatının yolculuğunu yapma fırsatı yakaladı. Zero Gravity A.Ş. sayesinde yerçekimsiz ortamda sandalyesinden bağımsız havada durabildi.
Hawking, küresel ısınma ve nükleer savaş yüzünden insan ırkının geleceğinin, eğer uzun bir gelecek olacaksa, uzayda olacağını belirtmiştir.