Nairobi’den Akra’ya, borç sıkıntısı çeken ve artan gıda ve yakıt fiyatları nedeniyle halkın öfkesine maruz kalan ülkelerin liderleri son çare olarak Uluslararası Para Fonu’na (IMF) başvuruyor, ancak kaderlerini belirleyen politikaların oluşturulmasında çok az katkıları olduğunu söylüyorlar.
Fas’ın Marakeş kentinde yapılan açıklamadan bir yıl sonra bu hafta IMF, 25 üyeli yönetim kuruluna bir Afrikalı koltuk daha ekleyecek ve bu adımın, ek koltuk için kampanya yürüten Afrikalı liderlerin endişelerini gidereceğini umuyor.
Uzmanlar, yılda sadece bir kez toplanan yönetim kurulu adına günlük işleri yürüttüğü için kurulun IMF’nin en etkili organı olduğunu söylüyor. Herkes kararın yeterince ileri gittiğini düşünmüyor.
Borç sıkıntısı çeken ülkelere son çare olarak borç veren Washington merkezli IMF, Kenya’dan Senegal’e kadar ağır borç ve artan geri ödeme maliyetleriyle boğuşan hükümetlere nakit para vermeden önce genellikle bir dizi reform talep ediyor.
Gelişmekte olan ülkelerin liderleri, ABD gibi zengin ülkelerin IMF’nin işleyişinde orantısız bir söz hakkına sahip olmasından yakınmaktadır; zira IMF’nin kararlarından etkilenenler gelişmiş ülkelerdeki vatandaşlar değil, kendi vatandaşlarıdır.