Tarsus’ta katledilen Özgecan Aslan cinayeti Türkiye’de siyasetin ve akademinin yönünü kadına çevirdi.
Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın vahşice öldürülmesinin ardından birçok muhalefet partisi ve kadın örgütü tarafında istifaya davet edilen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ilk kez kamuoyunun karşısına çıktı.
Türkiye’de kadına yönelik şiddette azalma olduğunu belirten İslam, sorunu bütünüyle yok etmek için ‘tüm kadınlar ve erkekler birbirimize tutunmak ve zihniyet değişimini gerçekleştirmek zorundayız’ dedi. Şiddet uygulayanlara yönelik rehabilitasyon çalışmalarının önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirten Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, şiddete ilişkin yasaların son derece iyi olduğunu ifade etti.
Ayşenur İslam: Şiddete yönelik cezalar yeterli
İslam, ‘6844 sayılı yasa ile TCK’da yapılan düzenlemeler hep birlikte yaptığımız güzel çalışmalar oldu. Son olayda olduğu gibi cezai müeyyidelerin arttırılması talepleri son derece anlaşılabilir bir durum. Bu tartışmaları men etmemiz mümkün değil. Ama unutmamak gerekir ki canavarca hisle öldürmenin cezası 36 yıl ağırlaştırılmış hapistir. Kamu vicdanını rahatlatacak unsur, katillerin yakalanması ve bağımsız yargının karar vermesi olacaktır. Kolluk kuvvetlerimiz kısa sürede failleri yakalayarak üzerine düşen görevi yerine getirdi. Bağımsız yargı en adil yargılamayı gerçekleştireceğine inanıyorum’ dedi.
CHP İslam’ın konuşması sırasında genel kurulu terk etti
Ana muhalefette bulunan Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri ise İslam’ın kürsüye çıkmasının ardından Meclis Genel Kurulu’nu terk etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın konuşması sonrası söz alan CHP Grup Başkan Vekili Levent Gök ise ‘ Özgecan cinayetinde iktidarın payı vardır. Bu kadın cinayetlerin arkasında iktidarın payı vardır. Sokakta yürüme cesareti bulamayan sayın bakana tepki göstermek durumundayız. Ve bu tepkiyi gösterdik’ diye konuştu.
Buldan: Bu sistemde Özgecan cinayeti ne ilk ne de sondur
Aynı oturumda söz alan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, bu tür cinayetlerin devletin cinsiyetçi devlet politikalarının yol açtığını söyledi. Buldan, ‘minibüsçü, devletin cinsiyetçi uygulamalarından cesaret aldı. Bu sistemde Özgecan en bir ilktir ne de son olacak. Başta bir zihniyet değişikliği ve sistem değişikliğine ihtiyaç vardır. Yasta değil isyandayız. Bu isyanı büyütmemiz gerekiyor’ dedi.
MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır ise iktidara durup düşünme çağrısı yaptı. Şandır, ‘bir yılda 300 kadının katledilmesini ve kadın cinayetlerini %1400 kat artmasının nedenlerini durup düşünmeliyiz’ diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan feministleri eleştirdi
İkinci Muhtarlar Buluşması’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise dün olduğu gibi bugün de Özgecan cinayetiyle ilgili konuştu. Feministlerin tutumunu eleştiren Erdoğan, ‘Ben kalkıyorum kadının Allah’ın erkeklere bir emaneti olduğunu söylüyorum. Bu feministler filan var ya. ‘Ne demek diyor kadın emanetmiş, bu hakarettir’ diyor. Ya senin bizim dinimizle medeniyetimizle ilgin yok ki. Biz sevgililer sevgilisinin hitabına bakıyoruz. ‘Allah’ın bir emanetidir. O emanete sahip çıkın’ diyor. Ve onu incitmeyin diyor” diye konuştu.
Demirtaş: Sorun kadın değil, erkek sorunudur
HDP Grup toplantısında ise milletvekilleri Özgecan Aslan ve erkek şiddetinde hayatını kaybeden kadınlar için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Parti grubuna hitap eden Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise hükümetin bu cinayetle ilgili kendisiyle hesaplaşmaktan kaçtığını söyledi. Sorunun kadın sorunu değil erkek sorunu olduğunu vurgulayan Demirtaş, ‘bu zihniyeti ne inançla, ne mezheple açıklar ne de tek bir dine yükleyebilirsiniz.. Bu anlayış kendisini bu şekilde erkek olarak tanımlayan yaratıkların yaşadığı bir sorunudur. Eğer bu vesile ile 20 yaşındaki bir gencin bir çocuğun vahşice katledilmesiyle yüzleşeceksek cesur olacağız’ diye konuştu.
Bu arada Bitlis’ten Bursa’ya, Sivas’tan Rize ve Çanakkale’ye kadar Türkiye’nin dört bir yanında Özgecan Aslan cinayeti ve kadına yönelik şiddete karşı protesto eylemleri de sürüyor.
Çalışan kadınların %75’i son 5 yılda en az bir kez şiddete maruz kalmış
Kadınlara yönelik şiddetle ilgili Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu bir rapor yayınladı. İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi kapsamında, 1715 kişiyle görüşerek “Yakın İlişkide Şiddetin Beyaz Yakalı Kadın Çalışanlara ve İşletmeye Etkisi Araştırma Raporu” hazırlandı. Rapora göre, çoğunluğu üniversite mezunu beyaz yakalı kadın çalışanların yüzde 75’i son beş yıl içinde en az bir kez şiddetin bir türüne maruz kalmış.
Çalışan kadınların yüzde 40’ı psikolojik-duygusal şiddete, yüzde 35’i sosyal şiddete, yüzde 17’si ekonomik şiddete ve yüzde 8’i fiziksel şiddete maruz kalıyor. Şiddete rağmen ilişkiye devam edilmesinin nedeni ise %84’ü ekonomik gerekçeler olarak tanımlanıyor.
Çalışan erkeklerin %40’ı eşlerine kötü davranıyor
Çalışan erkeklerin yüzde 40’ı eşine veya birlikte olduğu kişiye kötü davrandığını kabul ediyor. Yemek yapmama, izinsiz dışarı çıkma ve cinsel ilişkiyi reddetme erkek şiddetinde öne çıkan konular.
Bu araştırmaya katılanların ortalama geliri 3500 lira, ortalama yaşı 35, tümü üniversite mezunu.