Ana SayfaKültür SanatEdebiyatBir Marvel evreni romanı:...

Bir Marvel evreni romanı: Yaşayan Vampir Morbius – Kan Bağları

Dr. Michael Morbius, hastası olduğu ve nadir görülen ölümcül bir kan hastalığına çare ararken, insan kanına doyumsuz bir arzu duyacak şekilde kendisini lanetler ve yaşayan bir vampire dönüşür. Morbius, laneti ortadan kaldırmaya çalışırken bir yandan da şeytani bir tarikatın yeryüzünü cehenneme çevirmesine engel olmanın bir yolunu bulmak zorunda kalır. Epsilon’dan çıkan Brendan Deneenimzalı Yaşayan Vampir Morbius – Kan Bağları ile tüyler ürperten sürükleyici bir macera Marvel tutkunlarını bekliyor!

Brendan Deneen’in, Marvel’in meşhur anti kahramanlarından Dr. Michael Morbius’un yepyeni bir macerasını kaleme aldığı Yaşayan Vampir Morbius – Kan Bağları, Epsilon logosu ve Kübra Tekneci’nin çevirisiyle Türkiye’deki okurlarla buluşuyor.

Dr. Michael Morbius, hastası olduğu ve nadir görülen ölümcül bir kan hastalığına çare ararken, insan kanına doyumsuz bir arzu duyacak şekilde kendisini lanetler ve yaşayan bir vampire dönüşür. Korkunç durumunu tedavi etmeye çalışırken, İblis-Ateşi tarikatının liderlerinden Catherine’in kız kardeşi Amanda Saint’le dost olur. Zehirli-Tarlakuşu olarak da bilinen Catherine Saint’in iki amacı vardır: Cehennemin bütün güçlerini yeryüzüne salmak ve Morbius ile Amanda’yı öldürmek.

New York’a kadar tarikatın izini süren Morbius ve Amanda, ne pahasına olursa olsun Zehirli-Tarlakuşu’nu durdurmaya kararlıdırlar. Ancak Morbius kendini, tarikatın yeraltında kurduğu ve canavarları birer piyon olarak kullanan dövüş kulübünde bulduğunda her şey bir ölüm kalım savaşına bağlanacaktır.

Brendan Deneen kimdir?

Brendan Deneen ödüllü roman The Ninth Circle’ın yanı sıra korku romanı The Chrysalis’in yazarıdır. Aynı zaman­da, Marvel için hazırladığı resimli kitap serisi İyi Geceler, Gro­ot’u ve yakında yayınlanacak olan DC çizgi romanı Green Ar­row: Stranded’ı kaleme almıştır. Çizgi romanları arasında Flash Gordon’un birden fazla sayısı, orijinal bir Island of Misfit Toys kitabı, bir Sevimli Hayalet Casper öyküsü, Phoenix, Solarman (Marvel/Stan Lee serisi için yeni bir öykü) ve orijinal çizgi ro­man Scatterbrain bulunmaktadır. Kısa hikâyeleri ve makaleleri St. Martin’s Press, Reader’s Digest Books, 13Thirty Press ve Necro Publications tarafından yayımlanmıştır. Brendan aynı zamanda yirmi senedir yayıncılık sektöründe yer almaktadır; Scott Rudin Productions, Miramax, Dimension Films, William Morris ve New York Times’ın çoksatan Walking Dead serisinin yanı sıra çok sayıda romanın editörlüğünü yaptığı Macmillan adına çalışmıştır.

Listeler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler haberler

Ata tohumları ürünlerini verdi

Aydın Büyükşehir Belediyesinin ekimini yaptığı ata tohumları, yapılan...

Rus Agro Trade, dünyanın önemli üreticilerini bir araya getiriyor

Rus Agro Trade Yönetim Kurulu Başkanı Halil As, yağlı tohumlar ve...

British Airways’ten Kahire’ye ‘bir haftalık’ uçuş iptali

Britanya Havayolları (British Airways), Londra’dan Mısır’ın başkenti Kahire’ye yapılan uçuşları...

Genetik bilimciler, kalp krizi riskini azaltmayı amaçlıyor

Genetik bilimciler, kalp krizi riskini azaltmayı amaçlıyor ABD’li doktorlar, gelecek üç...

Tartışı-Yorum

Cumartesi Anneleri: Gözaltındaki kayıpların hikayesi

Kadir Gürhan“Kayıplar” ve “yargısız infazlar” denilince akla ilk gelen Latin Amerika ülkeleridir. Bu ülkelerde askeri cunta yönetimleri “gözaltında kayıplar” ve “yargısız infazlarla” kendisine muhalif olan tüm kesimlere karşı bir korku ve sindirme politikası uyguladı. Hayatın bir parçası haline gelen bu uygulamalarda kaybedilenlerin çoğunu; öğrenciler, öğretmenler, sendikacılar (örgütlü...

Ölümü öldürmek, sonsuz bir umudun baharıdır…

“Evîn Biharek e…”* - Arjen Arî Bir acılar sarmalıdır sancı, zamanın derinliklerinde gezinen ve hayatın kıyılarına vurur hafızalarının unutulmayacak sesleri. “Lal bû zimanê xwezayê, Girî herikî, jan bû banî” (“Dilsizdi doğanın dili, gözyaşı aktı, acı köprü oldu…”) dizeleri ile anlatıyor şair Semra Çelebî, ‘Birîn’ adlı şiir kitabında, gerçeğin...

