Escort Parisataşehir escortanadolu yakası escortporn sitrescanlı bahis siteleriBeykoz Escortizmir escort kızlardeneme bonusu veren sitelerhttps://www.ertecongress.org/casino sitelerisweet bonanzacanlı casino sitelerislot sitelericasinoslot oynabahis sitelerikuşadası escortmalatya escortdeneme bonusu veren sitelerescort ankaratatlı sözlük
Ana SayfaDerlemelerHenüz çocuk yaşta 'boğaz...

Henüz çocuk yaşta ‘boğaz eksilsin’ denilerek evlendiriliyorlar! (Erk Acer)

Erk Acer/Cumhuriyet

Savaştan kaçarak Kilis’e sığınan Suriyeli kadınlar kumalık kıskacında. Henüz çocuk yaşta ‘boğaz eksilsin’ denilerek evlendiriliyorlar.

Sadece kuma olarak giden Suriyeli sığınmacılar değil, üzerine kuma getirilen de sıkışmışlık içinde. Kilis’te Suriyeli mülteciler çevresinde şekillenen ‘yeni düzen’i Cumhuriyet gazetesinden Erk Acarer bugünkü haberinde şöyle aktardı:

Kilis’te turist gibiyiz. Çünkü burada nüfusun yarıdan fazlasını Suriyeli sığınmacılar oluşturuyor. Dükkânların çoğunda Arapça yazılar göze çarpıyor. O dükkânlar arasından geçip Kilis eşrafından Mehmet E. ile buluşuyoruz. Kilis’in kodunu, dışarıdan gelip kısa zamanda çözmenin mümkün olmadığını anlıyoruz. Suriyelilerin de yaşadığı küçük bir apartmandayız. Yine Suriyelilere kiralanmak üzere ayrılan ve iptidai eşyaları olan bir daireye geçiyoruz. Ticaretin yanı sıra müteahhitlik de yapan 60 yaşın üzerindeki Mehmet E. dairenin sahibi. Yeni bir bina yaptığını ve elinde çok fazla daire olduğunu söyleyen Mehmet E. bunların büyük çoğunluğunu Suriyelilere kiralıyorum derken “alçakgönüllülükle” ekliyor: “Bazılarını da mağdura hayrına veriyorum.” ‘Adamın evli olması sorun değil’ Genç bir Suriyeli olan ve E’nin evinde kirada oturan Ahmet de bize katılıyor. Erkek dünyasından kadınların yaşamını anlamaya çalışıyoruz. Ahmet, kendi kültürü hakkında kısa bilgiler veriyor: “Biz 12-13, bilemedin 14 yaşına gelen kızlarımızı, kardeşlerimizi veririz. Zaten savaş var, bakacak durumda değiliz. Öyle büyük başlık paraları da istemeyiz. Sığınmacılarla resmi nikâh yapılmıyor. Kızımızı vereceğimiz kişinin evli olması sorun olmaz. Bizde 4 kadın almak serbest zaten. Ailemizdeki kızların pek çoğu burada, bu şekilde evlendi. Hem bizim içimizde hem de karşı tarafta evlilik işlerinde aracı olanlar var. Kadınlar da erkekler de bu işlere yardımcı oluyor.”

‘BİR TANE DAHA ALACAĞIM’
Mehmet E, Ahmet’in bıraktığı yerden sözü alıyor: “Şaşıracak bir şey yok. Biz zaten öteden beri kız alırdık. Savaştan beri bu işler kolaylaştı. Sadece Kilis’te değil, buralarda, Gaziantep’te, Şanlıurfa’da herkesin bir yandan tutması vardır. Şimdi Kilis’e Ankara ’dan, İzmir’den, İstanbul ’dan kız almaya gelen oluyor. Yaşı hayli fazla olan bir esnaf arkadaşımız var. Dükkânında 14 yaşında bir kız çalıştırıyor. Kafayı ona takmış. ‘İlla ben bu kızı alacağım, babasıyla konuştum’ diyor.” Söz burada bitmiyor. Mehmet E. çekinmeden resmi nikâhı dışında iki eşi olduğundan söz edip şakayla karışık ekliyor: “Yeni bir tane daha alacağım. Ama zordur ha! Kimisi bir kadının kahrını çekemezken…” Sessizliğin ardından aynı şey bir kez daha yineleniyor: “Şaşırmayın, öyle bir günde buraları kavramak kolay değil.” Peki… Üstüne kuma getirilen kadınlar bu durumu anlamıyorlar mı? “Anlamaz olurlar mı hiç” diyor Mehmet E. “yüzlemezler sadece, anlasalar ne yapacaklar ki!”

“79 numaralı” plakaya sahip otomobillerin arasından geçip kasabadan bozma şehirden ayrılıyoruz. Nüfusun yüzde altmışı Suriyeli… Evdeki nüfus belirsiz. Şehirden çıkarken arkamızı dönüp tabelaya bakıyoruz. Kilis… Nüfus: 89.500, Rakım: 640… Sanki hiçbir şey gerçek değil.

MAZLUMDER
Gaziantep Şubesi Başkanı Avukat Sabri Sayan: 10 yıl sonra, sığınmacı çocukları büyüyecek. Erkek çocuklar, suç çetelerinin hedef kitlesinde. Hem bu çocukların geleceği karartılacak hem de ülkedeki suç oranı yükselecek. Sokaktaki bir kız çocuğunun geleceği ise çok karanlık. Onlara fuhuş sektörü hazırlık yapıyor. Onlar mağdur edilirken, Türkiye ’de yozlaşma artacak. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Suriye’de yaşanan iç savaşın ardından ikinci, hatta üçüncü evlilikle de çok fazla yaygınlaştı. Bu konuda şehrimizle birlikte, Kilis ve Şanlıurfa başı çekiyor” diyor. Savaşlarda en çok kadın ve çocukların yara aldığına bizzat yaşayarak tanıklık ediyoruz. Bir ekmek ve sıcak bir yuva arayan mağdur sığınmacı kadınlar bir yanda, ‘kocam üstüme ya başka birini getirirse’ diye endişelenen eşler öte yanda… Bölgede resmi olmayan evliliklerin ve kuma sorununun giderek daha fazla yaygınlaştığını görüyoruz. Bununla birlikte yaşlı birinin genç bir sığınmacıyla para karşılığında evlendiğine şahit oluyoruz.

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

10 fotoğrafla Rus fotoğrafçısı Aleksandr Yakovlev’den Büyük Patlama Teorisi

Rus fotoğrafçısı Aleksandr Yakovlev, Büyük Patlama Teorisi adlı çalışmasında un, dans...

Atalarımızın çağdaşımız olduğunu kanıtlayan 15 arkeolojik buluş

Bugün bizim kullandığımız günlük eşyalarımızın yaşı tahmin ettiğimizden daha fazla olabilir....

Yurt Dışında Balayı İçin Gidilebilecek En İyi 10 Mekan

Yeni evlenenler için balayı yeri seçimi oldukça zor ve kararsızlıkların...

Mücadeleleriyle tarihte yer edinen Ortadoğu’nun 3 leylası

 Dünyanın mazlum halkları bir yandan var olma mücadelesi verirken bir yandan...

Tartışı-Yorum

Ankara’da Gayrimenkulün Son Durumu

Ankara, bilindiği üzere memur kenti olarak da bilinmektedir. Fakat son yıllarda oluşan konut projeleri ve Büyükşehir Belediyesi’nin çıkarmış olduğu sosyal projeler ile   arsaların yüksek  noktada fiyatlanması aslında hiçte öyle olmadığını göstermektedir. Ankara’nın Güneyi Yatırımın GözbebeğiSon 15 yıldır dolum noktasına ulaşan Çankaya’da tek çare olarak gözüken Mühye, Karataş bölgesinde...

Enflasyon nedire birde böyle bakmak! (Tolga Yumrukaya)

Yazı/ Tolga Yumrukaya  Tolga Yumrukaya'nın kaleminden ekonomi-enflasyon nasıl yazısı.‘Sefagiller ile Cefagiller’Eşit topraklara ve eşit işgücüne sahip birbirinden bağımsız iki ayrı ada da yaşayan iki toplum düşünelim. Sefagiller ve Cefagiller.Her ikisi de günde 8 saat çalışıyor,ve toplamda elde etmiş oldukları ürünler ile hayatlarını idame ettiriyor.******BİRAZ SONRASefagiller günde 8 saat...

Marksist ve sosyalist bir siyasetçi olarak Yaşar Kemal

Yaşar Kemal, 28 Şubat 2015’te direne direne ölümünün ardından değişik yönleriyle tanıtıldı. Romancılığı, hikâyeciliği, şairliği, gazeteciliği, doğaya olan tutkunluğu, insana olan aşkı, neşeli kişiliği onu tanıyanlar tarafından anlatıldı. Ancak bir Marksist ve bir sosyalist siyasetçi oluşuna pek az değinildi. Oysa bu yönleri, yaşamı boyunca diğer tüm nitelikleriyle...