Ana SayfaKültür SanatSinema“Okul Tıraşı”, 18 Mart’ta...

“Okul Tıraşı”, 18 Mart’ta vizyonda!

Yarıştığı ulusal ve uluslararası festivallerde kazandığı ödüllerle adından sıkça söz ettiren “Okul Tıraşı”, şimdi de sinemaseverlerle buluşuyor. Ödüllü yönetmen Ferit Karahanimzalı film 18 Mart’ta sinemalarda!

Ferit Karahan’ın ikinci uzun metraj filmi “Okul Tıraşı”, baskı ve disiplinin yoğun olduğu bir yatılı okulda hastalanan arkadaşını doktora götürmeye çalışan; fakat okulun bürokrasisini, idarenin vurdumduymazlığını ve zor coğrafi koşulları aşmak zorunda olan Yusuf’un dokunaklı hikâyesini beyazperdeye taşıyor.

Ferit Karahan’ın,senaryosunu Gülistan Acet ile birlikte kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda oturduğu “Okul Tıraşı”nın yapımcılığını Kanat Doğramacı üstleniyor. Karahan’ın kendi hayatından izler de barındıran filmin başrollerini Ekin Koç, Mahir İpek, Cansu Fırıncı, Melih Selçuk ile çocuk oyuncu Samet Yıldız paylaşıyor. “Okul Tıraşı”nın kadrosunda yer alan diğer çocuk oyuncular ise, çekimlerin yapıldığı Van’ın Bahçesaray ilçesinde bölgenin yerel halkından seçildi. Editörlüğünü Sercan Sezgin’in ve Hayedeh Safiyari’nin, görüntü yönetmenliğini Türksoy Gölebeyi’nin yaptığı filmin dünya dağıtımını ise İtalya merkezli Intramovies üstleniyor.

Asteros Film yapımı olan, dağıtımcılığını CGV Mars Dağıtım’ın üstlendiği “Okul Tıraşı” sinemalarda!

Ferit Karahan
Yönetmen Ferit Karahan

ÖDÜLLER

71. Berlin Uluslararası Film Festivali (Dünya prömiyeri) –FIPRESCI Ödülü

38. Uluslararası Fecr Film Festivali –En İyi Senaryo Ödülü

36. Uluslararası Valencia Film Festivali CINEMA JOVE –En İyi Film, En İyi Seyirci Ödülü

28. Avrupa Film Festivali Palić –En İyi Yönetmen Ödülü

11. Atlántida Film Festivali –Eleştirmenler Ödülü

17. Uluslararası Kazan Müslüman Filmleri Festivali –En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, En İyi Yönetmen Ödülü

37. Hayfa Uluslararası Film Festivali –Jüri Özel Ödülü

2021 Chicago Uluslararası Film Festivali –En İyi Film Ödülü (Golden Hugo)

2021 Duhok Uluslararası Film Festivali –En İyi Kürtçe Senaryo Ödülü

2021 İsfahan Uluslararası Çocuklar ve Genç Yetişkinler İçin Film Festivali –Onur Ödülü

2021 Lizbon ve Estoril Film Festivali –Özel İlgi Ödülü

2021 Ourense Bağımsız Film Festivali –“Carlos Velo” Ödülü

28. Sarajevo Film Festivali –Seyirci Ödülü

58. Antalya Altın Portakal Film Festivali – En İyi Film, En İyi Senaryo, En İyi Kurgu Ödülü

32. Ankara Uluslararası Film Festivali –En İyi Kurgu, En İyi Yardımcı Oyuncu Ödülü

9. Boğaziçi Film Festivali –En İyi Yönetmen, En İyi Kurgu Ödülü

“OKUL TIRAŞI” HAKKINDA

“Okul Tıraşı”; ilk filmi “Cennetten Kovulmak” ile 50. Antalya Altın Portakal Film Festivali En İyi Film, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ve Jüri Özel ödülleri de dahil olmak üzere festivallerden birçok ödül kazanan Ferit Karahan’ın yönetmenliğini üstlendiği ikinci uzun metraj filmi. Henüz yapım aşamasında Eurimages, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Romanya CNC’den yapım desteği alan film, aynı zamanda T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan araştırma geliştirme desteği ve Antalya Film Forum’dan Pitching Ödülü de almaya hak kazandı. “Okul Tıraşı”, Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali / Eastern Promises Industry Days Works in Progress yarışmasında ise First Cut+ Özel Ödülü’nü kazandı. Yapımcılığını Kanat Doğramacı’nın üstlendiği filmin çekimleri, 2019’un ilk aylarında Van’ın Bahçesaray ilçesinde gerçekleşti.