Kalbi atan ölü bedenler

Bazı anlar vardır zihinlerimizde çocukluğumuza dair. Hayal mi gerçek mi olduklarını ömrü billah çözemeyiz. Bize anlatılanları, oradan buradan duyduklarımızı kurgulayarak bir görüntü yaratmış da olabiliriz, bizzat gözlerimizle tanık olduğumuz bu anlar zihnimizde mıh gibi tüm gerçekliğiyle çakılı da olabilir. Dediğim gibi hangisinin doğru olduğunu sınamak mümkün değil.Zihnimde...

Kuzguni Gömüt

Siyah kuzguni elbisesi içinde dilinde tek bir Arapça cümle ile Aisha Faris, sadece ağlıyordu. Bizim bilmediğimiz bir dilde, İç’inde kopan çığlıkların gümbürtüsü, siyah elbisesinde kara kara dalgalanıyordu. Aynı Arapça cümleyi tekrarlayarak Engin dertlerine bir de çağlayanlar ekliyordu. Gözyaşları bakışımızın değdiği her yerdeydi. Kara elbisesi; pul parlaklığını, onun...

Direniş Suflesi: Hayır

‘Oku’ diye başlıyor olmasına rağmen kutsal sayılan kelam; ilk maraza mevzunun başında ortaya çıkıyor.Taraflaşmanın daha kolay belirlendiği, hudutların keskin olduğu süreçler elbette yaşandı. Her konuya dair yaklaşımlar farklı idi ve tariflenen alandan hangi konuya nasıl yaklaşılması gerektiği de kendiliğinden açığa çıkıyordu. Karışık ama bence kesinlikle böyleydi.İnsanın yaşadığı...

Üşüyor bir coğrafyanın yüreği

'Eylül Mayıs'a dönüşecek...'Geo Milev Üşüyor bir şehrin yüreği,  geceler buzdan karanlık. Yan yana dizilmiş çadırlar kanıyor. Üşüyor yeryüzü ve şehrin sokaklarında geziyor soğuk. Bir çocuk gözlerinde acının izlerini taşıyor. Bir bahar var ve gelecek mutlaka çocuk. Umudun ışığını taşıyor, geleceğimiz umudumuz çocuk. En amansız fırtınalar diner çocuk, savrulur...

En çok mor

Sıcak beterdi. Bıyıkları terlememiş bir delikanlılık çağında boncuk boncuk ter atıyordu. Çimento torbaları eşek ölüleri kadar ağırdı. Tuğlalar, yamalı şalvarında kahverengi tozlar bırakıyordu. Yamasını çepeçevre saran alelacele dikişleri hep terden söküktü.Daha O Boy’uyla karar vermişti ev yapmaya. Bir evin temelini attı. Atış o atış..Seni inşaat işçisi; fayans...

Sınırlar ve rahatça uyunamayan ülkeye dair: Ordu, yeniden…

Levent Ünsaldı Devlet ve milletin yüksek çıkarlarını ait olduğu kurumun çıkarlarıyla eş gören, dolayısıyla bunları yorumlama tekelini de kendisine veren Türk subayı, kışladaki eriyle kurduğu paternalist ilişkisini (“oğlum” ifadesiyle çağrılan er) milletin geneliyle olan ilişkisine de kolayca yansıtabilmiştir. Aktarılan bu hususi ethos (değerler sistemi), subayın tüm yaşamını geçirdiği...

Rıza Yalçın Koçak yazdı: Olağanüstü zulüm

Rıza Yalçın Koçak Etrafımızdaki insanlar büyük bir şaşkınlıkla cevabı bir yanı ile çok basit bir yanıyla ise iler tutar yanı olmayan sorular soruyorlar. İşyerlerinden atılan arkadaşlarının masumiyetlerine iliklerine kadar inanıp ve ama ‘devletin de bir bildiği vardır’ fikriyatının serin sularında kol gezmeye devam ediyorlar. Hükümet ile ‘paralel’ devlet...

Halkın vicdanı; “Gelemem” diyorsun, peki sen bizdeki “öf öf” ü duyuyor musun?

Ne desek, ne etsek, nasıl yapsak bilemiyoruz… Az şey mi yaşadık? Yok, bir şeyler anlatabilmek için yeterli yaşadıklarımız. Çok şey mi yaşadık? Yok, bir şeyler yapabilmek için çok şey görmedik henüz… “Derin bir ah” çekiyoruz, çünkü şu kelimeler sayfaya değerken Hurşit Külter hala kayıp. Ve “ah vicdan”...

Rütbelerin Er’leri

Rıza Yalçın Koçak ‘Türk halkı sessiz kalarak onayladığı bu savaşın mağduru olmaya mahkumdur.’ (TAK-Haziran 2016)Erleri çekin rütbeliler gelsin! Erleri çekmeyecek rütbeliler ordusu. Ere göre tanımlı omuzlardaki apoletler. Kaç erin başı olduğunu bildiriyor unvanlar. Erlerle tanımlayıp erlerle var ediyorlar kendilerini. Erleri çekin rütbeliler gelsin çığlığını bir iyi niyet olarak okumak gerekiyor en başta....

Kadim Süryanilerin Akitu Bayramı

Yerinden yurdundan edilen, sürgün halkların derdini en içten şairler dillendirir. Bu sebeple Yuhanna Bar Madeni der ki:“Ey sağduyulu!Ana vatanında kalman,Saygınlığını korur.Hakareti ve acı dolu gurbeti hor gör.Saç, başta oldukça değerlidir.Olmadığında, küçümsenir ve ayaklar altına alınır”Bundan tam 6766 yıl önce (MÖ 4750) Asur ve Babil kaynaklarına göre, tarihte...