KargaŞa Pazar Müzikleri’nde bu hafta listemize Batı Afrika’dan, Mali’den bir sanatçıyı konuk ediyoruz. Mali deyince aklınıza ne gelir bilmiyoruz. Ancak Mali sözcüğü Afrika kıtasını hatırlattığından eminiz.
Dünyanın ilk yerleşim yerlerinden biri olan bu ülke, birçok komşusu gibi Avrupa devletlerinin sömürgeciliğini tatmış. 1960’ta bağımsızlığını kazanan ülke yine birçok Afrika ülkesi gibi dünyanın en yoksul ülkelerinden.
Böyle yoksul bir ülkede “Prens” olmak ne işe yarar? Ya da böyle yerde prens olmanın vereceği bir mutluluk var mı? Bizce de yok. Bu yüzdendir ki “soylu” bir aileden gelen Salif Keïta, ailesinin karşı çıkmasına rağmen müzisyenliği seçti. Ailesine göre Keïta soylu biriydi, prenslere yaraşır işler yapmalıydı. Müziği Griot’lara bırakmalıydı. Mali toplumunda müzikle uğraşan bir sınıftır Griot’lar. Belki bizim toplumumuzdaki “Gevende’lere” (Davulcu, Davul çalan) benzetsek yanılmış olmayız.
Neyse ki Salif Keïta ailesinin bütün karşı çıkmalarına rağmen prenslikten feragat ederek Bamako’nun yolunu tuttu. Bamako’daki bir otelde her akşam saksafon çalan Tidiani Kone’nin üyesi olduğu Super Rail Band grubuna katıldı. Burada geleneksel besteleri modern tarzda yorumlayan Keïta, kısa sürede tanındı. Ayrıca Keïta Muhammed Ali’nin hayatını anlatan “Ali” filminin de müziğini yaptı.
Salif Keïta, müziğin dili olmadığını kanıtlayan ender sanatçılardandır. Onun Folon şarkısını dinlerken içinizde oluşan hüzün ve anlam topu bunun en iyi göstergesi. Yakalandığı cilt hastalığı yüzünü bir insan haritasına dönüştürmekle kalmamış, sesinin de yanık olmasına neden olmuş. Belki de dünyanın en zor yerinde doğmuş bir eşcinsel olması da müziğindeki baskın dünya müziğine olan isyanı açıklığa kavuşturabilir. Daha fazla sözle boğmadan, müziğin diliyle boğulmanız sizin için daha hayırlısı, dinleyelim.