Dicle Anter: “Öldürülen yaşlıları, bebekleri “teröristler öldürüldü” diye açıklıyor. Böyle insanlık dışı açıklamalar ancak böyle bir hükümete yakışır.”
Yasakhaber’deki köşesinde 7 Haziran sonrası başlayan operasyonlara değinen Dicle Anter, “Bugün yaşadığımız ve geçmişte yaşadığımız bütün katliamlar birlik olmamamızdan kaynaklı değil mi?” dedi.
Dicle Anter‘in Yasak Haber’de yer alan “Nasıl bir nesil geliyor” başlıklı bugünkü yazısı şöyle:
“Bugünlerde en çok kullanılan deyim “90 lı yıllara geri döndük hatta geçtik bile”. Neden bu durumlara düştük diye sormak gerekirse hiçbir parti, lider veya kurum kendisini sıyırmasın. Bu halka karşı hepimiz suçluyuz ve ilk önce de seçilenler. Güzel sözler söylemek kolay ama özde yaşamak çok zordur.
İlk önce biz Kürtler kendi iç durumumuzu netleştirmedikçe hiçbir sonuca varamayız. Eğer ki Kürt halkı için bir şey yapmak isteniyorsa her kesim dürüst olmalıdır. Açık ve net konuşmak gerekir. KDP en çok ticaretini Türkiye ile yapıyor ama Türkiye’nin senelerdir kuzey Kürtlerine yaptıklarını PKK’ye mal ederek ilişkilerini bozmak istemiyor. Çıkarlar ön planda. PKK “biz savaştık en iyi biz biliriz” demekten vazgeçmelidir. Kürt halkı evlatlarının değerini çok iyi bilen bir halktır. Mücadelenin ne kadar değerli olduğunu bilir ve saygılıdır da. Biz halk olarak Kürtlerin birliğini istiyoruz yoksa bunu bize çok mu görüyorsunuz? “Êdi bese” bu konu içinde geçerli olmalıdır. Bize düşmanlık yapan acem, Arap ve Türk’ten kurtulmanın çaresi bizim birliğimiz değil midir? Bugün yaşadığımız ve geçmişte yaşadığımız bütün katliamlar birlik olmamamızdan kaynaklı değil mi?
Cizre’den bugün gelen haberler hepimizi kaygılandırıyor. Sabahleyin başlayan saldırı sonrası Cizre’deki bir arkadaşımla görüştüm, telefonda söyledikleri kanımı dondurdu. “ Dicle evimde ailemle birlikte ölümü bekliyoruz ama buradan da çıkmayacağız”. Birde şu sözleri ekledi, “burada 140 bin insan var göç etmek istemiyoruz halkımız bize destek vermeli ölürsek hep beraber onurlu bir şekilde ölelim”. Bu konuşmalardan sonra insan ne yapacağını bilmiyor. Siirt’ten giden heyetin İdil üzerinden bir an evvel Cizre’ye ulaşma çabaları umarım gerçekleşir. Masa başından bunları yazmak kolay diyecek bazıları ama gerçeklerde bu. Bir zamanlar Şırnak cumhuriyetine girmek çok zordu ama o giriş bir şekilde gerçekleşti. Şimdi ise Şırnak İslam cumhuriyeti karşımızda onu da aşmak gerekir.
Devletin, açıklamaları yaşanan olaylar kadar daha vahim. Öldürülen yaşlıları, bebekleri “teröristler öldürüldü” diye açıklıyor. Böyle insanlık dışı açıklamalar ancak böyle bir hükümete yakışır. Şehirlerin tahrip edilmesi, tarihi yerlerin yok edilmesi, elektrik direklerinin yakılması, aynı zamanda bir hükümetin de yıkılması anlamına geliyor.” Biz savaşı kaybettik hiç olmazsa buradan çıkarken büyük tahribat yapalım ki onlara rahat vermeyelim” anlayışının ispatıdır. 1915 de yaşanan katliamları hayır biz yapmadık diye inkâr edenler bugünkü olaylar içinde biz yapmadık diyecekler? Her yaşta öldürülen bebekler, yerlerde süründürülen insanlar, gözleri oyulan ölüler, öldürülen hayvanlar, uluorta göz önündeyken de mi inkâr edeceksiniz. Kanlı tarihinize daha da kan katıyorsunuz. Tarih sizin yakanızdan düşmeyecek.
Barışın anlamsızlaştığı bir döneme girdik maalesef. Bu saatten sonra masada bir araya gelinir mi bilmek çok zor. Zaten her şey buzdolabında, hem barş hem de ölülerimiz. AKP siyaseti Kürtleri ayrılmaya zorlayan bir tutum içinde. Yeni nesil bu yaşadıklarını unutmaz, bundan önceki nesillerin yaşadıklarını bildikleri için çok daha farklı bir nesil ortaya çıkacaktır, çıkmaktadır.” (Kaynak: yasakhaber.com)