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

#sabahbulteni / ABD ve AB Yaptırım Konusunda Israrlı!

Kasım 30, 2020 Mısır, Yunanistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa ve Kıbrıs...

Bankalar Birliği: Elektrik şirketlerinin sorunlu kredilerinin %58’i yeniden yapılandırıldı

Elektrik üretim ve dağıtım şirketlerinin yaklaşık 13 milyar dolarlık sorunlu...

Ölümcül Virüs dünyaya yayılıyor!

Batı Afrika'da görülen Ebola virüsünün ABD'ye sıçraması, Beyaz Saray başta olmak...

Sudan’da asker ve siviller anlaştı

Ordunun 11 Nisan'da yönetime el koyduğu Sudan'da, askeri konsey ve...

Tartışı-Yorum

Cumartesi Anneleri: Gözaltındaki kayıpların hikayesi

Kadir Gürhan“Kayıplar” ve “yargısız infazlar” denilince akla ilk gelen Latin Amerika ülkeleridir. Bu ülkelerde askeri cunta yönetimleri “gözaltında kayıplar” ve “yargısız infazlarla” kendisine muhalif olan tüm kesimlere karşı bir korku ve sindirme politikası uyguladı. Hayatın bir parçası haline gelen bu uygulamalarda kaybedilenlerin çoğunu; öğrenciler, öğretmenler, sendikacılar (örgütlü...

Ölümü öldürmek, sonsuz bir umudun baharıdır…

“Evîn Biharek e…”* - Arjen Arî Bir acılar sarmalıdır sancı, zamanın derinliklerinde gezinen ve hayatın kıyılarına vurur hafızalarının unutulmayacak sesleri. “Lal bû zimanê xwezayê, Girî herikî, jan bû banî” (“Dilsizdi doğanın dili, gözyaşı aktı, acı köprü oldu…”) dizeleri ile anlatıyor şair Semra Çelebî, ‘Birîn’ adlı şiir kitabında, gerçeğin...

Kalbi atan ölü bedenler

Bazı anlar vardır zihinlerimizde çocukluğumuza dair. Hayal mi gerçek mi olduklarını ömrü billah çözemeyiz. Bize anlatılanları, oradan buradan duyduklarımızı kurgulayarak bir görüntü yaratmış da olabiliriz, bizzat gözlerimizle tanık olduğumuz bu anlar zihnimizde mıh gibi tüm gerçekliğiyle çakılı da olabilir. Dediğim gibi hangisinin doğru olduğunu sınamak mümkün değil.Zihnimde...

Kuzguni Gömüt

Siyah kuzguni elbisesi içinde dilinde tek bir Arapça cümle ile Aisha Faris, sadece ağlıyordu. Bizim bilmediğimiz bir dilde, İç’inde kopan çığlıkların gümbürtüsü, siyah elbisesinde kara kara dalgalanıyordu. Aynı Arapça cümleyi tekrarlayarak Engin dertlerine bir de çağlayanlar ekliyordu. Gözyaşları bakışımızın değdiği her yerdeydi. Kara elbisesi; pul parlaklığını, onun...

Direniş Suflesi: Hayır

‘Oku’ diye başlıyor olmasına rağmen kutsal sayılan kelam; ilk maraza mevzunun başında ortaya çıkıyor.Taraflaşmanın daha kolay belirlendiği, hudutların keskin olduğu süreçler elbette yaşandı. Her konuya dair yaklaşımlar farklı idi ve tariflenen alandan hangi konuya nasıl yaklaşılması gerektiği de kendiliğinden açığa çıkıyordu. Karışık ama bence kesinlikle böyleydi.İnsanın yaşadığı...

