İsrail’e karşı yıllarca Sovyetler adına casusluk yapan Marcus Klingber 97 yaşında Paris’te hayatını kaybetti.
Polonya’daki Alman işgalinden kaçan, sonra da Nazilerle mücadele eden ve Kızıl Ordu’ya duyduğu minnetle on yıllar boyunca İsrail’in biyolojik silah sırlarını çalan, 30 yıldan fazla bir süre önce kimliği ortaya çıkana kadar Sovyetler Birliği’nin İsrail’deki en başarılı casusu olarak görülen Yahudi doktor Paris’te 97 yaşında hayatını kaybetti.
İsrail, biyolojik silah araştırmaları hakkında Moskova’ya bilgi sızdırdığı için 1983’te Klingberg’e 20 yıl hapis cezası vermişti.
İsrail Biyolojik Araştırmalar Enstitüsü’nde vekil yardımcısı olarak çalışmış ve çift taraflı bir casusun yardımıyla ortaya çıkarılana kadar yıllarca görevini sürdürmeyi başarmıştı.
Davası çok hassas olduğundan tutuklanması, yargılanması ve mahkumiyeti on yıldan uzun bir süre gizli tutuldu.
Kayboluşu hakkında “Avrupa’da bir yerde” bir psikiyatri kliniğinde olduğu iddiaları ortaya atılırken, Klingberg takma bir isimle hücre hapsindeydi.
Kızı Sylvia Klingberg “O, yaptığı her şeyi Polonya’da tüm ailesini katleden Nazilerle savaşmasını sağladığı için Kızıl Ordu’ya duyduğu inanç ve minnet duygusuyla yapan bir komünistti” açıklamasını yaptı.
Klingberg, onu ajanlığa teşvik eden şeyin parasal değil, ideolojik olduğunu savunmuştu hep.
Warsaw’da aşırı ortodoks bir Yahudi ailesinin oğlu olarak doğan Klingberg 1939’daki Nazi işgali sırasında Polonya’dan kaçarak Sovyetler Birliği’ne gitti ve orada tıp okudu.
1941’de Alman orduları Sovyetler Birliği’ne girince Sovyet ordusuna katıldı.
Savaş bittiğinde Polonya’ya geri döndü ve annesi, babası ve kardeşisinin toplama kampında öldüğünü öğrendi. Önce İsveç’e, 1948’de kurulduktan kısa bir süre sonra ise İsrail’e yerleşti.
İsrail ordusunda sağlık hizmetleri verdi. Yarbay rütbesine erişti ve salgın hastalıklar alanında uzmanlaştı. 1957 yılında Tel Aviv’in güneyindeki Nes Ziona’da bulunan çok gizli bir biyoloji enstitüsüne katıldı.
1963 yılında İsrail’in kuşkulu gözleri ona çevrildi, casusluğunun uzun zaman önceye dayandığı iddia edildi ancak 20 sene sonra, 1983’te kod adı Samaritan olan çift taraflı bir casusun yardımıyla tutuklandı.
İsrail’in iç güvenlik birimi Şin Bet Klingberg’e bir yurtdışı seyahati düzenledi, ancak havaalanına götürülmek yerine ıssız bir apartman dairesinde itirafta bulunana kadar günlerce sorgulandı.
20 yıl hapis cezası aldı ancak 15 yılını doldurduktan sonra ev hapsi alındı. 2003 yılında, kızıyla Paris’te yaşaması için izin verildi.
Geçen sene yayınlanan The Last Spy adındaki hatıratında Klingberg şöyle yazmıştı : “Beni en çok üzen şey utanç ve pişmanlıktı. Sovyetler Birliği için casusluk yapmaktan değildi bu, hayır. Aşağılanma duygum, beni çiğnemelerinden geliyordu.”
Kaynak: Komunos.org
Şuraya da bakabilirsiniz: