Ayartıcı düşünceler, ne öğrenciliğimde ne sonrasında zihnimden hiç eksik olmadı. Onları söylemekten çekinmedim. Anayasa kürsüsüne asistan olduğum haberini verdiğimde müstehzi biçimde sadece “komünistten anayasacı olmaz” dedi babam. Adımın Resmi Gazete’de “terörle iltisaklı” diye yazıldığını görecek kadar yaşamadı, görse yine müstehzi biçimde “ben demedim mi?” der miydi acaba?
Sevgili okur bu atmosferde yazı yazmak hiç olmadığı kadar zor, öyle ki ciğerden kaleme kan çekmek kalemden kağıda mürekkep akıtmaktan daha kolay. Neden mi? Öyle bir iklim yaşıyoruz ki...
Tartışı-Yorum / Nihat Duru
Seçimi seçim şarkısı ve bolca benzin israfı sanıp iğrenç şarkılarını baslı hoparlörlerle milletin kulaklarına dayayan iyi gün dostu siyasetçilerimize merhaba!
‘Çalıyor ama çalışıyor da’ diyecek kadar zihniyeti...
Bu yazıda, 8 Mart'ı niçin emekçi kadınların mücadele günü olarak ele aldığımızı ayrıntılı bir şekilde irdelemeye çalışacağız.
Ama ilk önce, tüm dünyada ezilen, sömürülen kadınlarımıza ithaf edilen 8 Martımızda, bizleri...