Üşüyor bir coğrafyanın yüreği

'Eylül Mayıs'a dönüşecek...'Geo Milev Üşüyor bir şehrin yüreği,  geceler buzdan karanlık. Yan yana dizilmiş çadırlar kanıyor. Üşüyor yeryüzü ve şehrin sokaklarında geziyor soğuk. Bir çocuk gözlerinde acının izlerini taşıyor. Bir bahar var ve gelecek mutlaka çocuk. Umudun ışığını taşıyor, geleceğimiz umudumuz çocuk. En amansız fırtınalar diner çocuk, savrulur...

En çok mor

Sıcak beterdi. Bıyıkları terlememiş bir delikanlılık çağında boncuk boncuk ter atıyordu. Çimento torbaları eşek ölüleri kadar ağırdı. Tuğlalar, yamalı şalvarında kahverengi tozlar bırakıyordu. Yamasını çepeçevre saran alelacele dikişleri hep terden söküktü.Daha O Boy’uyla karar vermişti ev yapmaya. Bir evin temelini attı. Atış o atış..Seni inşaat işçisi; fayans...

Sınırlar ve rahatça uyunamayan ülkeye dair: Ordu, yeniden…

Levent Ünsaldı Devlet ve milletin yüksek çıkarlarını ait olduğu kurumun çıkarlarıyla eş gören, dolayısıyla bunları yorumlama tekelini de kendisine veren Türk subayı, kışladaki eriyle kurduğu paternalist ilişkisini (“oğlum” ifadesiyle çağrılan er) milletin geneliyle olan ilişkisine de kolayca yansıtabilmiştir. Aktarılan bu hususi ethos (değerler sistemi), subayın tüm yaşamını geçirdiği...

Rıza Yalçın Koçak yazdı: Olağanüstü zulüm

Rıza Yalçın Koçak Etrafımızdaki insanlar büyük bir şaşkınlıkla cevabı bir yanı ile çok basit bir yanıyla ise iler tutar yanı olmayan sorular soruyorlar. İşyerlerinden atılan arkadaşlarının masumiyetlerine iliklerine kadar inanıp ve ama ‘devletin de bir bildiği vardır’ fikriyatının serin sularında kol gezmeye devam ediyorlar. Hükümet ile ‘paralel’ devlet...

Halkın vicdanı; “Gelemem” diyorsun, peki sen bizdeki “öf öf” ü duyuyor musun?

Ne desek, ne etsek, nasıl yapsak bilemiyoruz… Az şey mi yaşadık? Yok, bir şeyler anlatabilmek için yeterli yaşadıklarımız. Çok şey mi yaşadık? Yok, bir şeyler yapabilmek için çok şey görmedik henüz… “Derin bir ah” çekiyoruz, çünkü şu kelimeler sayfaya değerken Hurşit Külter hala kayıp. Ve “ah vicdan”...

Rütbelerin Er’leri

Rıza Yalçın Koçak ‘Türk halkı sessiz kalarak onayladığı bu savaşın mağduru olmaya mahkumdur.’ (TAK-Haziran 2016)Erleri çekin rütbeliler gelsin! Erleri çekmeyecek rütbeliler ordusu. Ere göre tanımlı omuzlardaki apoletler. Kaç erin başı olduğunu bildiriyor unvanlar. Erlerle tanımlayıp erlerle var ediyorlar kendilerini. Erleri çekin rütbeliler gelsin çığlığını bir iyi niyet olarak okumak gerekiyor en başta....

Kadim Süryanilerin Akitu Bayramı

Yerinden yurdundan edilen, sürgün halkların derdini en içten şairler dillendirir. Bu sebeple Yuhanna Bar Madeni der ki:“Ey sağduyulu!Ana vatanında kalman,Saygınlığını korur.Hakareti ve acı dolu gurbeti hor gör.Saç, başta oldukça değerlidir.Olmadığında, küçümsenir ve ayaklar altına alınır”Bundan tam 6766 yıl önce (MÖ 4750) Asur ve Babil kaynaklarına göre, tarihte...